anti edebiyat

• bilinen hich bir yazim ya da noktalama kuralina uyulmadan anlatilcak sheylerin en ufak bir duzene ya da kaliba bagli kalinmadan anlatildigi yazim turu
• internette akademik anlamda (gerçi her anlamda) ne türkçe ne de ingilizce neredeyse hiçbir bir kaynak bulamadığım kavram, akım.
• gerçeküstücü metinlerin de içinde bulunduğu edebiyat türü. izlenimlerin ve düşüncelerin, işlenmeden, yoğrulmadan, olduğu gibi kağıda dökülmesi. bir nevi, mükellef bir sofra hazırlamadan sebzeleri dalından koparıp yemek gibi.
  
  otomatik yazıyla elde edilmiş bir metin:
  
  kardan top namluları sürekli uğursuzluğun vadilerini bombalıyor. yıllanmış cesetler gökyüzünün çevreleri artık aşkın odası değillerdir. gümüş gülümseyişli veba platin çerçeveli pencereleri kuşatır. eriyik durumunda olan madenler dev güvercinlerden sünger kâğıtlarının üstüne süzülürler, sonra ufalanmış olarak volkanlara ve maden ocaklarına yollanılır. kurşun kırıntıları, mermer kırıntıları, madenler ve karbonlar, hiç kimsenin dolaşmadığı yeraltı dünyası, siz ölümün ayaklarına düşmüş ruh değil misiniz? okyanusların kırmızı çamuru, madensel göller, kör balıklar, beyazımsı deniz yosunları, gizleri derinliğin, çözülmez yansımaları gökyüzünün! işte aydededen daha yaşlı bir meşe ağacının önünde yitip giden kuyrukluyıldız izleri ve göktaşlarının çemberleri. yıldızcıklar savrulur bütün ulusların üstüne. kadınlar toplar onları, piyanolarını süslemek için, erkekler şapkalarını uzatırlar, çocuklar bağırırlar ve köpekler beyin lekeli duvarlara işer.
  
  üzümler olgunlaşmayacak bu yıl, çiçekler tarlaların ilk çığlıklarında meyvesiz ölecek. tarımsal toprak, beyaz kireçli balçık, kalker, humus ve bitkisel toprak, insanlar insancıl işin gururunun sevinçle dağıldığı atmosferin içine atacaklar onları. fosiller granit, feldspat, kristaller, mika, altın kumları… insanlar onları kanlı parmaklarıyla yoğuruyorlar. ayakları da mutluluklarını paylaşsın diye çiğniyor onları; durmaksızın oyarlar, tüneller maden ocakları oluyor, bu yaşamsız dünyanın ateşliliği yeni bir zahitliğin ilk ışıklarında insanlığı yeniden ele geçiriyor.
  
  raymond queneau