*

  • 2006 almanya dunya kupasi'nda oynanacak ve buyuk ihtimalle brezilya ile birlikte bir ust tura gececek takimi belirleyecek "f grubu" karsilasmasi.

    bu macin ilginc tarafi, hirvatistan milli takimi'nda avustralya'da dogmus, yetismis ve orada futbol oynayan futbolcular var: joe didulca, josip simunic, anthony seric

    ve buna karsin avustralya milli takimi'nda da bir dolu hirvat kokenli futbolcu bulunmakta: mark viduka, jason culina, tony popovic, josip skoko, anthony covic, zeljko kalac, marco bresciano
  • içimizdeki avustralyalılarla, içimizdeki hırvatları bir araya getirecek, kanal 1'in güneşin şimdilik güneşin altında özenle bekletilmiş dondurma kıvamındaki brezilya'nın maçını tercih etmesi nedeniyle, kemik seslerini duyamayacağımız karşılaşma.
  • ah trt ah diyorum bu maç için. bundan evvel ki kupalar ne güzel trt ekranlarında olur biz de trt'nin imkanlarıyla hiç bir maçı kaçırmazdık. trt 1 de brezilya maçı mı var, zevksiz mi atla trt 2ye izle bu maçı. ama nerdeee? kanal 1 maçları aldığında da atv ile ortak diye aslında böyle bir beklenti içine girmiştim. fakat bu arkadaşlar bu maçları gece yarılarına banttan atıyorlar. aslında sırf şu maç için bile çatıya çıkılınıp astra uydusuna doğru bir çanak çevrilir ya!! vakitsizlik işte.
  • stuttgart ta gottlieb daimler stadion da yerel saatle 21.00 de başlayacak maç. şu ana kadar gol atamayarak beni sinir eden hırvatların üst tura çıkması için kesin galip gelmesi gerekiyor. kritik maçların adamı olic in de ilk 11 de yer alacağı maç öncesi zlatko kranjcar ile konuştum haberler iyi dedi. * *
    ayrıca avustralyada çok sayıda hırvat ve bir makedon asıllı futbolcunun olması da maçı daha da ilginçleştiriyor.
  • günlerdir korktuğum şey başıma geldi. izleyemeyeceğim maçtır bu. kanal 1 brezilya'yı tercih etmiştir. sonra birileri de çıkar brezilya, gerçek futbol, süper futbol, samba mumba der. yok ya. çok biliyosunuz siz. alın sizin olsun brezilya'nız be üf.
  • dün geceki kupa da kupa'nın sonunda ahmet çakar'ın 22 haziran 2006 japonya brezilya maçı yerine naklen yayınlanmasını istediğini maç. haklıdır da... zaten brezilya turu garantilemiş, japonya'nın da işi çok büyük mucizelere kalmışken (japonya'nın brezilya'yı yenmesi, hırvatistan'ın ise avustralya ile berabere kalması veya japonya'nın brezilya'yı hırvatistan'ın avustralya'ya attığından daha fazla golle yenmesi) gruptan çıkan ikinci takımı belirleyecek ve inanılmaz derecede heyecanlı geçeceğini düşündüğüm bu maçın* canlı değil de gecenin köründe yayınlanacak olması saçmalıktır. ancak yine dün geceki programın sonunda ayıp olmasın diye ahmet çakar'a bu konuyu değerlendireceklerini ve gerekirse yayında değişikliğe gidilceğini söyleyen ümit aktan program biterken hala yayında olduklarını farketmeyerek ahmet çakar'a sessizce söylediği şu cümleyle olayı özetlemiştir aslında:
    "bi de şu var, brezilya'nın reytingi bi başka oluyo tabi..."
  • halkimizin dizginlenemeyen brezilya aski kanal 1'in komik yayincilik anlayisiyla birlesince bant yayinina dusmus mac.
  • dk 78 de kewell 'ın offside tan (altıpastan) attığı gol (!) ile skoru 2-2 ye getirdiği maçtır. bu skor ile avustralya üst tura çıkarken, üst tura çıkabilmek için hırvatların kalan son 12 dk da gol bulması gerekmektedir.
  • dk 84 ıtıbarıyle kıçından sarı kart uyduran bır yönetmenın hırvatlar 11 kısı fazla görünüyor, bir kişi azalsınlar kadraja sığsınlar dediği film. yuh demek caiz midir?
  • benim adim tomas bunlar bana komas maci.

    muthis ilginc. hirvatistan'in 9 kisi kalmasi gerekirken, hakem ikinci sari karti gosterdigi simunic'i saha disina gondermeyi unutunca, garip bir durum cikti ortaya. hakem, avustralya'nin attigi ucuncu golu vermeyen hakem, itirazlari nedeniyle simunic'e ucuncu sari karti gosterdikten sonra bu sefer kendisine "macin bitis dudugu"nden sonra kirmizi kart gosterdi. sonuc 2-2, avustralya bir ust turda.

    daha ikinci dakikada gelen frikik golu ile oyunun dengesi degisti bir anda. turnuvanin ilk iki macinda hucum gucunun tahmin edildiginden daha zayif oldugu gorunen hirvatlar, iyice defansa cekildi, onundeki bos alani degerlendirmeye calisan avustralya, yuklendikce yuklenince sadece hirvat yari sahasinda oynanan bir ilk yari oldu.

    cok da tehlikeli olmayan bir pozisyonda tomas topa elle dokunup, verilen penaltiyi avustralya gole cevirince, ilk yarinin son 3 dakikasinda tekrar beraberlik saglanmis oldu.

    tabi soyunma odasina bu durumda giden iki takimin ikinci yariya nasil cikacagi merak konusuydu. avustralyalilarin her yerde "in guus we trust" yazili tisortleri bosuna giymedikleri anlasildi takimlar ikinci yariya cikinca. artik neredeyse tapilan guus hiddink, ikinci yariya defansif degil yeniden ofansif agirlikli ve ileride pres anlayisiyla basladi.

    hirvat asilli avustralya kalecisi kalac'in elinden kacirdigi ossuruktan bir top aglara gidince bu sefer ikinci yarinin yine baslarina dogru hirvatlar ikinci kere one gectiler.

    sonra yine tek kale.

    yapilan bir ortaya yine atladi "benim adim tomas bunlar bana komas" misali. bu sefer gormedi ingiliz hakem, tomas'in elle oynamasini. ne cesaret valla.

    uc hucum oyuncusu, aloisi, bresciano ve kennedy'yi aldi oyuna hiddink. gorunusu itibariyle hz. isa figurlerine benzeyen kennedy'e kurtarici gozuyle bakilirken gol kewell'dan geldi.

    butun dikkatler bir diger hirvat asilli viduka'nin uzerindeyken (ki mactan once avustralyalilarin hirvatligindan en cok etkilenebilecek kisi olarak gordukleri kisiydi kaptan viduka), riza calimbay misli kollarini acmis kendi etrafinda donup duran baska bir hirvat asilli bresciano'nun ortasina dokunan avustralya'nin altin cocugu kewell (wizard of oz) tekrar beraberligi sagladi.

    sonrasinda once hirvatlar on kisi kaldi, sonra avustralyalilar. sonrasinda iste gosterdigi ikinci sari karti unutan hakem, son uc dakikada yesilli-altin renkli taraftarlarin yuregini agzina getirdi.

    harala gurele mac bitti. bittikten sonra ucuncu sari karttan (!) gelen kirmizi kart ayri bir tat bir doku katinca zevkli bir mac izlemis olduk.
hesabın var mı? giriş yap