*

  • ataturk'un 19 mayis'tan sonra 22 haziran'da amasya'da yayınlayıp "vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir. milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" sözüyle milli mücadelenin örgütlü olarak başladığını dunyaya ilan etmesi
  • m. kemal, r. orbay, refet bele, a. fuat cebesoy tarafından imzalanmış ve k. karabekir tarafından sözle onaylanmıştır...
  • ayrıca bir temsil heyeti kurulması kararı da alınmıştır, istanbul hükümetinin üzerine düşeni yapamadığı söylenmiştir...
  • imzalandigi yil 1919'dur..
  • amasya şehir merkezinde bulunan atatürk anıtının altında yazılı olan metindir.
  • bu genelge istanbul hükümeti'ne ve işgalci güçlere karşı çıkılmasını isteyen bir ihtilal çağrısıdır. kurtuluş savaşı'nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir. ilk defa milli egemenlikten söz edilmiştir. bu genelgeden sonra mustafa kemal paşa geri çağrılmış ve yetkileri elinden alınmış bunun üzerine 7-8 temmuz 1919'da askerlik görevinden istifa etmiştir.
  • türk halkınca başlatılan direniş hareketlerini tek merkezde toplamayı amaçlayan genelge.aynı zamanda kurtuluş savaşının ilk esaslı belgesidir.çünkü kurtuluş savaşının amaç,gerekçe ve yöntemi ilk kez bu belgede belirtilmiştir.diğer bir bakış açısıyla ise erzurum kongresinin tüm ulusa maledilmiş şekli.
    not:bu genelge damat ferit hükümetinin istifa etmesinin basta gelen nedenlerindendir.
  • nutukta verilen özeti
    1-vatanın tamamiyeti, milletin istiklali tehlikededir.
    2-hükumet-i merkeziye deruhte* ettiği mesuliyetin icabatını ifa edememektedir. bu hal milletimizi madun* tanıttırıyor.
    3-milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
    4-milletin hal ve vaz'ını derpiş etmek* ve sada-yı hukukunu* cihana işitirmek için her türlü tesir ve murakabeden*azade* bir heyet-i milliyenin vücudu elzemdir.
    5-anadolu'nun her cihetle en emin mahalli olan sivas'ta milli bir kongrenin serian* inikadı* takarrür* etmiştir.
    6-bunun için tekmil vilayetlerin her livasından milletin itimadına mazhar üç murahhasın süratle yetişmek üzere hemen yola çıkarılması icabetmektedir.

    amasya tamimi’nin orjinali

    1-vatanın tamamiyeti ve milletin istiklâli tehlikededir. hükumet-i merkeziye, itilaf devletlerinin tesir ve murakabesi alanda bulunduğundan, deruhte ettiği mesuliyetin icabını ifa edememektedir. bu hal milletimizi madun tanıtıyor. milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. milletin, hal ve vaziyetini derpiş etmek ve seda-yı hukukunu cihana işittirmek için, her türlü tesir ve murakabeden azade bir heyet-i milliyenin vücudu elzemdir. bunun için bilmuhabere her taraftan vaki olan teklif ve arzu-yu milli üzerine, anadolu'nun bilvücuh en emin mahalli olan sivas'ta milli bir kongrenin serian inikadı takarrür etmiştir. bu maksatla, tekmil vilayat-ı osmaniyenin, her livasından, fırka ihtilafatı dikkat nazarına alınmaksızın, muktedir ve milletin itimadına mazhar, üç kadar zatın süratle yola çıkarılması icap etmektedir. her ihtimale karşı, bunun bir milli sır halinde tutularak dağdağaya mahal verilmemesi ve lüzum görülen mahallerde seyahatin mütenekkiren icrası.
    2-doğu vilayetleri namına 10 temmuz'da erzurum'da toplanması mukarrer kongre için, mezkur vilayetlerin müdafaa-i hukuk-ı milliye ve redd-i ilhak cemiyetlerinden müntehap azalar, zaten erzurum'a müteveccihen yola çıkarılmışlardır. o vakte kadar vilayat-ı sairemizin murahhastan da sivas'a vasıl olabileceklerinden, erzurum kongresinin azası, tensip edeceği zamanda, umumi toplantıya iştirak etmek üzere, sivas'a hareket edecektir.
    3-yukarıdaki mevada göre murahhaslar, müdafaa-i hukuk ve redd-i ilhak cemiyetleri ve belediyeler tarafından ve sair suretlerle intihab edilecektir.
    4-bu mukarreratın tatbikatına, 3. ordu müfettişi mustafa kemal paşa, esbak bahriye nazın hüseyin rauf, bey, 15. kolordu komutanı kazım karabekir paşa, 13. kolordu kumandan vekili miralay cevdet ve 3. kolordu kumandanı miralay refet bey, canik mutasarrıfı hamit bey, 2. ordu müfettişi ferik cemal paşa, 12. kolordu kumandanı miralay selahattin bey, 20. kolordu kumandanı ali fuad paşa, bursa'da 17. kolordu kumandam miralay bekir sami bey, edirne'de kolordu kumandanı miralay cafer tayyar bey ve diğer bazı mülki ve askeri mühim zevat tarafından çalışılacaktır. bundan başka esbak müşir ahmed izzet paşa, nafia nazırı ferid bey ve ayan azasından ahmed rıza bey gibi zevatın fikir ve mütalaaları alınacaktır.
    5-redd-i ilhak ve müdafaa-i hukuk-ı milliye cemiyetlerinin verecekleri telgrafların yalnız telgrafhanelerde kabul edilerek çekilmemesi, posta ve telgraf umum müdürlüğü'nden tamim edilmiştir. bu husus suret-i kafiyede reddilerek muhaberatın behemahal serbestçe temini için tezahüratta bulunularak muhaberat temin edilecek ve temin edilinceye kadar tezahürata devam olunacaktır.
    6-teşkilat-ı askeriye ve milliye, hiçbir suretle ilga edilmeyecektir. kumanda, hiçbir suretle terk ve ahara tevdi olunmayacaktır. vatanın herhangi bir tarafından yeniden vaki olacak düşman işgal herakatı, umum orduyu alakadar edecek ve hasıl olan vaziyete nazaran müdafaa-i memlekete müştereken tevessül olunacaktır. bu sebeple, kumandanlar derhal birbirlerini haberdar edeceklerdir. esliha ve mühimmat katiyyen elden çıkarılmayacaktır.

    not: tarihsel adı "amasya tamimi" olduğundan bu şekilde incelenmesi-tartışılması gereken belge. tıpkı nutuk'un söylev yerine nutuk başlığında incelenmesi gerektiği gibi. (bkz: nutuk)
  • bu tamimin orjinali ile ilgili kafa karıştıran bir konu da şudur ki, apo dahil kürt hareketi adına fikir beyan eden bir çok kişi amasya tamiminde kürtlerden açıkça bahsedildiğini, milli ve kültürel hakları kadar, nüfusça hakim oldukları yerlerde özerklik haklarının da doğal olduğunu ifade eden maddelerin sıralanmakta olduğunu iddia etmekteler. bu "amasya tamimi"ne göre türkiye olarak "kurtarılacak" bölge, osmanlıdan kalan kürtler ve türklerin meskun olduğu coğrafyadır ve cumhhuriyetin kuruluşunda, kurucu belgelerinde kürtler kurucu, esas, ve adıyla sanıyla zikredilmiş bir kavimdir. buradan hareketle cumhuriyetin kuruluşundan sonra 1924 anayasasına bakılırsa kürtlerin kandırıldığı fikrine de ulaşılır bu mantıkla... mustafa kemal'in kurulacak devlet ve kürtlerle ilgili bazı fikirlerini ifade ettiği "amasya protokolleri" şeklinde isimlendirilmiş belgelerin pek duyulmamış olduğu açıktır. konuyla ilgili yazı için

    http://www.radikal.com.tr/…r.php?ek=r2&haberno=5388
  • geçen hafta itibariyle, 90.yılı kutlanmıştır. bu tamimi yurda ve dünyaya duyuran, amasya postahanesi tegrafçılarından abdurrahman rahmi bey, o günleri şöyle anlatıyor:

