aditia

• bukle saçlı bir güz prensesi.
• hayata kırmızı bakanlardan, belki de dönme dolaba binen, pamuk helva yiyerek hiçbir şey hatırlamayan bir kutsal melek..gülüyor gibi yapanlardan,ölmüyor gibi yapanlardan da olabilir..ama korkmadan kırmızı baktığına emin olduğum altıncı nesil yazar..
• süper kadın. saatlerce beni dinlemeyi başarmış, süper vakit geçirmemi sağlamış, sonra da "hadi artık bilgisayarına git, özledin onu" deyip salıvermiştir avuçlarından. evrensel müzik anlayışına sahip, değişik tadlar arayan, bana söylemese de süper sesli bir vokal olduğuna inandığım, başarıya saygısı olan, takıntısız, yumuşacık, tüy gibi bir prenses. koroya yeniden katıldığı için içi kıpır kıpır olan, alto flütte kimseyi tanımayacağına inandığım, bir an önce de ankara'ya kaçıp derslere girme aşkına kapılmış bağyan. bu hatunun saçları da kıvır kıvırdır efendim, yenir-müsaittir.
• hayal kurmaktan emekli olduğumuz şu yaşlarda kendinden emin ve kararlı haliyle gözlerimi kamaştıran edebiyat,müzik,aşk,keyif insanı ...
• gönül rahatlığıyla canim diyebileceğim bir kişi olmanın yanısıra, kanatlarının ıslanmasından korkmadan yağmur duasına çıkabilen hayran olunası bir mor kelebek. hüznün en güzel rengi o... altın sulardaki yelkenlinin ardından bakalı çok uzun zaman oldu ama o hala çok yakınımda...
• yazın son demlerini yaşadığımız bir gece buluşup angels in america'dan girip edebiyattan çıktığımız bir şafak vakti^* uykuya daldığımız, sabahında o pazarı solid gold sunday depeche mode weekend ilan ettiğimiz mükemmel haftasonlarıma ortak olan taption^* insanı.^*
• yapilacak ilk ankara yolculugunda kapisi calinacak, parka gidip votkalar icilecek, muhabbetin dibine vurulacak insan. ozlenen dost. uzun zaman yuzunu gorememek canini sıkıyor insanin.
• ortamlarin tek ayik kalani, akli basinda dolanani.
• benim olsun bu. kimse sevmesin, kimse görmesin. bi ben seveyim, sakınayım. sigarayı da bıraksın daha da çok seveyim
• (bkz: chionophilia)