• sadece el ve ayak bakımına yönelik ürünleri olan alman kozmetik markası. uzmanlık alanı yalnızca el ve ayak bakımı olunca diğer markalardan bu alanda bir adım önde olduğunu söyleyebilirim. bildiğim kadarıyla şuanda iç piyasada yok ancak freeshoplarda bulunabiliyor. özellikle el peelingini öneririm. bir dakika boyunca elinizi yıkar gibi bu peelingi uyguladıktan sonra sabunsuz ellerinizi yıkıyor, ardından el serumunu ve nemlendirici kremini uyguluyor ve pamuk gibi ellere sahip oluyorsunuz. bunun yanı sıra manikür pedikür seti, çeşitli ojeleri, tırnak eti yumuşatıcı, aseton ve hata düzeltici, çeşitli tırnak süsleri gibi bir sürü güzel ürünü mevcut olmakla birlikte yalnızca bayanlara yönelik değil erkekler için de oldukça başarılı ürünleri bulunmakta.
  • kisaltilmisi "ale" olan ve hece vurgusunun a'nin uzaltilarak "aaaale" seklinde yapilarak telaffuz edilen, gunu geldiginde sokaklarda "dove ale, dove ?" diye bagirilan, italyancada en sık rastlanan erkek isimlerinden.
  • georg friedrich händel'in bir operası. haymarket'taki kralın tiyatrosunda prömiyeri gerçekleştirilmişti. paolo antonio rolli'nin büyük iskender'den hareketle yazdığı libretto handel üstadımızın notalarıyla can olmuştu. 11 nisan 1726'da biten eser 5 mayıs 1726'da kralın tiyatrosu'ndaydı.
    castratolar konusunda tercihi belli olan büyük üstat, senesino ile çıkmıştı sahaya. farinellli sever dostlara selam olsun yine. efendim bizimkinin operalarında sahne alan iki kadın yine sahnedeydi. ölümsüz faustina bordoni ile francesca cuzzoni tabii ki de sahnedeydi. başta çok başarılı olan eser senesino'nun hastalığı yüzünden bir süre oynanamamıştı. besteci adamına göre yazıyordu kardeşim, onsuz alessandro olmaz diyorduysa elbette olmuyordu. ah handel, ah...
  • grado modellerinin modifiyeli versiyonlarını satmasıyla tanınan, high-end ses ürünleri üreticisi.

    http://www.alessandro-products.com/
  • türkçe'de bazı erkek isimleri var ki ciddi bağlılık ve bağımlılık duyuyorum bu isimlere, kalorifer üstünde kedi olup yatasım, hem babam gibi hem sevgilim gibi bir şeye* sarılasım geliyor bu isimleri duyunca. isimlerin melodisi midir, anlamı mıdır, o isimlere sahip çok eski tanıdıklar mıdır bilinmez ama işte bir yeri vardır sözkonusu isimlerin, çocukluğuma inmeyelim, yeri değil. ve hep de bu isimlerde yeni mühim karakterler girer hayatıma inatla. eskiden çocuğuma isim diye beğenirdim bu isimleri de zamanla tanıştığım sahiplerinin baskınlığından ötürü galiba bu hayalimi gerçekleştirmeyeceğim. zaten çocuk benim neyime, hele bi de burda...

    neyse sevgili alessandro. öhöm. pardon kirlettik adının başlığını biraz ama kusura bakmazsın artık. diyeceğim şuydu aslında, yukardaki gereğinden uzun girizgahta bahsettiğim o isimlerin italyan versiyonudur benim için alessandro. bu isimde 10'a yakın karakter geçti hayatımdan, ya benim doğrudan tanıdıklarım oldular ya da yakınlarıma yaklaştılar. hep de bir ağırlık, bir olgunluk, bir kıvraklık, bir kısmet yetmezliği, bir babacanlık, bir görmüş geçirmişlik ve hatta bir gizlisi saklısı kalmadı topumuz niyettelik oldu işin içinde. hadi bu isimden çok bulunuyor falan da tanıdığım bildiğim bütün alessandro'larda da aynı şeyler var, bi tane de önemsiz alessandro bilmedik galiba.

    ya işte, güzel erkek ismi. alexander'dan aslında. italyanca'da x harfinin ss şeklini almasına güzel bir örnek, bak bu yüzden de severim. tuhaftır, alexander'lar alex diye kısalırken alessandro'lar ales değil ale oluyor. ki ismin kökenine bakacak olursak* "insanı koruyan" gibi bir anlamı var, alex- kısmı "koruyan", -ander kısmı da "insan" manasında. bu durumda "ale"nin bir manası pek yok tek başına. bi de hızını alamayıp sandro diye kısaltan bile gördüm, tercih meselesi tabi. bunların dışında bunu alan şunu da aldı modeli: (bkz: iskender).
hesabın var mı? giriş yap