basri tumanbay
-
-
esra ve deniz’e
kolay dile getirildi
zor yaşandı.
martılara sevgilerimle.
bi dolu gökyüzü beyazlığında martılar
göğün alabildiğine mavi kadar deniz
sen ufuktan nicedir beklediğim
nerdesin.
rüzgarımda ürker
yelkenime susar.
bir gün
varır mıyım senin limanlarına.
bir duygudur insanlığım gökyüzünde
bir sevdadır sana tutulan
gözlerim bu gece de dalmış aynı pencerede
böyle her akşam seni düşünürüm.
sağdıcım olsa da martılar
tutkum gibi deniz olsan
ve masmavi bir yolculuksa yaşam
alarga gönül, alarga.
midye yüklü kıyılarında
çocukluğum geçti
misinalar kopardım
izmarit, hılarya beklerken
ilk gençlik sevgisiydi
ve kıyıda rüzgar vardı.
akşamın ıssızlığında başkaldırdıkça
suskunluğum
senli düşünceler alır götürür beni
bu denizin kıyısından.
bir gün çekilecek sular
bu kıyıdan
rüzgar susacak yelkene
bir gün
bitecek bu hasretlik.
bu gün zor yettik denize
tor’u zor sıyırdık içinden
akşamında kavuşunca damın
camın berisinde
bu gün hep seni düşündük
seni özledik.
bembeyaz kireç damı
küçük göz ışıltılar uzak odalarında
akşam cüretiyle
dar sokaklarına sinen kekim kokusu
ve tükenmeyen aksonası
mavi mavi, yol yol
ve kaşlarında kurumuş tuzuyla
böyle bodrumları seviyorum
mavi gecelerinde.
denizden gelir
kollar yorulur
çekmekle bitmez onca suyun küreği
ellerinde buruşur yaşam
ve üst düğmesine kadar ilikli mintanıyla
gün gelir
boy verip maviliğe
denize gider
gönülden.
karanlık simsiyahtır
gecenin içinde
suskun geçirir saatleri
ben bu gece karanlık kadar yalnızım.
eski bir şarkıdır dilimde tüten
ellerim uzanır seni arar
nerdesin.
gün ışığına sırtını vermiş sandalyeler
onca kahkaha ve sigara dumanı
ve anıyla dolmuş kahvehanede
tek bir nefes kalmadı terkedildiklerinde
kapısı kıyıdan taraf
gözleri denize dönük, bekleşen balıkçılar
umuda kürek çekerler
kahvehane boşalır
günü yormadıkça
tükenmedikçe
güneş tersine dönmedikçe sırtlarında
umutları hep mavidir
öyle mavi kalır hep.
küçük bir çırpıntı, denizlerinde
bir balık
alabildiğine uzak
ve aklıma gelmişken seni sevdiğim
ayaklarımın ucunda başladı mavi.
gecenin koyağında
hangi düşünceleri aklar bu sessizlik
vapurların tanımadan baktığın
onsa ismi içinde
kim bilir kimin adıdır
aklından geçen.
babam’a
akşam bütünüyle sardı denizin üstünü,
özlerinde fener ışığı kaptanın
ne bir uyku alameti
ne de yılgınlık deryanın ortasında.
başı dik
alabildiğine özgür
rotayı çizmiş sonsuza
halat çözük
bizden kopuk
son seferine uğurlarken.
yağmurun durmaksızın yağdığı bir yerdeyim.
unutamadığım
ve az sonra burada olması gereken her şey
aslında seninle ilgili.
denizin kıyısında
kendime söylediğim adın
yarın sabah burada olur musun
bilmeksizin.
söyleyecek bir şeyler kaldıysa
senin ardından
ve bu yaşamaksa
gitmen tüketir beni.
sessizdi gece
ve ben
beklemekten hiç vazgeçmedim seni.
yapmayı becerebildiğim tek şey
seni düşünmek
bu anlaşılmaz karanlıkta.
sessizdi gece
ve ben
beklemekten hiç vazgeçmedim seni.
yalnız yanıyordu denizin güneşi
evlerin ardında
uzun soluklu şarkılarında balıkçıların
ayrılığın söylencesi
harcıyordu sergiyi
denize bakarken sensiz
bir öğlen vakti.
bırak sesleri duyulmasın
bu hüzünler benim.
suları duyarsın
yaklaşıp çarpan motor sesinde kıyıya
kayalığın tepesinde kırışır gözler
uzağı bekleşirken.
ve uzak hep beklenir
yaşam yettiğince.
uzağı belirsiz gecesinde deniz
sonsuzluğu seni çocukluğumu çağrıştırıyor
zamanın burasından.
işıkları gittikçe uzaklaşan gemi
kim bilir
içimden daha neleri götürmekte.
verniğinden yoksun panjurları
düş sokağında kalmış çocukluğum
terk eden bi şeyler var bu akşam
adadan kalma bir yaz gecesindeyim
ve yıldızlar kadar uzak sana.
nereden gelir bu hüzün
yükselip deniz deniz
ufukta tek bir gemi
tek bir göz yaşı
yok olan yaz akşamlarında
içimden geçen mahzun kayıklar
ve fener ışığını söndüren rüzgarla
sanki her şey yalnızlık için.
bir bulut uçardı
başıboş, rüzgarda
yılın en beklenmedik günüydü yalnızlık
kimi balık olurdum
kimi vapur
dumanı tüten içimde.
deniz...
deniz bana anlatırken seni
mavi sesiyle.
balıkçılar yorgun gözleriyle
kıyıya vurdu martılarla
gün batarken solukları deniz kadar yorgundu
deniz kadar durgun
sıra tütün içmeye rakı içmeye geldiydi
köy meydanında akşam uykuya varıncaya dek.
yarım pul pul deniz bekliyordu
ve dönüşü vardı günün
sevginin
ve bekleyişin.
sonsuzluğu düşün
dalgaların sesini,
beni böyle duyarsın.
kıyılar dönmek için
yosun kokar kıyılar
sen beni mavi hatırla.
eğer seviyorsam seni
gözlerimde bir damla tuzlu suyla
eğer seviyorsam seni
deniz gibi mahzun.
kıyılar dönmek için
yosun kokan kıyılar
sen beni mavi hatırla.
mavi sularında düşlerim
varamaz elim
dilim söyleyemez
bir yaram var
acır değdikçe
bu gemi demirli yalnızlığa
çizdikçe denizi karakalem
boyadıkça maviyi içime.
benim oltalarım var
iki kürekli bir sandalım
mangal gibi bir yüreğim
ve uçsuz bucaksız sevgim.
yağmur düşerken tane tane
ve boşanırken içime sağanak
sen bana denizleri ver
balıkçı amca.
gözlerim
bakıp geçin
yüzüm dolu düşlerle
gözlerim dolu olsun
çocukluğuma verin.
ekin biçercesine asılır küreklere
köpürür içim, mavide beyaz
kaç kulaçtır bilinmez
gönlümün gün batımı
uzaklar tüter türkülerde
tuz değer
ayrılık acıdır
fırtına kopar da çoğalırken içimde
kıyıda başlar ayrılıklar.
peşin sıra götürdün beni
ilk kurşun kalemimdi
yazdıklarımı silmeye başladığın
umarsızca
sarılıp bir bir yitirdiğim canlarda
sevgiyle çarpan yüreğimin bi şey diyemediği
ey yaşadığım şehir!
kendi halinde giderken yukarıda bulutlar
ben uzaktaki adaların
dertsiz olduğunu zannettim.
şarap içerek kayboldum zamanın bir yerinde
ve yaşamanın böyle olduğunu sandım.
biliyorsun, bir gün
avuç içi kadar olduğunu düşündüğün
bu yüreğe sığmayacağımı.
ben buyum işte
çoğu zaman sorulmayan hatıralarımla
yaşıyorum bu şehirde.
kızım’a
ben hiç bilmiyorum akşamlarını denizin
kıyıda sessiz elverir çırpıntıları
daha ayrılmadan özler gönül günbatımlarında
varır söyleyemez umutları sarıp
konuşurum kendimle
sevmek daha ne kadar diye.
eğer sabah olmasaydı
eğer sabah işlerine koşuşan insanlar
ve eve dönme telaşları akşama doğru.
güç olurdu kalabalıklardayım diye
yalan söylemek kendime.
eğer elimden tutup götürseler beni
kaybolmuş çocuk gibi anneme
annem var olsaydı eğer
ve biliyorum, varlığımın yetişemeyeceği
gelecek zamanları.
benim tek derdim
seni özlemek...
denize seslendim
çırpını durdu.
sen
duyasın diye.
seni istanbul gibisin
veryansın ederek yaşadığım
ilk varıp da insanın bilmediği
içindeki garipliği, savunmasızlığı.
sen
bilmediğim yerlerde kaybolduğum zaman
sen adam gibi sevmelerimle
bağrımda uğuldayan vapur.
sen içimde
istanbul gibisin.
içimdeki insanlar gibi rastlaşıyor
birlikte yaşadığımız zamanlar
zamanlar ki
bugün yine sürecekmiş gibi
zamanlar ki
bir adada yaşayan
tek başına özgürlüğüm.
mutluysam biz olurum çoğalıp
yalnızken yaşarsa da gözlerim
soğanı bahane edip.
sevinince taşar deniz olur
gözyaşları içimde.
rakı şişesinde balık olmayı
beceremesem de üstat gibi.
denize bırakılan balık kadar
umutluyum, insansa rastladığım.
ada gibiyim
bağrım sedanın ortasında
kekik kokar nefesim.
insanım ya, ondan
hata da yaptım
yanlışlarım da oldu.
çocuktum ben de büyümeden
ve bu sevda sana yakılmış
deniz kadar uçsuz
zeytin kadar zahmetli.
yokluğu zor geliyor
sevdi mi özlemek başlar
sevince kanar yürek
varamadı mı
sandal bile mahzunlaşır
o tahta haliyle.
gün batımı tükenir umutlar
dönülüne yol yok sevgilerin
yitip giderken zaman
alışır insan
karanlığa
sessizliğe
ve her şeye.
ben
umudu beklerim.
açılır denizlerim var
bir de kıyıdan kopuk deli dalgalarım.
gerek kalmaz belki
gerek kalmaz
özlemek zaten eski.
sevgi, bana sorarsan
en derin mavi bakamam.
giderayak sırtımı denize verip
içim ağlar.
ne derindir sevmek
ne derindir mavi
anlatamam. -
güzelim bodrumun belediye limanindaki indeep diving center’in vazgeçilmezi, ustam.
siir seven ve yazan, müzik zevki takdir edilesi, denize asik, dinlerken mest oldugum, sualtina tutkunlugumu deprestiren, derin, her daim özledigim, denizle özdeslesmis, harika insan.
"beyaz güller hastanesi'nde yasamin elini ilk kez tuttugun zaman
tanri oyuncaklarini yüzünde unuttu senin
ve mavi bir uçurum ekledi gözlerine
günü gelince düsmem için" * -
gitmenin kıyısında
ve en uzağındayız herşeyin
sana ulaşmak şimdi
bilmediğim denizlerde kaybolmak gibi
içimdeki çocuk dönerken seninle,
doğduğum şehre
sana yeniden sarılmanın
hüznüyle sevindim...
basri tumanbay
21.11.10 bodrum
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap