almak

• (bkz: polis)lerin sokaktan toplamak, nezarete tikmak icin kullandiklari terim. cumle icinde kullanalim.
  
  - bunlari nerden aldiniz lan?
  - pazardan gomserim (geh guh)
  - catonnk.
  - uy...
• bir objenin baska bir objeyi kendi sinirlari icine sokmasi...
• (bkz: satın almak)
• illa parayla olmaksızın süreli/süresiz mülkiyete geçirme eylemlerinden her birine de almak denilebilir, denir, dendiği olur, oluyor.
• balikci jargonunda balık yakalamak.
  - kanal'a çıktım bugün, 25 tane lüfer aldım.
• kimi zaman kazanmak anlamına gelen fiil:
  - maç n'oldu lan?
  - 2-1 galatasaray aldı abi...
• (bkz: eline almak)
• 2 hali var:
  1. istek duyulan bir şeyi almak
  2. verilen bir şeyi almak
  
  birincisi heyecanlı. arzu duyulan şeyle ne yapılacağına dair bir tasavvur oluşur, genelde pek zihinde canlandırıldığı gibi olmaz ama mutlu olunur.
  
  ikincisi şaşırtıcı. herkes değerini bilemez bazen de kendini alacak kadar değerli görmediğinden saçmalar durur, alamaz yada kaybeder.
• sürekli almak şişmiş bir egonun giderek patlamaya hazır bir bombaya dönüştüğünü ifade eder.
  
  alan bir süre sonra vermeye de başlayacaktır ki bu doğal bir süreçtir. naçizana, mafizane..
  
  algortiması nefes alıp, vermede yatar.
• almanca karşılığı abgewinnen ya da abmachen olmayan kelime.
  
  kusura bakmayın, almanca bilmeyen birileri güya tematik sözlük çalışması yapıyor da. chicken translatevari almanca cümleler kurmanıza gönlüm elvermiyor.