• (bkz: badilist)
  • yakın bulduğun insanları eklemişsindir zamanında listeye.
    önce gaza gelip her gördüğün badine selam verirsin. bir zaman sonra muhabbetler tıkanır. önce kaçmaya çalışırsın badilerden*. sevdiğin bir adamı sözlükte görünce çıkarsın, "ulan şimdi selam versek arkasından ne konuşacağız?" diye düşünürsün.

    olaylar gelişir...

    sonu şöyle olur. "ekledim de ne olacak. öyle her seferinde selam vermemi beklemesinler kardeşim." şeklinde arsızlaşırsın...

    netekim, selam vermese de; insan tanıdığı birini de sözlükte görünce mutlu olabiliyor bir miktar. bu evrende yanlız olmadığını düşünüyor. selam vereyim dese de her seferinde veremeyebiliyor. oluyor böyle şeyler. hem abd'de de birleşmiş milletleri siktiredip, badilerine güvenerek savaşa girecek. biz de bir gün badiler var etrafta diye ona buna dalaşırız belki.
  • uzayli versiyonu icin (bkz: badi)
  • sozlukte onceleri yan yana; baska bir deyimle "omuz omuza" zuhur eden, bundan boyle ust uste alt alta arz i endam eyleyen tanidik kismisi.
  • önceleri 3-5 kişiden oluşurken, niye bu kadar az bu lan deyip gerek zirvelerde konuştuğum, öpüştüğüm, koklaştığım, güldüğüm, muhabbetinden feyz aldığım; gerek mesajlaşarak tanıştığım herkesi eklemeye karar vererek rekor sayıya ulaştırdığım liste. (bkz: radikal karar) hepsiyle hergün yazışıyor muyum? hayır ("ama o* beni dinledi mi? hayır." vurgulamasıyla okunacak). ama onların online olması insana huzur veriyor. biliyorum ki o köşedeler. sevdiğin insanlarla aynı partidesin, ayrı köşelerde takılıyorsunuz, ama gidip birine bir laf etsen sıcak bir yanıt alacaksın gibi bir durum oluyor. tabii bir de butun suserlari badiler listesine eklemek var o apayrı.
  • alfabetik olarak dizilme yetenegine sahip grup.
  • (bkz: badicimline)
  • yazmıyorlar, artisleştiler mi ne yaptılar bilmiyorum. ekşi sözlük için kalite belgesini karma olarak kabul edersek bir çoğunun karması 600+. hadi yazmıyorsun, arada sırada mesaj at, "naptın" de, "ne var ne yok" de, ne bileyim küfür et kapat. bir atraksiyon olsun, bir sinerji oluşturalım öyle değil mi? yok şimdi burdan desem, akşama kadar her biriniz birer entry girecek, sallayan olmaz, rezil olduğumuzla kalırız.
  • benimkilerin sayısı on beş on altı falan sanırım. şimdi şöyle bir bakınca farkettim, içlerinde hiç mesajlaşmadığım ya da toplamda iki sefer mesajlaştığım üç adet insan var. cismen tanıdıklarımın sayısı da hepi topu iki. geri kalanların bir kısmı zaten yazdıklarını beğendiğim ve mesajlaşarak muhabbet kurduğum suserlar, bir kısmı da şans eseri mesajlaşırken geyik yapıp bir süre sonra samimiyeti ilerlettiğim suserlar. kimisi siyaset yazıyor kimisi havadan sudan. ama artık ben nasıl bir rahatsızsam ve nasıl bir sadakat geliştirdiysem bunlardan birinin hüzünlü bir entrysini görünce üzülüyorum lan. birisi bir öküzlük yapmışsa 'vay itoğlu it' falan çekiyorum kendi kendime. yüzünü görmemişim lan, yani sanal olmayan hayatıyla ilgili bildiğim tek kimlik bilgisi ismi, artık bana noluyorsa? iyi bir şey olduğunda da seviniyoruz tabi.

    işte böyle garip bir psikolojik konumlanışı var bunların bende.
hesabın var mı? giriş yap