• guzel yurdumun iç anadolu bölgesindeki benzer oyun havalarının geneline verilen addır. özellikle ankara nın kalecik çubuk gudül nallihan sincan etimesgut kazalarindan yogun şekilde sanatcı desteği alan bu muzik türü, iç anadolu bölgesinde diğer tüm müziklerin toplamından daha fazla dinlenmektedir. ulkemizde zaman içerisinde dogu anadoludan izzet altınmeşe, tappo ve radi rappo yavass tappo ve radi rappo jiki jiki şeklinde, karadeniz bölgesinden kont adnan kuskolikomofoli doli yagiyi doli biçiminde sözleri olan etnik besteler yaparak ülkemizin müzik gündemine oturup yeni bir akım başlatmışlardı. ama bu akımlardan hiçbirisi ankara oyun havalari kadar felsefesi olan, etrafa neşe sacan bir düzeye gelemediler. bu müzik akımının genel özelliklerini inceleyecek olursak;

    1) hepsinde notadan bağımsız muzik yapılır. dıra dıra dıra dındara dındara seklinde melodi bir elektrosazın herhangi yerinden yakalanır.
    2) hemen hemen parcaların hepsi gundemdeki butun soylemlerin, sarkıların ve hatta reklamların yeniden cover lanmasıyla olusur ve popüler kulturu asagılayıcı tavırlar sergiler. bu konuda ornekler için
    (bkz: tut sunun ucunu doseyelim abi)
    (bkz: kız hepsi senin mi yarısı da benim mi)
    3) bunların dışında kalan eserlerde ise sozler halkın gündelik yasamdaki sıkıntılarını dile getirir. bu sozleride inceleyecek olursak ankara insanı hiç duygulanmaz kafaya hiç bişi takmaz sonucu çıkartılabilir. bu konuda ornekler için
    (bkz: amanini dopal bu gece de burda gal)
    (bkz: atım arap yukum rakı bira sarap)
    4) ses sanatçıları ise birer kareografi ustasıdır. izlemeye doyamacagınız kasık havası resitalleri verirler. isimlerini ise geleneklere baglı kalacak şekilde memleketleriyle birlikte soylerler. bu konuda ornekler için
    (bkz: pecenekli suleyman)
    (bkz: cubuklu yasar) vede alemin kralı arabada beş evde onbeş
    (bkz: ayarcı namık) namı diger (bkz: ankaralı namık)
    su sıralar gundemımızde haylı genıs yer kaplayan bu sanatcılar muzık endustrisinde ise yenilikler getirmeye devam etmektedirler. en son icraatleri ise pavyonlarda calısan kızları bu havalarda oynatıp klıp cekmekte vcd formatında muzık marketlere dagıtmaktadırlar.

    bunlar guzel calısmalardır ıç anadolu insanı bunları sever. oguz yılmaz tv lerde boy gostermeden once bır mılyon traji olan satısları vardı sımdı ıse bundan daha dusuk. buradan da anlıyoruz ki ankaralı keyif adamıdır. populeri protesto eder kafasına eseni dinler.

    kaynakca:

    (bkz: mehmet demirtaş)
    (bkz: peceneklı suleyman)
    (bkz: oguz yılmaz)
    (bkz: ankaralı namık)
    (bkz: sıncanlı filiz)
    (bkz: ankaralı turgut)
  • (bkz: misket)
  • içinde kaşık, zil, şakkıdı şukkudu kıvırma, çevirme, sallama, köçek bulunmayan, bellerinde kolum kadar pala bulunan seğmenler tarafından oynanan yiğit oyunlardır. içinde erkeklik barındırır, efelik barındırır. ankaya havası diye bahsedilen sikindirik oyun havalarıyla tek alakası, her ikisinde de bağlama kullanılmasıdır. bu oyunları; 27 aralık 1919'da ulu önder mustafa kemal kurtuluş savaşı'nı yönetmek için ankara'ya geldiğinde kendisini karşılayan binlerce seğmen oynamıştır ve torunları hala daha oynamaktadır. bir gözünüzde canlandırın ankaralı namık ve türevlerinin kurtuluş savaşı'nın yönetmek üzere ankara'ya gelen ulu önder mustafa kemal'i karşıladığını. yakıştırabiliyorsanız dersiniz bunlar ankara oyunudur diye.

    edit: bu entry'den diğer yörelerin oyun havalarına hakaret edildiği gibi bir sonuç çıkaran arkadaşlara baştan bir kez daha okumalarını tavsiye ediyorum. her yörenin kendine has oyun havası, folklörü vardır. kimi kaşıkla oynar, kimi zille oynar, kimi köçek oynatır. hepsi kendi içinde güzeldir. kendi yöresine özgüdür. fakat kaşık, zil, köçek, vs. ankara ile kesinlikle alakalı değildir. bazı dallamaların ticari oyunudur. ben de şimdi ege zeybeği kıyafeti giyip, ellerime de zil takıp harmandalı dümtek remix eşliğinde götümü kıvırsam, adıma da egeli namık desem ege'ye, egelilere, zeybeklere hakaret olmaz mı bu? yakışır mı yılların zeybeğine, yiğit efesine zil takıp kıvırmak?*
  • o kadar yağlı ham et,i yersen tabi ki bu kadar ağırr ağırr oynarsın..saatte anca bir hareket
  • oyun havaları öncelerde köyün içinde olan hikayeleri, dertleri, şakaları, hınzırlıkları anlatırken gittikçe bir eminem komedi parçalarına dönüşmüştür.

    bir zamanlar düğünlerde çalınan, yıldız, fidayda, çözdal, topal gibi oyun havaları yerine; arabada beş evde onbeş, aganigi naganigi gibi tırt parçalara bırakmıştır.

    ankaranın oyun havalarının unkapanı olan sincan bu işin underground'u dur. meşhur olacak adamlar düğünlerde çalmaya başlar * * sonra kaset çıkarıp ilk ankara'da sonra konya'da satışları fırlaması ile paraya farklı bir isim bulma çabasına girerler.
  • (bkz: misket)
    (bkz: ankara misket)
  • güzel ankara'mızın kızılay ile tandoğan bölgelerini birbirine bağlayan yol, ki bu yolun adı gazi mustafa kemal bulvarıdır, üzerinde bulunan pavyonların kapılarının üzerinde eşşek kadar harflerle yazıldığını gördüğüm yazıdır. kardeşim nedir bu? pavyonların neredeyse tamamında bu var. gece vakti şöyle biraz zamparalık yapalım diye çıkan adamlar toplanıp hoplayıver çekirge diye oyun mu oynuyor? anlamadım gitti. geçen yolum düştü. ulus dışkapı arasındaki pavyonların üstünde de aynı yazıdan var. toplu bir konsept anlayışı mı acaba?
  • bu hava çaldığında nerede, ne şekilde olursa olsun hiç bir gücün engelleyemeyeceği şekilde oynayanların da varda var olduğu müzik türü.
    link
hesabın var mı? giriş yap