• ankara dikimevi metrosunun yanıbaşında gece çalışır,takriben akşam 10 gibi gelir,2-3 gibi gider...
    tavuk ve köfte yapar,yarım yada tüm ekmek satar...
    üç kişi çalışırlar,yaşlıca olan sevimlidir...biri hariç hepsi göbeklidir,o göbeksizde*biraz garip biridir,pek naziktir,zor duyar falan...
    kışları domates olmaz,ama salataları iyicedir,baharatlaarı bile vardır,kesin doyurur hemde ucuzdur,paket almamak bi ayran açıp ankarayın duvarında yemek makbüldür..
  • dayı olarak bilinir. karışığına laf edebilecek babayiğit yoktur.
  • eskiden kavşağın oradaki taksi durağının yanında küçük ızgarasıyla köfte yapan, şimdilerde ise işi büyüten dayıdır. akşam 9 civarı işe başlar.

    lakin yanında çalışmakta olan kafası karışık adam çok ilginçtir. acı olmasın dersiniz domates koymaz, domates koy dersiniz domates koyar yanına da acı ekler falan. severiz ama.*
  • haftasonları önünde acayip kuyruk olur. kendisi tavuğun yanı sıra köfte de yapmaktadır ama köfte pek tercih edilmemelidir. tavuğuna diyecek yok tabi garnitür felan oh mis..
  • havanın kararmasına müteakiben dikimevi metro durağının yanıbaşında tavuk ve köfte yapan amcamız ve ekibi. yanındaki çalışanların akrabaları olduğuna dair rivayetler vardır. en son tavuk almak için gittiğimde kafalardaki bonelerle hijyen olayına da girmişler.
  • yarım ekmek+ayran 1,5'tan satıyor. [ve mümkünse bozuk olsun, yanınızda gelen ve muhtemelen sevmediğiniz kişi "abi bende bozuk yok sen ver ben sana sonra veririm" der. ama vermez. unutmayın!]
  • behçet dayı olarak da tanınır. çok tatlı yarımları vardır. yemeye doyulmaz.
  • ankara'da dikimevi metro çıkışının hemen yanına konuşlanmış, kendisiyle beraber aynı işi yapan girişimcileri cebeci'de piyasadan silmiş, behçet amca'mızdır.

    zabıtaların baskısı olmadan çalışabilmek için, zabıtaların paydos yaptığı saatlerden sonra her zamanki yerine tezgahı kurar. kullandığı malzemelerden midir bilinmez, alışkanlık yapar buradan yenilen tostlar. her gece aynı tadı arar damak. öğrenciler tarafından çok tutulmaktadır, fanatik müşteriler edinmiştir; hatta taksicilerin ve gece nöbetindeki polislerin bile uğrak mekanıdır.

    iyi de kazanmaktadır kannımca; çünkü işe ilk başladığında vişneçürüğü renkli doğan görünümlü bir şahin'e sahipken, şu an ford transit connect'e terfi etmiştir ve yanına aldığı elemanlar sayesinde patron edasına bürünmüş sadece kasada hasılatı toplamakla meşguldür.

    bir gün yolunuz cebeci'ye düşerse dikimevi metro çıkışının çevresinde oluşan uzun kuyruğa ve buldukları boş yere çömüp piknik yapıyor edasıyla ayran eşliğinde tostlarını yiyen insanlara kesinlikle kötü gözle bakmayınız. behçet amca'nın, tostlarından siz de tadınız, tattırınız efendim.
  • uzun bir süre hep önünden geçip gittiğim, gördüğümde önündeki kalabalığa hiç anlam veremediğim yer.

    yıllar sonra sözlükte görüp methini okuyunca bir nebze pişman oldum bir kere bile durup bir köftesini yemediğime.

    sıkıntılı bir anıdır yine de benim için.
  • kızılay'da bir güzel içilir. yola çıkılır saat 11.30 civarıdır. 12.00 gibi kurtuluşta'ki öğrenci evine yaklaşırken bir açlık bastırır. gruptan biri: abi ben acıktım. pıff!
    ve grubun en zekisi, bitanesi haykırarak o soruyu sorar: neden köfte yemiyoruz?! biraz daha yürüyüp hemen sıraya girilir. karışık+ayran ayakta mideye indirilir. karın tok kağıt(batak,51 vs.) faslı başlar..
    içkinin verdiği mayhoşluktanmıdır, açlıktanmıdır bilmem o köftenin tadı ankara'da tektir.
hesabın var mı? giriş yap