• bir stephen king hikayesi. okudugu dergiler sayesinde nazi manyakligina ilgi duymaya baslayan ve geçmisini saklama çabasindaki eski bi nazi subayiyla gayet sapik (cinsel diil ama) bi iliskiye baslayan psikopat bi amerikan çocugunu anlatir... altin kitaplar'dan yayinlanmis 'kusku mevsimi' adli kitabin ilk hikayesidir. (ikinci hikaye de shawshank redemption adli filme esin kaynagi olmus, 'rita hayworth'u seven adam' baslikli hikayedir.)
  • stephen king oykuyu yazmis, bryan singer yonetmis, sayin sovalye ian mckellen oynamis, bu pisirmis, bu da yemistir. etkileyici tabir edebilecegimiz bir film olup sinemalarimizda oynamamis, oynamissa da kimse bana haber vermemistir.
  • film karakterlerinin bicogunu izlerken 'piskopat' olarak nitelendirebileceginiz, ilginc ve aslinda surukleyici bir konusu olan, jashua jackson'in da amator bir rolde oynadigi film.
  • todd bowden denen bir lise öğrencisi bi gün derste soykırım ile ilgili şeyler görünce merak edip deriince araştırmaya başlar, evinin yakınlarında yaşayan kurt dussander adındaki savaş suçlusunu * geçmişini anlatmaya zorlar. dussander her ne kadar hatırlamak istemese de, çocuğun düzenlediği bilumum alavere ve de dalaverelere alet olur. dussander eski günlerini andıkça olaylar gelişir.

    diğer tüm filmlerinde olduğu gibi bunda da ian mckellen i izledikten sora "oha be kardeşim, bu heriften başkası olmazmiş zaten bu role" dememek elde değildir, ayrıca da ayıptır.
  • bu etkileyici filmde kurt dussanderin ağzından almanca tek kelime dahi dökülmemesi dikkat çekicidir... ilginç bir diğer nokta da todd bowdenın okuldaki danışmanı rolünü filmde sürpriz etkisi yaratan david schwimmerın oynamasıdır...
  • basket topuyla guvercin ezme ve firinda kedi sahneleri derinden etkileyici bir film olmakla birlikte oyle cok fazla abartilacak bir yani olmayan filmdir kanaatimce.
  • filmin vizyona cikmadan once hatta proje asamasindayken bayagi bir yumusatildigi soylenir durur.
  • filmdeki karakterler ne kadar sert görünse de kitabıyla karşılaştırıldığında oldukça hafifletilmiş olduğu anlaşılır. karakterler arasındaki denge çok iyi kurulmuş. bu denge filme kitaptakinden de iyi aktarılmış. eh üstüne bryan singer ve oyuncuların başarısıda eklenince tadından yenmez bi film çıkmış.
  • en sonunda ele gecirdigim buyuk bir hevesle basina oturdugum sonunu nasil cektiler acaba diye beklerken zart diye cok cok basit ve alakasiz bir sonla bittigini gorup buyuk hayal kirikligina ugradigim muhtesem stephen king hikayesi. her ne kadar ian mckellan gene olaganustu bir performans gostersede (ozellikle nazi uniformasiyle yuruyup cocugun aklini basindan aldigi sahnede) king'in sinemaya uyarlanan cogu eseri gibi hikayeyle kiyaslandigini cok vasat kalmaktadir ama yinede dreamcatcher kadar buyuk bir fiyasko degil zevkle izlenebilir...
hesabın var mı? giriş yap