• baskasinin da askidir, bazen.
  • genelde size aşık değildir.
  • william shakespeare zamanında konuyu kendi kadrajından değerlendirerek şöyle buyurmuş.

    "beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhlari koyup aşk saniyorsunuz."

    eğer konu hakikaten bu ise zamanın bükülmesinde çok büyük fayda var.
  • her şeyinken, hiçbir şeyindir, bazen.
  • karşınızdaki kişiyle gülüp eğlenirsiniz. beraber geçirilen zaman ziyan niteliğinde değildir, kişinin size kazandırdığı çok fazla şey olmasa da kaybettirdiği bir şey de yoktur. ortak zamanlarda gündelik paylaşımlarda bulunur ve bir şekilde geçecek zamanı şartlar dahilinde maksimum seviyede iyi geçirirsiniz. kişi "arkadaş olunan kişi"dir.

    karşınızdaki kişi, sorunlarınıza dahil ettiğinizde dinleyen(dinler görünen) veya bunu kendi sorunlarını paylaşmak için bir anahtar olarak görmeyen, diyeceğim sizin sorununuz karşısında "çözüm üreten" bir insansa, paylaşım daha özel bir boyuta büründüyse ve zor zamanlarda aranılan insanlar kategorisindeyse artık, "dost olunan kişi" olmuştur.

    karşınızdaki kişi ortaya beğeni uyandıran şeyler ortaya koyan, oturmuş bir karakter sergileyen ve bu sebeplerle çevresinden takdir gören, özgüven sahibi bir kimseyse bu kişi "hayranlık duyulan kişi"dir.

    eğer kişi karşı cinste cinsel anlamda istek uyandıracak şekilde fiziksel bir görünüme sahipse bu kişi "arzulanan kişi"dir.

    eğer ki bir kişi... genel itibariyle cinsel anlamda etkilendiğiniz profili sergiliyor yahut sergilemiyorsa. sonra üstün bir insan imajı çizmiyorsa, hatta aslında alelade bir insandan farksızsa. aslında düşüncelerinizin, hayallerinizin de pek uyuştuğu söylenemezse; fakat siz hayallerinizi onunkilere uydurmakta bir sakınca görmüyorsanız, yahut bu milyarlarca insandan farksız insan olmaksızın yaşayamayacağınızı hissediyorsanız ve hatta, baktığınız bu sıfattaki kişinin yüzünde bile diğerlerinin gördüğü yüzü göremiyorsanız işte o insan "aşık olunan kişi"dir.

    fark edilmesi güç ama gerekli olan şeyler ise;

    birincisi: bir gün o insanı, herkesin gördüğünden farksız görecek olmanızdır. yani yaratılan sanallığın geçici oluşunun farkında olmanız gerekliliği... o yüzden bağdaştırılamayacak doğrular üzerinde kendinizi yıpratmanızın yegane sonucu kendinizi yıpratmaktır. insanın kendine yapabileceği en büyük kötülükse budur, tamiri zor ve tamamen bireyseldir çünkü.

    ikincisi: düşüncelerinizi, inançlarınızı ve sizi siz yapan pek çok değeri ayaklar altına aldığınız bu süreç eğer kötü bir sonla bitecek olursa tekrarına siz ne kadar girişmek isteseniz de bilinçaltınızın bu konuda size karşı bir savunmaya girişeceğidir. zamanın cömertliği yıprandığınız kısımlarınızı elbet onaracaksınızdır fakat bu yinelemeye karşı bir daha aynı gözü kararmışlıkla kuruma hizmet veremeyeceksinizdir.

    geçmiş olsun. yine de korkmayınız, zaman her şeyi çürütendir.
  • bazen en olunmaması gerekendir.. can yakar, acıtır..

    edit: ohaaa yıllar sonra oylanmasıyla (ya da görmemle diyim) geçmişe götürdü beni bir anda.. bu duruma düşen arkadaşı teselli etmek için kıçımızı yırtmıştık o zamanlar.. adamın durumu çok etkilemişti beni çoook.. hey gidi günler bee..
  • sizin için en tehlikeli kişidir...söylediği bi cümle, hatta tek kelimeyle hayatınızı cehenneme çevirip sizi yalan edebilir...ya da tam tersi boktan hayatınıza öyle bi anlam katar ki ben daha önce yaşamamışım denir...he sonu gene bok olur çoğunlukla ya olsun...değer genelde....
  • en guzelidir benim icin. asik oldugunuz kisiye "ya guzel degil ama olsun ben yine de seviyorum" diyorsaniz, yanlislardasiniz. ya da asik degilsiniz.
  • kıs. maşuk veya maşuka.
  • japon gibi kocaman ve çekik gözleri vardır. yamuk ağızlıdır ve kırmızı kafalıdır.
hesabın var mı? giriş yap