    “çektiğim telgraflar içerisinde neler neler yoktu. bütün ordu komutanlıklarına, millî teşkilâtlara, valiliklere, mutasarrıflıklara hitaben hazırlanmıştı. tabii istanbul ile olan irtibat da zaman zaman ağırlık kazanıyordu.

    amasya’da önemli şeylerin cereyan ettiğini anlıyordum. evime bazı geceler çok geç vakitlerde gidiyor, hemen istirahate çekiliyordum. amasya postahanesindeki arkadaşlarımla günlerdir irtibat halinde değildim. onlardan hiçbir değişik memleket haberi de alamıyordum. saraydüzü kışlası'ndaki muhaberatın dışında tecrit edilmiş halde idim. ancak, zaman zaman hayali bey, çevirdiği şifrelerden bazı haberler istediği zaman, belki de konuşmak ihtiyacı ile, bana aktarıyordu. nitekim bu yolla 20. kolordu komutanı ali fuat paşa’nın amasya’ya geldiğini, gene hüseyin rauf bey’in de amasya’da bulunduğunu öğrendim. hattâ hayati bey’in odasına girerken rauf bey’le ali fuat paşa’yı, mustafa kemâl paşa’nın odasının kapısından çıkarken görmüştüm. günlerdir devam eden şifre trafiğinin bu mülakatı hazırladığını gene hayati bey’in olağanüstü çalışmasından sezinlerken, çabaların ürününün önüme konulmuş olduğunu gördüm.

    hayati bey, elinde bir tomar kâğıtla gelmiş ve yanıma oturmuştu. ancak ikazda bulunmasa onu da mutad telgraflar arasında zannedebilirdim. bana dönerek ve elindeki kâğıtları göstererek:

    - rahmi efendi, bu çok önemli telgrafı hepsine ve herşeye tekaddüm ederek çekeceksin. bunun keşidesi sona erdiği zaman paşa hazretlerine bildireceğim. telgraf çekilene kadar makine başından ayrılmamamı emrettiler, dedi.

    ben o sırada kastamonu bağlantılı bir telgraf çekiyordum. hayati bey’in bu talimatı üzerine hemen karşı merkeze devre dışı kalacağımı bildirdim. kaydı olan metni geçmeye başladım. telgraf, bütün askerî birliklere, valilik ve mutasarrıflıklara, bütün idarî merkezlere ve kuvva-i milliye teşkilâtına keşide ediliyordu. ben amasya tamimini mors alfabesine döktüğüm halde muhteviyatını bilemiyordum. bir gün sonra çorum merkezindeki arkadaşımdan öğrendim. o bana bir gün sonra bir telgraf keşidesi sırasında sivas’la kongre toplanacağını söylüyor, benim bilgim olmadığını ifade etmem üzerine de biraz istihza ile, 'postacının kulağı vardır ama gözü de vardır, sende hangisi yok rahmi efendi' diyordu. bir gün önce keşide ettiğim önemli şifrenin bu okluğunu öğrenmiş oluyordum.

    nasıl bilebilirdim, ilerde kurulacak genç türkiye cıımhuriyeti’nin en önemli vesikası olacak amasya tamimi’nin geleceğimizin ve devletimizin en kalın hatları ile bu tamimde şekilleneceğini. ve gene nasıl bilebilirdim bu son derece önemli vesikanın, bir tamimin hal ve noktalar haline getirilerek, benim parmaklarımla, memlekete ve cihana duyurulacağını...”

    kaynak: hüseyin menç
    "millî mücadele yıllarında amasya portreler - belgeler",
    ankara, 1992, s.100-1001
hesabın var mı? giriş yap