aşık memo dörtlükleri
-
kot dedıgın ıkı beyaz kuredır
bir de ortalarındaki luledir
yeri dersen damın tam dibindedir
kabak kote patlıcan fik kalkmaz mı? -
domal dilber domal,gorunsun damcık
asık memo seyretsin azcık
parmakla o narin damı birazcık
narin dama kaba barrak kalkmaz mı? -
fikim olsa bile beygir barragı
sıvazlarım hep yukarı aşşagı
sallarım o'sbir cekerken daşşagı
o'sbircinin fiki zaten havada
sokmaz memo büzzüge de dama da... -
memo'da bir fik var hic yere inmez
istese de fiki bir yere girmez
şuncacık aklı var,fikfike ermez
anladıgı tek sey var kı:otuzbir... -
osbir benim ezberim,
kan agliyor gozlerim.
ben damcugun yolunu
sabaha dek gozlerim... -
asık memo yine fiki dogrulttu
bi care barragı eliyle tuttu
otzbir cekmektem damı unuttu
helaya attırmak kaderimmis derim -
fik fik vakti
gün ışığı kötten sekip göze duhul etmişse
orda şekil olub beyne "ben bir kötüm" demişse
beyincağız, eli mahkum barrağı dikeltmişse
anlarım ki fikfik vakti gelmiş amma geçiyor
ömrüm kalkan barrağımı indirmekle geçiyor
bana nasip olmayacak dam düşünmeden durmak
dam ve köt fikmek dışında birazcık hayal kurmak
birgün olsun barrağımı yalnız işerken tutmak
anladım ki fikfik vakti gelmiş amma geçiyor
ömrüm kalkan barrağımı indirmekle geçiyor
hayat kısa, sanat sonsuz, deneyim yanıltıcı
fikimi inceledim de şeklen pek kanırtıcı
hayat dururken barrağı uzatmak şaşırtıcı
anladım ki fikfik vakti gelmiş amma geçiyor
ömrüm kalkan barrağımı indirmekle geçiyor
memo der şikayetçiyim hep fikfik düşünmekten
alamıyorum kendimi lakin mastır çekmekten
aslında üzülürüm ben, men edilsem fikfikten
anladım ki fikfik vakti gelmiş amma geçiyor
ömrüm inik barrağımı kaldırmakla geçiyor -
gezinti
kaldırımda yürürken kadınlara bakarım
görmek için biraz köt binbir takla atarım
uzun ise etekler onlara çok kızarım
açık göbek, mini, tayt, çıplak bacak ararım..
incelerim onların köt ve memelerini
istemsiz taşlaşan şu fikimi yemelerini
"haydi kaldır, domalt, sok, kanırt!" demelerini
düşünerek el cepte fikimi sıvazlarım..
görsem şöyle irice yuvarlacık bir kâse
fikim onu gösterir o nereye yönelse
ee, biz de gidiyoruz fik nereyi gösterse
kendi güzergahımdan hayli uzaklaşırım..
onlar da istiyor deli gibi fikişmek
dam ve barrak bir olup saatlerce yiyişmek
ordan geçen bir fiki tutup yolda tepişmek
bunları düşündükçe için için azarım..
kadın kısmı ister ki kendi illa naz etsin
erkek "aç şu kötünü, fikem" diye diretsin
memo ısrarcı değil, kadın ile ne etsin?
yoldan eve varınca otuzbirden çatlarım.. -
otuzbir
ortalıkta gezen damlar
asit gibi öze damlar
içimde kederler gamlar
ancak abazanlar anlar
fikişmezsem şu barrağım
çatlarsa diye korkarım
taşlaşınca fik, anlarım
beni bir otuzbir paklar
otuzbiri çeker iken
avuçlarım sanki diken
bir kız olsa "yok mu fiken"
dese, derim fikim paklar
her otuzbir sonrasında
ibrahimin sofrasında
yemiş gibi olurum da
doymuşlukla kötüm kalkar
memo der ki bundan kelli
fikişmeyeceğim belli
yine de var bir teselli
dakkada bir fikim kalkar. -
gökte yıldız parıldar
açım karnım guruldar
barrağım kedi gibi
mırıl mırıl mırıldar..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap