• yaklaşık 35 kilogram ağırlığında, 1mhz işlemciye ve ortalama olarak 2kb hafızaya sahip, tüm apollo projelerinde astronotları aya götürüp getiren bilgisayar.

    günümüz bilgisayarlarından binlerce defa yavas işlemciye ve en az on binlerce kat küçük hafıza alanına, ki sahip olduğu hafıza, bugün bir word belgesinde yazılan "2k" harfleri yazıldığında dolmaktadır, müthiş iş çıkarmıştır.
  • kodları margaret hamilton tarafından yazılmış.

    kodlar ise github üzerinden paylaşılmış.

    assembly kodları
  • kodları arasında fix later notu bulunan seyir bilgisayarı

    caps
  • ilk mikrobilgisayardır.
  • derste daha yeni öğrendiğim ilk "gömülü sistem cihazı" olarak bilinmekte. mıt'te start draper tasarlamış bu pc'yi.
  • 1962-1972 yılları arasında, charles stark draper'ın başını çektiği ekip tarafından geliştirilmiş ve temel görevi mekiğin rotasını belirlemek olan bilgisayar.

    (bkz: draper laboratory)

    1975 yılında tarihe karışan ve kısaca agc olarak bilinen bu afacan, tüm apollo görevlerinde iki adet modülde kullanılmıştır.

    (bkz: lunar module)

    (bkz: command module)

    donanımı şu şekilde:

    ram: 2k word ~ 4kb. word boyutu 16 bit. bu 16 bit'in 1 adedi parity bit olarak kullanılırken, kalan 15 bit komut/veri için kullanılırdı. parity bit deyip gömmemek lazım, bu arkadaşlar iletilen sinyalin doğruluğunu kontrol etmek için kullanılır ve iki tiptir. (bkz: even parity) ve (bkz: odd parity). agc parity check için odd parity kullanmıştır.

    rom: 36k word ~ 72kb. word boyutu yine 16 bit.

    işlemci: bununla ilgili çelişkili bilgiler var. bazı kaynaklarda 1mhz olarak geçmiş, bazılarında 2mhz. geneli 1mhz der.

    hard disk: şaka şaka, yok öyle bir şey. bu garibanın bellek olayı rom ve ram'den ibaretti.

    önceki entry'lerde bahsedildiği gibi üzerinde çalışan yazılım da (elbette) assembly ile kodlanmıştı.

    agc hakkında bazı yanlış bilgiler var ki bu, apollo görevlerinin düzmece olduğunu savunan kitle içindeki az sayıda "okumuş" insanın epey işine geliyor gibi. hoş söz konusu ay'a gitmek olunca bu insanların neden sadece amerika'ya saldırdığını anlamak da pek mümkün değil. mesela neredeyse hiç kimse "sovyetler ay'a gitmedi." demiyor ama amerika söz konusu olunca herkes "ooov mümkün değil!" modunda.

    agc gerçek zamanlı rota ya da yörünge hesabı yapan bir bilgisayar değildi. agc mekiğin o anki konumunu nasa'ya iletmek ve nasa'dan gelen ya da astronotların dsky üzerinden girdiği verileri ilgili modüle paslamak gibi işlemlerden sorumluydu. peki gerçek zamanlı rota, yörünge hesapları gibi elzem şeyler nasıl yapılırdı?

    (bkz: rtcc) yani real-time computer complex ve tabii ki (bkz: ibm).

    "houston we have a problem"da geçen o meşhur houston'da yer alan bu kompleks ve içindeki zilyon adet ibm 7094 sistemi, mekiğin o anki konum bilgisi ve diğer parametrelere göre gerekli hesapları yapar ve mekiğe gönderilmesini sağlarlardı. gerisi agc'nin gelen veriyi ilgili modüllere iletip mekiğin kontrolünü ve rotayı düzenlemesinden ibaretti.

    agc'nin apollo görevlerindeki rolü büyüktür ama asıl hesap-kitap işleri nasa'nın veri merkezlerinde yapılmıştır.
hesabın var mı? giriş yap