• tarafsiz bolgede 23 ocak 2007 gecesi hrant dink cinayeti tartisiliyorken is katilanlardan son sozlerini almaya geldi. aylin taçciyan "aslolan insandir" dedi ve kafalar sallanip onayi da sakkadanak aldi. yani "ona ne süphe? tabii önce insan" demekten ote laf bulunamadi.

    tasciyan bunu, irk, din, renk, cinsiyet filan gibi kimlikler sozkonusu oldugunda, her seyi bir yana koyup insan ozunu gormek gerekir diye soyluyordu herhalde. yani o baglamda. hakliydi da.

    ama bu klise soze, gectigi o dar baglamdan ayirinca da hala dogru diyebilir miyiz? ahlaki en temelden ilgilendiren boyle bir soruyla uykular kolay kacar. bana da oyle oldu.

    aslolan insan ve tek tek tercihleriyse, hukuk niye yapilir? her insan asilsa, bilmem ne kadar yil zorunlu egitim, sigara icme yasagi, kemer takma zorunlugu, takvime uygun yasamak, dilbilgisine uymak, dogal dengeyi korumak icin az su tuketmek gibi sayisiz ortak baglanti, ne demeye aslolanin bir insanin otesinde bir sey de olabildigi hallerdir? ustelik son zamanlardaki beyin arastirmalari (ornegin zurich unversitesinden ernst fehr'inkiler) tatmin duygularimizin intikam almayı dusunurken doruga ciktigini gostermekte iken.

    ingilizlerin bir vakitki basbakani thatcher "no society, only individuals" (toplum yok, yalnız bireyler var) dermis. dermis demesine de, insanlik neler cekmis onun doneminde?

    insan asil olusunu, ciddi olcude toplumsallasmasina borclu olsa gerektir. bu borcu kolay kapayamaz insan. toplum da alacagini insana fedakarliklariyla, "aslolan benim gibi oteki de, otekiler de" demesiyle odetir. insan toplumla hemhal olmasa dili, toplumsal emegi, muzigi, dansi, mimari yaratisi, mutfagi, alet dolabi, aski, ... nice olurdu?
hesabın var mı? giriş yap