• henri charrierein kelebek adlı romanının devamı olan kitap.kürek mahkumluğundan kutulduktan sonra neler yaşadığını anlatır.
  • henri charriere bu kitabın bir yerinde, venezuella'da polisin uyuşturucu kaçakçılarının çok üzerine gittiği bir dönemde, engellenemeyen bir uyuşturucu trafiğinden bahseder.

    iddiasına göre kaynak şehrin ortasında bir parkta yetiştirilen marijuanaymış.
  • en az kelebek kadar güzel olan henri charriere kitabı. içindeki olaylar bir film olarak ilgi çekecek niteliktedir ormanın ortasında gazino açmak rüyadaki kadınla evlenmek gibi. steve mcqueen in oynama şansı olamayacaksada yine de güzel olur. yapılsın filmi .istiyoruz.
  • zaman zaman papillon dan daha sürükleyici olmasına karşın (ki çok az zaman bu meydana geliyor) çoğu zaman gereksiz detaylarla doldurulmuş henri charriere eseri.

    yazarın ilk eserini okuyan bünye bu kitabı okumaktan kendisini alıkoyamadığı için kitabın satış rakamlarının bu seviyelere ulaştığını düşünmekteyim. yoksa kitabın çok kaliteli olmasından değil.
  • fransız bir kürek mahkumu olan henri charrierre nin; dillere destan (kendisi öyle anlatıyor) kaçış öyküsünü anlattığı papillon isimli kitabının devamı niteliğindeki kitap. doğal olarak selefi papillona kıyasla zayıf bir öyküdür. ama papillonu okuyanların (filmini seyredenlerin değil) belki keyif alabileceği, kıyaslama yapıp; "lan bu adam yalan mı atıyomuş, ne?" şeklinde kıllanabileceği bir roman. papillonun kaçtıktan sonra, venezuela'daki zamanlarını anlatır.

    elimdeki ingilizce baskısının tarihi 1972. kaç baskısı yapıldı, türkçeye çevirildi mi bilmiyorum.

    doğal olarak kitabın ismi:

    banco: the further adventures of papillion

    şeklindedir.
  • e yayınları tarafından robert laffont basımından "banko kelebek'in macerasının devamı" adıyla türkçe basılmıştır. çeviren aydın emeç adlı şahıstır.
  • (bkz: banço)
  • isp. atm.
  • eğer papillon'u okuduysanız es geçmemeniz gereken, o güzel hikayenin devam kitabı. artık anlatım tarzından mı yoksa ilk kitabın çıtasının çok yüksekte olmasından mı bilmiyorum ama beni pek içine alamadı. örnek vermek gerekirse godfather'ın ilk iki filmini izleyip, onun hatrına üçüncü filmini izlemek gibi diyebilirim. ama tabi bu dediğim henri charriere'nin çok büyük bir yazar olduğu gerçeğini değiştirmez.
hesabın var mı? giriş yap