mutlak üstünlük ^*

• bir $irketin bir mali rakiplerinden dusuk maliyetle uretmesi yada yuksek fiyatla satabilmesi; mutlak avantajdir. 'quality, not quantity'. [edit ilk entarinin silinmesi uzerine gelmi$tir.]
• örnek olarak afrikadaki kahve üreticileri veya ortadoğu daki petrolcüler verilebilir .
• ne aromalı olduğu belli olmayan, ama diğerlerine göre belli başlı avantajları olduğu hemen hissedilen -daha fazla alkol, daha ucuz fiyat vs.- yeni bir vodka çeşididir.
  (bkz: absolut vanille)
  (bkz: absolut citron)
  (bkz: absolut raspberry)
• ricardian model absoulte advantage da örnek ülkelerin teknolojik farklılıkları da sözkonusudur.
  örneğin x malı usa'da uk'ya göre daha kısa birim zamanda üretilebilmekte. bu da labor maliyetinin düşük olması demektir ve usa x malında absolute advantage a sahiptir. başka bir deyişle ; usa'da 'x' üretim maliyetleri uk ya göre daha düşüktür. tabi burada absolute kavramı relatifdir.
  
  opportunity cost
  comperative advantage
• advantage karta 4 taksitle votka kampanyasi slogani.
• adam smith'in dış ticaretin yapılış nedenlerini açıklamak için öne sürdüğü teori (mutlak üstünlük teorisi)
• adam smith tarafından uluslararası ticaretin açıklanması amacıyla kurulmuş teoridir. şöyle der:
  
  eğer dünyada iki devletin olduğu ve bu devletlerin toplam iki mal ürettiği varsayılırsa (iki ülkeli, iki mallı sistem), işgücünün ülkede tam hareketli, ülkeler arası sıfır hareketli olduğu, tek üretim faktörünün emek olduğu, devletin bulunmadığı, taşıma maliyetlerinin sıfır olduğu ve para yerine mübadele kullanıldığı önkoşulları ile, bu ülkeler, diğerinden ucuza mal ettikleri malı ihraç edip pahalı ürettikleri malı ithal ederek, her iki malı da kendi ürettikleri duruma oranla daha fazla mal tüketebilecekler, bir başka deyişle daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaklardır. adam smith burada eğer bir ülke her iki malı da diğerinden ucuza üretiyorsa dış ticaret yapmamalıdır der fakat david ricardo bu sava karşılaştırmalı üstünlük teorisi ile cevap verecektir.
• dünya'da merkantalist dönemde geçerli olan kazan-kaybet düşüncesi ile bitme noktasına gelen dış ticaretin tekrar canlanmasını sağlayan teori.
• sanayi devrimini gerçekleştirmiş ve kitlesel üretime geçmiş ingiltere'nin, dönemin merkantilist devletlerini bakın yeni bir teori buldum süper diyerek açık pazar haline getirmek için uydurduğu teoridir. adamlar bilime uygun sikmiş takdir ettim.
• adam smith'in uygulandığı taktirde küresel krize sebep olabilecek saçma sapan teorisidir. kısaca üstün olan herşeyi satsın onun seviyesini yakalayamayan diğerleri hep ondan alsın'dır. he amk smitçim he.
  
  iktisadın bilim olma aşamasını başlatmış bir adamın ortaya attığı teori bildiğin içler acısı. yalnız bu teori hakkında uzun uzun yazı yazılmaması taraftarı olduğum için sadece dış ticaret teorilerinin babası olmasından kaynaklı teorisinde yer verdiği iki önemli konuya değineceğim.
  
  kazanılmış üstünlük ve doğal üstünlük.
  
  kazanılmış üstünlük gayet doğal bir olgu olup, ülkenin ürettiği ürün için uygun iklim koşullarına, doğal kaynaklara, ulaşım kolaylığına ya da belirli özelliklere sahip iş gücüne sahip olmasıdır. son noktaya dikkat edin. bu teoriden bir süre sonra faktör donatımı ile ucuz emeğin yani modern köleliğin temelleri atılacaktır çünkü. doğal üstünlük değil doğal eziklik mübarek.
  
  diğeri ise kazanılmış üstünlük. burada adam smith'in teorisi kadar içi boş bir olay var. yani taban tabana teorinin mantığıyla bir. eğer bir ülke bir ürünü diğer ülke ürünlerine göre benzersiz bir şekilde üretiyorsa, yani iyi olan ülkenin ürettiği ürün bariz şekilde diğerlerinden ayırt ediliyorsa bu kazanılmış üstünlüktür. teknoloji üstünlüğü günümüzde yaygın. eğer bir ülke elindeki teknolojiyi zamanı geldiğinde diğer ülkeler ile paylaşmazsa bir süre sonra ürettiği ürünleri satabilme hayalini de bırakır.
  
  1 kısa bir tanım daha; ergen teorisidir.