büyük taktik

• yillar önce -muhtemelen- yuma aile oyunlari serisi icinde karsimiza cikan muhtesem bir strateji oyunudur. kücük plastik yuvarlaklar üzerine ilkel yöntemlerle gecirilen kartondan askerleriniz rakip oyuncunun göremeyecegi sekilde size dönük olarak satranc tahatasi benzeri oyun tahtasina dizilir. cesit cesit görevi olan bu askerler (örnegin istihkam!) rakibin sancagini ele gecirmek icin kiran kirana bir mücadeleye girerler. kücüktüm, hep abime yenilirdim ama hep sevdim.
• nostaljik bir strateji oyunu. mavi ordu - kırmızı orduya karşı. sırtları rakibe dönük şekilde, ortasında bir göl resmi olan, karelere bölünmüş oyun tahtasına dizili sancak, asker ve mayın figürleriyle oynanırdı. birer kare ilerletilen askerler karşı karşıya gelince "nedir lan bu ?" diye sorulur, teğmene karşılık yüzbaşı cevabı gelirse teğmen oyundışı kalırdı. rakip sancağa kadar ulaşan oyunu kazanırdı, mayına toslayan havaya uçardı bir de.
  - hikaye kipi ile yazdım, var mıdır hâlâ bu oyunu oynayan game pad uzmanı çocuklar arasında... -
• bir zamanlar çeşitli gazetelerin zırt pırt hediye ettiği stareteji oyunu
• (bkz: rütben ne)
  (bkz: general)
  (bkz: mayın)
  (bkz: hassiktir)
• (bkz: stratego)
  http://en.wikipedia.org/wiki/stratego
• çocukluğumun en tatlı hatırası. bu oyun olmasa muhtemelen süper bir satrançcı olacaktım. bütün beynimi istihkamcının mareşalin peşinde koşarken akıttığım için böyle oldum. şu an oynanabilecek bir on-line ortam bulsam bundan başkasını oynamam şerefsizim.
• çocukluğunu tekrar yaşamak isteyen bünyelere, oyunla yeni tanışanlara ve yeni nesil biyonik gençliğe armağan olsun --> büyük taktik nam-ı diğer stratego
• ahh be başlığı bulup okuduğumda adeta gözlerim doldu.
  biz de gazetenin verdiği oyun oynanmaktan pert olunca kendimiz yenisini yapardık.
  kontrplak üzerine yapıştırdığımız beyaz kartonu cetvelle titizlikle çizip zemin olarak hazırlardık. ardından 1 cm eninde ve 4 cm uzunluğunda eşit dört dilimlik kesilmiş kartonları üstten tutup sürükleyebilmek için büküp üçgen hâline getirwrek yapıştırıp üzerine de rütbeleri yazardık.
  inanın o kadar titiz ve nizami yapardık ki, şu anki çocuklar bırakın yapmayı; hayal dahi edemezdi bence. kartonu ve zerzevatı bizzat kırtasiyeden alırdık zaten.
  
  oynarken de bir klasikti bilirsiniz.
  
  - bu ne?
  - istihkam
  - yüzbaşı, aldım
  - bu ne?
  - çavuş
  - yüzbaşı, aldım.
  - bu ne?
  - mayın
  - hassiktirrrrr!