ayçe idil erkmen
-
idil kültür merkezine adını veren kişi
-
bana oya baydar'in erguvan kapisi romanini animsatan isim
-
boran fırtınasındaki ses hakikaten onunsa çok berrak ve dikbaşlı bir sesi olan ölüm orucu şehidi güzel kadın. ölmeye yakınken "ben bir mitralyözüm" diye sayıkladığı bilinmektedir. grup yorumun aynı albümdeki mitralyöz şarkısı onun için yazılmıştır.
(bkz: idil can çiçek olmuş toprak ona tutunmuş) -
soylemedigi bir soz ile (yaşamış sayılmaz zaten, yurdu için ölmesini bilmeyen) anilan,
26 temmuz 1996 tarihinde canakkale cezaevi'nde hayatini kaybederken, dunyada ölüm orucu gibi bir eylemde hayatini kaybeden ilk kadin olma unvanini da almistir.
o'na mal edilen soz ise nazim hikmet'in istiklal siirinin son bolumunde gecmektedir.
ayce idil erkmen, bant takma toreninde degil ortakoy kultur merkezi'nde okumaktadir.
siir son bolumu :
mısırlı kardeşim,
kanalın sularına karıştı kanın.
insanın yurdu bir kat daha kendinin olur
toprağına, suyuna karıştıkça kanı.
yaşanmış sayılmaz zaten
yurdu için ölmesini bilmeyen millet... -
varlıklı bir ailede yetişmiş olmasına karşın devrimci mücadeleyle tanıştıktan sonra düzenin bütün nimetlerini reddederek, kısacık ömrünün sonuna dek faşizme, emperyalizme ve oligarşiye karşı savaşmayı tercih etmiş, 1996 ölüm orucu eyleminde şehit düşen 12 kızıl karanfilden biridir..
26 temmuz 1996 da eyleminin 68. gününde ölümsüzleşmiştir..
kültür ve sanatta tavır dergisinin ve özgürlük türküsü adlı müzik grubunun kuruluş aşamasında yer almıştır.
devrimci sanatçıdır.
şimdiki idil kültür merkezinin kültür-sanat cephesindeki işlevini o süreçte okmeydanı kültür merkezi yerine getiriyordu ve ayçe idil okm bünyesinde faaliyet gösteren ayşe gülen halk sahnesinde tiyatro sanatçısıydı aynı zamanda.bir sanatçının, gerektiği zaman halkının hakları için her türlü bedeli göze alarak halkına nasıl ışık tutması gerektiğini, "aydın" tavrının nasıl olması gerektiğini adeta gözbebeklerimizin içine sokarcasına gösterdi..
ve bedenini ölüme yatırdı. 1994 te tutsak düştüğü çanakkale cezaevinde direniş abidesi olarak dünyada kadının kurtuluş mücadelesinde sembol haline geldi..anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
günü geldiğinde kızımın adı olacaksın. ölümü yenmek bu demek olmalı.. -
mezar taşında kan kırmızı harflerle mitralyöz yazan devrimci. 1994'te tutuklandı, 1996 yılında kararlaştırılan ölüm orucu eyleminde gönüllü oldu, eyleminin 68. gününde hayatına veda etti.
belki şarkıdaki gibi bir gözyaşına sığacak kadar ufalmıştı; kendi sütüyle beslediği kızını açlıktan ufalmış halde gören anası ne hale gelmişti kimbilir... içindeki alevi saçlarının beyazına saklamıştı ve her geçen gün, her batan güneş o ananın yüreğin(d)e batmıştı.
idil haklıydı belki, yiğitler bitmiyordu bizde, maalesef yiğit olma mecburiyetinin ağırlığı bitmiyordu bu ülkenin genç yüreklerinde... -
"idil, 1970 yılında istanbul'da doğdu. küçük yaşlardan itibaren sanata ve kültüre ilgi duymaya başladı. üniversitede devrimci mücadeleyle tanıştı. kısa zamanda mücadelenin ön saflarında yer almaya başladı. çeşitli devrimci müzik gruplarında çalıştı. 1994 yılında tutsak düştü. tahliyesine az bir zaman kala başlatılan ölüm oruçlarına gönüllü olarak katıldı. 26 temmuz 1996'da zindanları mağlup ederek ölümsüzleşti."
http://www.marksist.org/…e-idil-erkmen-olumsuzlesti -
grup yorum'un halkımızın gelini parçasıyla ölümsüzleştirdiği sembol isimdir.
sözleri ;
halkımızın gelini
kınalamış elini
haydi halay çekelim
zılgıtlar sarsın bizi
mitralyoz, mitralyöz
halay başı mitralyöz
zafer bizim olacak
(halkımız kazanacak)
can yoldaşım sana söz
vur ha, vur ha, vur ha vur / mitralyözle vur ha vur
sevdamız kurşun olsun / zulmün üstüne yağdır
idil can çiçek olmuş
toprak ona tutunmuş
hasreti vatan olmuş
kavgasına tutulmuş -
yoldaşlarının ayçe idil için yazığı şiir:
"ayçe
hiçbir uykudan sensiz düşlerle kalkmadı ülkem.
bundandır tenimizin yanık ete benzer esmerliği
ayçe çiçek ismi olabilir asi ve halklar renginin
en güzelinden.
ayçe bir su olabilir, akışı suyun.
sessiz, ferah, durgun yüzü berrak.
az sonra kayalıklardan çağlayacak olan
köpük köpük bir su
ayçe bir renk olabilir.
milyonlarca çiçeğe konmuş kelebeğin gökkuşağının,
köylü kızlarının gergeflerinde cıvıldaşan beyazın,
kırmızının tonu.
ayçe bir ulusun dili olabilir, bütün dünya lehçelerinde
direnç demek mesela, belki yalınca
kavga
ayçe gece yarılarında
suskunlukta kan içinde uyandırılan halkımın
boğum boğum terleyen sabır yumrukları.
o yumrukların dövmesi,
tanrıların mermer direkleri ile ihtişam saçan,
bir o kadar korkak şarlatan kulelerini.
halk bıçağının kesmesi gırtlaklarını vatan satanların.
ayçe bir koku olabilir,
sıcacık tüten bir çorba buğusundaki nane,
yağmur sonrası toprak örneğin.
ayçe bir kitabın adı darağacından notları fucik'in.
direnme savaşı, şiir kitabı, destan bedreddin, baba ishak.
ayçe henüz yazılmamış bütün kitapların ortak teması.
ayçe bir türkü olabiir.
evladı kaybolmuş analara ait halk türküsü.
"belimizde kılıncımız kirmanı hey!" deyiveren coşkulu,
cesur.
ayçe bir tablo, guernicası picasso'nun,
fotoğraf da olabilir.
yoksul kara afrika'nın aç gezen milyonlarının
bembeyaz dişleriyle gülümseyişleri bize.
ayçe bebeğini emziren bir annenin masumiyeti.
gecekondusunda elinde ekmek,
cebinde şekerlemelerle dönen bir işçinin heyecanı,
bekleşen çocukların afacanlığı,
evin kadınının sevecenliği,
bacalarında tüten dumanın neşesi.
ayçe bir düş, çöplüklerden ekmek toplayan,
köprü altlarında sabahlayan sokak çocuklarının.
ve istasyon banklarında ayaz bir geceyi geçirecek olanın
memleket düşü
...." -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap