• lise arkadaşım, uzun boylu, yakışıklı, bıyıklı esmerlerdendir. şahsına münasir olup, ayrıca tanıdığım en koyu beşiktaş taraftarıdır.

    dün gece için karaköy wom'u tercih etmiş, bense yeşilköy'de kaldığımdan buluşamadık. bir dahaki sefere diyor, en kısa zamanda hatıra defterini tekrar açıyoruz.
  • freud'un tanimladigi oedipal karmasayi bir kismiyla elestirip, bir kismiyla eklemeler yapan deleuze ve guattari kitabi.

    alplere konferansa giden deleuze limuziniyle guattariye rastlar. sampanya esliginde 1 2 saat muhabbet eden deleuze ve guattari birbirlerine mektuplar yazmaya baslar ve ileriki donemlerde bu mektuplar anti oedipus kitabina donusecektir. guattarinin ise psikiyatrist oldugu unutulmamalidir.

    baba, evlat, kapitalizm ve sizofreni.

    kitap tum hristiyan inancinin temelinde anti oedipal karmasanin yattigini soyler ve sizofreninin ise kapitalizmin bir urunu oldugunu ekler. bence en onemli elestiri noktasida budur. kapital duzen nasil sizofreninin kendisi olabilir? bu kismi biraz klinik disi okumak gerekiyor. ben klinik olarak genetik veya baska nedenlerle beynin fizyolojik bozuklugu ve inflamasyonu nedeniyle sizofreninin olustugunu gozlemledim. sanirsan 20. yuzyilin havasindan kaynaklaniyor bu.

    baba paranoyaktir. cunku evlat onun tahtini sarsar. guclu babanin altinda ezilen cocuk ise sizofrenlesir. hristiyanlik inancina gorede tanrinin paranoyak, isa nin ise sizofren oldugunu savunur kitap.
  • deleuze diyor ki "biz bunu özellikle on beş - yirmi yaş arasındakiler için yazdık. hiç felsefe tarihi bilmeyen biri anti oedipus'u okuduğunda organsız beden nedir sorunsuzca anlayacaktır."

    ben de ilk okuduğumda çarpılmıştım. ne güzeldi. genç kardeşlerim alın okuyun valla.

    "there's nothing to explain, nothing to understand, nothing to interpret.ıt's like plugging in to an electric circuit."
  • uyumsuz arzuları, aile içi babacığım, anneciğim, ben ödipal üçgenine* indirgeyerek tedavi etmeye çalışan psikanalize karşı yazılmış bir kitap.

    gilles deleuze ve felix guattari psikanalistleri, her türlü psikolojik sorunun kökeni burjuva ailesinin yuvasında bulmakla görevli modern rahipler olarak görürler. hal böyle olunca psikanaliz, her seferinde ve sürekli olarak, ağaç* üzerinden düşünme imgesini dayatır. misalen eğer bir cinsel sorununuz varsa, bunun sebebi çocukken doğru gelişmemiş olmanızdır. sağlıklı bir ağaç olarak büyümek mühimdir. sağlıklı büyümemek ya da büyüyememek, daha filizken köklerin doğru bir şekilde beslenemediğine işarettir.
    nitekim mille plateaux'nun ikinci bölümünde psikanalizi ele almalarının sebebi, birinci bölümde takdim ettikleri köksap fikriyle ilişki içinde anlatmak içindir.

    özetle deleuze ve guattari şizoanalizi psikoanalize tercih ederler. zira bilinçdışını arzunun gömüldüğü karanlık ve yasak bir mekan olarak görmek yerine arzunun bir gerilla savaşçısı gibi dolaştığı ve hiç beklemediğimiz bir anda fırlayarak ortaya çıktığı yeraltı pasajlarından veya köksap tünellerinden oluşan bir yer olarak düşünürler.
  • akla şunu getiren deleuze & guattari kitabı.
hesabın var mı? giriş yap