• kurt yazar vonneguttan kisa bir gelecek hikayesi. gelecek derken yil 2000. vonnegut hikayeyi 1962'de yazmis; o cagdaki her yazar gibi teknolojinin degisim hiziyla toplumun degisim hizini karistirdigi icin aradan gecen sureye bir suru dramatik olay sigdirmis: dunya nufusu 20 milyar, yoksulluk dizboyu, sonunda bilimadamlari olaya el atip (dunyanin ilk bilimadami darbesi), amerikanin nufusunu 40 milyonda sabitliyorlar vee voila, artik hersey sahane, bolluk icinde mukemmel bir gelecek, ustune yaslanmanin da caresi bulunmus. dolayisiyla artik dogum yapabilmek icin birinin ya kaza sonucu olmesi ya da intihara gonullu olmasi gerekmekte. intiharlar da belediyenin gaz odalarinda steril bicimde hallediliyor. yenilere yer acmak icin olmeyi tercih edenleri kahramanlastiran bir kultur var.

    arkaplan bu. plan da su: bebegi dogsun diye dedesinin olume gitmesini zar zor kabul etmis elemanimiz karisinin ucuz doguracagini, yani bebeklerden birini secmesi gerektigini ogrenince bunalima girer, kendisini teselli etmeye gelen ve bu yeni, steril gelecegi temsil eden mukemmel gorunuslu dahi doktorun sistem savunusuna karsi-arguman olarak bir tabanca cikarip, fazladan bebekleri icin yer acar ve olaylar gelisir. haha ne gelisecek ulan hikaye 10-15 sayfa zaten, bitti bu kadar, herseyi anlattim, usak da oluyor (usak burada boyaci rolunde)

    ooh, simdi de keyif sigarami yakayim: spoiler

    yorum da yapayim mi? yapayim tabii. vonnegut hem olumsuzlugu hem de nufus planlamasini ayni anda ele aldigindan, ortaya temiz, pak, modern gulumsemesinin altinda asiri baskici bir rejim cikmis, hikayenin aglatirken dusunduren mesajlarindan biri de "nufus kontrolu tu kakadir" olmus. halbuki olumsuzluk isin fantastik kismi, onu cikarsan aradan, cocuk yapma ozgurlugunun cignenmedigi ama zorunlu olan nufus kontrol politikalarinin da uygulandigi bir gelecek ortaya cikacak. orta yol. gerci, allahin koca evreni kendileri icin yarattigina ikna olmus, uremeyi dinsel bir gorev sayan ve allahin inananlara ne lazimsa bahsedecegine inanan asiri islamcilar yahut katolikler fare gibi cogalip su savaslari sonucu birbirlerinin bogazina sarildiklarinda, son nefeslerinde dahi bu orta yollara dahi tu kaka derler, demektedirler, onlara yapacak birsey yok.

    olumsuzluk isin fantastik kismi derken, biyolojik manada. butun hastaliklari, yaslanmayi fethetmekle ugrasacagim zamanin onda birini yapay zekaya, neural net'lere harcayarak, 300 gramlik karbon bazli beynimi 300 terabytlelik silikona aktararak olumsuzluge ulasmak daha kolay, o zamanda zaten nufus artisi bir sorun olmaktan cikiyor. koy beni gunes panelleriyle enerji ureten usb diske, yolla fezaya, milyarlarca yil takilalim birbirimizin nefesini koklamadan. bir iki de anten koy ki kazara karadeliklere rastlarsam bilincimi yan galakside takilan yedek disklerimden birine upload edeyim, heba olmayayim. tabii parasi olan kendini infrared kameralarla, binbir turlu alicilarla da donatir ki ne bileyim bir supernovayla karsilasirsa patlamayi, yaratilis aninin tekrarini hakkiyla tecrube edebilsin. olur olmadik yerde battlestar galacticaya selam cakmanin dayanilmaz hafifligiyle vonnegut'un huzurundan ayriliyorum
  • kurt vonnegut'ın inceden patriotism kavramını da eleştirdiği düşünülür.

    doğrudan değil ama şu var. birilerinin yaşaması için destansı bir şeklide birilerinin gönüllü olarak ölmesi gerekiyor. bu eylem takdir edilip onurlandırılıyor. nihayetinde ölüm geliyor ve onu takip eden bir doğum ile sonuçlanıyor.

    bunun dışında tipik bir distopyadır çünkü hissedilir bir merkezi güç tarafından yeniden şekillendirilmiş bihaber toplum en önemli temalardandır.
hesabın var mı? giriş yap