ardıç ^*

• 1. bi kus cinsi.
  2. surekli kullanimda kepegi onledigi iddia edilen sampuan markasi.
• iğneyapraklılardan, her dem yeşil bir ağaçtır ardıç. ankara'da en nefisleri karum'un yan cephesinden arjantin caddesine doğru giderken sahanlıklarda, sağ tarafta bulunanlardır. en öndeki biraz egzost kokar ama diğerleri şahanedir: "ardıç koklamaya gidelim mi?" önerisinin, şifreli bir "karumda buluşup kafe kahve'de birer espresso içeriz" olarak anlamlandığı küçük bir grubun kent ortasında doğa merakını gidermek için oraya dikilmiş gibidirler.
  cin içmenin tek sebebidir.
• beyoglunda guzel yemekler yapan bir cafe.
• kokulu ardic, katran ardici, bodur ardic, surungen ardic, andiz gibi turleri vardir. tohumlari iki yilda olgunlasir, ilk yil yesil ikinci yil siyah yada koyu kirmizi gibi renklerde olurlar, yenebilir, cine kokusunu veren bu tohumlardir, bazi turlerin tohumlarinin uzerinde mercedes benz amblemi (uc koseli yildiz) bulunur. bilimsel adi juniperdir.
• kisin yapraklarini dökmeyen daimi yesil agaçlardan. yapraklari küçük pulsu veya igne seklinde olup 1-2 cm uzunlugundadir. bir evcikli veya iki evcikli bitkilerdir. ardiç yemisi diye anilan kozalaklari disi agaçlar üzerinde bulunur. ardiç türleri kozalaklarinin büyüklügüne, rengine ve özellikle her kozalagin içinde bulunan tohumlarinin sayisina göre birbirinden ayirt edilir.
  genel olarak odunu yumusak ve dayaniklidir. kursun kalem yapilir. kerestesi de demiryolu traversi olarak kullanilir.
• gittim gördüm. şirin bir yer gerçekten. yemek yapan erkekleri zaten korumaya almak lazım. müzik zevkini de takdir edesim var tabii.^*. browni'yi güzel yapan bir yer daha öğenmiş olduk böylece.
• lat. juniperus communis
• ingilizcede robin anlamına gelen bir kelime.
• ingilicesi juniper olan agac.
• latincesi juniperus communistir. ortacagda her derde deva olarak bilinen ardıç meyvası yendiğinde idrar menekşe kokusu aldığından eskiden romalı kadınlar tarafından çok kullanılırdı. yine bu çağlarda cadılardan korunmak maksadıyla yazlık evlerin önlerine dikilmiştir. yine aynı inanışa göre cadı ardıç yapraklarını saymayı başarırsa eve girebiliyordu.bunu önlemek için elden geldiğince çok ardıç ekilirdi. şamanist toplumlarda ardıç hala kötü ruhları ve kötü enerjiyi kovmak için yakılır ve ev bunla tütsülenir.