baykuşhane

• "baykuşhane, dipte, tozdan kesmiş halıların, kafası, tablası olmayan salon radyolarından sökülmüş pikapların, isi üzerinde kırık lamba camlarının, paslı fenerlerin, kırık seramiklerin, kim bilir nereden, kimin evinden sökülmüş süsü ile acıklı bir tezat oluşturan ahşap kapıların, kırık çeşme yalaklarının, eski bir derginin kapağından hâlâ ama hâlâ son sürat gülen bir kadının, misketten ipliğe, eski bir postacı çantasından kadın bozuk para çantasına, vesikalık fotoğraftan resim defterine, mânâsız bir plaktan avize parçalarına kadar göze çarpan her şeyin, bu perişanlıktan kendisinin aldığı payı gösterdiği, insan eline ve merhametine muhtaçlığın neticesi, çocuk çocuğun, eş dost ve akrabanın insanı resmi, defteri ve geceliği ile taşıdığı ve biraz da "burada dur" dediği yer olarak kıyameti, ahireti, berzahı hatta esfel-i sâfili özleten iyi ki ki var dedirten bir yerdir."
  
  şule gürbüz, saat kitabı, milli saraylar yayını, 2011, s. 101
• gördüğüm en şeker mühürleri ve ıstampaları yapan kadının yeridir. iki gündür mühür bakıyorum, ıstampamı seçmeye çalışıyorum. heyecanla ex librisimi bekliyorum.
  
  edit: mühür sevenler için baykuşhane
• çocuk ve sanat odaklı iyi kalplilik organizasyonu.