*

  • bu kavram "dogrudan dogruya anayasa uyulmasini saglamak amacini guden her turlu yargi i$lemi"ni ifade eder . dar anlamda ise kanunlarin ve bazi yasama i$lemlerinin anayasaya uygunlugunun yargisal merciilerce denetimidir . bu denetlemenin $arti yazili ve sert bir anayasanin varligidir . kanunlarin anayasaya uygunlugunun denetimi, siyasal veya yargisal olabilir . onleyici denetim, siyasal organlarca kanun yururluge girmeden once yapilir . duzeltici denetim ise kanun yurulukte iken yargi organinca yapilir .

    turkiye'de ilk sert anayasa kanuni esasi'ydi ancak o anayasada yargisal denetim yoktu . kanun-i esasi, ayan meclisi'nce yurutulen siyasal denetimi benimsemi$ti . 1924 anayasasi da sertti ancak yargisal denetim ictihat yoluyla dahi yerle$memi$ti .

    cok partili hayata gecilmesiyle beraber anayasal yargi unsurunun konulmasi ciddi sorunlarin olu$masini engellemek icin hayati bir zorunluluk iceriyordu . bu yuzden 1961 anayasasi yargisal denetime ayrintili $ekilde yer vermi$tir .

    (bkz: anayasa mahkemesi)
    (bkz: hukuk)
  • jeremy waldron, yalnızca parlamentolarda değil, demokratik kurumlarda tüm karar alma süreçlerinin sonunda yanlış kararlar alınabileceğinden dolayı, yanlış da olsa kararı alanın demokratik meşruiyete en fazla sahip olan parlamento olması gerektiğini söylemektedir. anayasa yargısı çok ayıptır, demektedir. yerlisi için (bkz: kemal gözler)
  • bir ulkede kati anayasanin varliginin bir sonucu olarak ortaya cikan sistem.
  • eylül 2012'den bu yana, anayasa mahkemesi'ne, aihm öncesinde bir ara kademe olarak, bireysel başvuruları inceleme ve sonuçlandırma görev ve yetkisi verildi. böyle olunca, önceden, kural olarak kanunlar üzerinden yasama denetimi ve sınırlı olarak kararnameler üzerinden yürütmenin denetimini yapan aym'ye, yargı kararları üzerinden yargının da denetimi görev getirildi; böyle aym, hukuken ve fiilen, süper bir üst mahkeme pozisyonuna geldi; doğal olarak yargı hiyerarşisi içerisindeki yeri de en tepeye çıktı.

    lafı başka bir yere getireceğim; biz zamanında hukuk fakültesinde, anayasa hukuku içerisinde, anayasa yargısı görürken sadece kanunlara karşı iptal davası koşulları ve khk'ların aym tarafından denetimi yollarını gördük; ancak son on senenin konusu bireysel başvuru, uygulamada bu iki alanın da önüne geçti, avukatların da bu durum biraz işine geldi. çünkü ilk iki konu daha ziyade siyasetin alanı olduğu için, normal avukata buradan pek iş çıkmaz; ancak bireysel başvuru meselesi böyle değil; bir çok dosyada avukatlar, yargıtay ya da bam'ın ardından son bir olağan kanun yolu gibi kullanır oldu aym'yi; sebebi hem çıkmadık candan ümit kesilmez hem de bir çok avukat, aym başvurusu için ana davanın dışında ayrı bir ücret talep ediyor, bu da meslektaşların, doğal olarak, işine geliyor; peki sorun ne?

    sorun şu; biraz ilgilenip üzerinden çalıştıktan sonra gördüğüm kadarıyla, özellikle bireysel başvuru yaşama geçtikten sonra, anayasa yargısı, en az ceza hukuku kadar, belki ondan da fazla metodik, teknik bir dal haline geldi. anayasa hukuku'nun "hak" eksenli yapısı ve uyuşmazlıklara daha genel, soyut bir çerçeveden yaklaşılması, pozitif hukuk üzerinden dava takip etmeye alışmış avukatlar bakımından alışması son derece zor bir yaklaşım.

    standart avukat yaklaşımı, önündeki davaya bir dilekçe yazarken, kanun maddesi & yargıtay kararı & doktrin üçlemesine dayanır. mahkemeye özetle dersiniz ki, bak güzel kardeşim, yasa maddesi bunu diyor, yargıtay bu maddeyi böyle yorumluyor, doktrin de yargıtay'ın bu görüşünü şu şekilde onaylıyor; bu üçlü yapı benim olayımda şöyle şöyle meydana geliyor; davamı kabul et; ya da karşı davayı reddet. halbuki bireysel başvuru özelinde anayasa yargısı tam olarak böyle işlemiyor; özetle diyorsunuz ki yerel mahkeme şöyle bir karar verdi, istinaf, yargıtay böyle dedi, karar kesinleşti. halbuki anayasa'nın şu maddesi şu hakkı düzenler, bu hak kapsamında şunlar şunlar yer alır, halbuki benim olayıma uygulanan yasa maddesi şu şu nedenle bu, bu anayasal haklarımı ihlal etti; ya da yargı kararları şu şekilde benim şu hakkımı ihlal etti; halbuki aym bu konuda diyor ki şöyle şöyle; özetle kulağınızı biraz tersten göstermeniz gerekiyor; bunun için yeni terimler, kavramlar ve aym'nin konulara nasıl yaklaştığını öğrenmeniz gerekiyor. son derece teknik bir alan; başvuru sürelerinden, başvurunun kabul edilme ve talebin kabul edilme koşullarına kadar.

    sözün özü bu alan yeni gelişen, genç meslektaşlara da gelecek vaad eden önemli bir alan; mesleğin başında olsaydım, uzmanlaşmak için düşündüğüm alanlar arasında mutlaka değerlendirirdim.
hesabın var mı? giriş yap