baba hüsnü

• sahaya çıktığı ilk maçından formasını çıkardığı son maçına kadar kafasını tekmeye uzatan, takımına sahip çıkan büyük kaptan; anlatıldığı kadarıyla allah'tan başka kimseden korkmayan; efendi olduğu kadar sert, babacan tavrıyla da bilinen büyük futbolcu... "onun gibi bir beşiktaşlı görülmemiştir" derler... bugünün futbol tacirlerine ders verircesine, 50 liraya oynadığı beşiktaş'ı bırakıp 200 lira veren ankara mülkiye'ye gitmemiştir... o yüzden, hüsnü sağman değil de, baba hüsnü olarak bilinir...
  
  dünya savaşları dönemine dair iki satır okumuş herkes bilecektir ki, aldığı paranın değeri bugünün 1 milyon euro'sundan binlerce kat daha fazladır...
  
  (bkz: tümer metin)
  (bkz: rüştü reçber)
• (bkz: hüsnü savman)
• beşiktaş'ta "baba" lakabını alan ilk futbolcudur. beşiktaş'ın şehitlerindendir.
  
  genç yaşta koparıldı formasından. sporda profesyonelleşme çalışmalarının olduğu yıllarda amatörce bağlıydı beşiktaş'ına. kasımpaşa'ya satıldığında sözleşmesine "asla bir beşiktaş maçında oynamayacağım" maddesini koyduracak kadar amatördü yani. koparılmanın üzüntüsünü sindiremedi hiçbir zaman. zaten kalbi de fazla dayanmadı baba hüsnünün. 37 yaşında veda etti bu endüstriyel zırvaların, liberal zontaların taa o dönemde filizlenen dünyasına.
  
  şimdilerde kendine "beşiktaşlı" diyen, galatasaray ve fenerbahçe'nin başarılarına özenip, onların yapısal döngülerine evrilme yolunu seçen herkesin, her zevatın bilmesi gereken bir şey var:
  
  "beşiktaş fenerbahçe ve galatasaray'ın türevi değildir. bilakis beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray'ın antitezidir."
  
  bu minvalde de beşiktaşlının rehber alacağı kişilerden biridir hüsnü savman. şeref bey'in yol haritasının ilk kılavuzudur. bu adamın felsefesi, beşiktaş'ın asi ruhundaki kökleri, yine beşiktaşlının anlaması açısından önemlidir.
  
  dönemin spor dergisi kırmızı beyaz'da geçen satırlar gibi:
  
  "... beşiktaşlılar onu sırtlarına alıp yedi defa kabe'ye götürüp getirseler, yine hakkını ödeyemezler...ne iyi bir arkadaşlığı, ne engin bir gönlü vardı."
  
  not: sadece ölüm yıldönümlerinde başlıklarına giriler yazanlara karşı eleştirel bir duruş göstermek ve "bir gün değil her gün beşiktaş" şiarı için kaleme alınmıştır.
  
  saygılar.