aşkla sana
-
arkadaş özger'in en güzel şiirlerinden biri...yıllar önce grup yorum da bestelemiş, ve kanımca, kendilerini de aşan bir iş yapmışlardı...
"...
alnını
dağ ateşiyle ısıtan
yüzünü
kanla yıkayan dostum
senin
uyurken dudağında gülümseyen bordo gül
benim kalbimi harmanlayan isyan olsun
şimdi dingin gövdende
uğultuyla büyüyen sessizlik
birgün benim elimde
patlamaya sabırsız mavzer olsun
başını omzuma yasla
göğsümde taşıyayım seni
gövdem gövdene can olsun
söyle bana ey
ölümün açıklayıcı pervanesi
hangi yavru tek başına yiğittir
hangi yangın bir başına söndürülür
ah herkes susuyor
hiçkimse bilmiyor içimin yangınını
ah herkes mi susuyor
kalbimi kalbine bağladım dostum
ah herkes mi susuyor
kalbi kalbimize benzeyen dostlar
bir çarmıh gibi bırakıyorken kendini dünyaya
hayatın ateş renkli kelebekleri
bir bir tutuluyorken korkunç koleksiyonlar için
ah herkes mi susuyor
bağırsam içimdeki dehşeti
hırsım deler mi toprağı
beni
acısıyla onduran
dostumu
aşkla vurduran hayat
sana
yaşananla harlanan bağrımın sevdasını akıttım
dünyanın yeni baharına
çatlarken kadim güneş
bağrım delinirken fidanların kanıyla
anamın doğurgan karnıdır diye
sevgilimin sütlenecek göğsüdür diye
dostumun üretken gülüdür diye
sana bağlandım
sana sarıldım
beni umutsuz koma
tarihle avutma beni
çünki aşkla sınanmışım sana
sana yangınla, suyla, ateşle
ölümle, yaprakla, şiirle sınanmışım
ey yaşarken kanayan acı
şimşekli gök, tufan, kan fırtınası
uçurum kıyısında hızla büyüyen ot
yapraksız bir ölümün anısı için
körpecik kuzuların derisi için
beni tarihle avutma
umutsuz koma beni
akıtsam deliren sevdamı
köpürür mü hayatı besleyen su
ey benim
yedi başlı kartalım
her başını
bir dağ başlangıcında koyanım
senin
böyle diri bir akarsu gibi kıvrılan gövdendir
bizim aşkımızı solduranların korkusu
çünki elbette bir su
kendi akacağı toprağın sertliğini bilir
ve suyun gövdesiyle yırtılınca toprak
artık ırmak mı ne denir
işte devrim
ona benzer bir akışın hızına denir
yarın ne olur bilirim ben
bahar gelir, otlar büyür
ölüm de yapraklanır
bir dağ bulur uzun uzun bakarım
bir çam ağacı gölgesi
güzel kokular veren
bir damla güneş görünce
sana da gülümseyeceğim yarın
şimdi senin uzanıp yattığın otlarda
yarın yeni bir yeşillik büyüyecek
..." -
arkadaş zekai özger'in, arkadaşı olan hüseyin cevahir'in öldürülmesinden bir yıl sonra, onun anısına yazdığı rivayet olunan şiiri.
-
hrant dink'in cenazesinde okunan bu şiir, behzat ç. 10. bölümde de okundu. bu bölümün senaryosunu yazan emrah serbes (ki reyiztir kendisi) behzat ç.'nin uyarlandığı son hafriyat kitabına rakel dink'in konuşmasından bir alıntıyla başlamıştı. dizinin önemi bu özelliklerinden de kaynaklanmakta.
-
behzat ç. bölüm 10'dan; http://www.youtube.com/…ailpage&v=rr4j_bziob4#t=159
ekleme: niyeyse linki veremedim, dk 2 sn 39'a gidin. -
(bkz: alnında dağ ateşi)
-
-
öyle bir aşkı anlatır ki içinde dostluk barındıran;
"başını omzuma yasla
göğsümde taşıyayım seni
gövdem gövdene can olsun"
(bkz: isyan olsun) -
arkadaş zekai özger'in ölümünden sonra yansıma dergisi'nin temmuz 1973 sayılı basımında yayımlanmıştır.
bu şiir 1971'de maltepe'de mahir çayan'la kuşatıldıkları evde öldürülen hüseyin cevahir için yazılmıştır. hüseyin cevahir, arkadaş zekai özger'in de arkadaşıdır. bu eşber yağmurdereli tarafından mart 2011'de bursa 9. tüyap kitap fuarı'nda yaptığı bir panelde söylenmiştir. -
"hayatın ateş renkli kelebekleri
bir bir tutuluyorken korkunç koleksiyonlar için"
(bkz: helin bölek)
(bkz: ibrahim gökçek) -
arkadaş zekai özger'in öldürülen dostu için yazdığı, her dizesi hüzünle, her dizesi isyanla dolu, yazılan en iyi şiirlerden. belki de en iyisi.
"bağırsam içimdeki dehşeti
hırsım deler mi toprağı"
"yarın ne olur bilirim ben
bahar gelir, otlar büyür
ölüm de yapraklanır
bir dağ bulur uzun uzun bakarım
bir çam ağacı gölgesi
güzel kokular veren
bir damla güneş görünce
sana da gülümseyeceğim yarın
şimdi senin uzanıp yattığın otlarda
yarın yeni bir yeşillik büyüyecek"
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap