*

  • (bkz: allah) cc
  • divamiz bulent ersoyun nedense en cok sarfettigi kelime.
  • doğru yazılışı, allah teala'dır. allah u teala yazılıp ve okunduğunda *, allah ve teala olur ki murad edilen şeyin canına okur. tövbe istiğfar getirmek lazım gelir. allah-ı teala (yahut allah ı teala) der isek, bu defa da tealanın allah'ı demiş oluruz ki burdan itibaren nutuk tutulur, kalben istiğfar tesbihatına devam etmek luzum-i hissiyatı tavana vurur.

    ve lakin
    (bkz: galat i meshur lugati fasihten evladir)
  • amentü'de geçen ve "hayır da şer de yüce allah'tandır" anlamına gelen ".....hayrihi ve şerrihi min allahu teala....." söz öbeğinden alıntılanarak söylendiği için cümle içindeki haliyle, allah'ın arapça yazılışı gereği telaffuz edilegelen söz öbeği.
    sıfat tamlamasını oluşturan kelimelerin allah ve teala olduğu ve tamlama olarak bunun ya arapça "allah teala" veya farsça/osmanlıca "allah-ı teala" diye söylenmesi gerektiği doğrudur hatta bu söylenişler "allahu teala" demekten daha doğrudur ancak söz konusu kalıp bu duadan çıkma olduğu için ve söylenişte de yaygın olarak hala tamlamanın cümle içindeki telaffuzu yaygın olarak kullanıldığı için böyle söylenir, böyle kabul edilir.

    edit: amentü'de ".....min allahu teala....." değil ".....min allahi teala....." diye geçer**. galat hakkındaki araştırmalarımız devam ediyor.
  • insanın sonsuz ilâhî nîmetler karşısında şükür hâlinde olması îcâb eder. fakat tercih insanın; ister cennet’i seçer, ister ateşi! lâkin insanın ateşe bir saniye dahî dayanma gücü yok. bu sebeple yegâne sığınak, barınak ve dayanak; allâh teâlâ’dır.
hesabın var mı? giriş yap