• iett otobus hatti : [umraniye - bostanci]
    bostancı çarşıdan kalkar. (ptt'nin karşısı)
    ofisin penceresinden bakıp şoförün direksiyona geçtiğini gördüğümde (o tarafa gideceksem) aşşağı inip yetişebildiğim otobüs hattıdır bu.
  • eskiden bostancı - dudullu hattı imiş, sonradan 1989 yılında ümraniye'ye peron açılınca ümraniye'ye kadar uzatılmış.

    çok dolambaçlı bir yol izler ama modoko, imes, kayışdağı iett garajı*, içerenköy gibi önemli noktaları birbirine bağlar.

    bostancı köprüsünden e5'e giren, göztepe köprüsü ile de oradan ayrılıp libadiye'den küçük çamlıca'ya çıkan, oradan da ümraniye'ye ulaşan bir hat olsa herhalde süre yarı yarıya, durak sayısı da üçte bir oranında olur.

    (bkz: iett duy sesimi)
  • yolcusuna ve şöförüne allah'tan sabır dilediğim otobüs hattı. herhangi bir sebepten ötürü (iş,sevgili,para sebep ne olursa olsun) bostancıdan ümraniye tarafına 40 durak gitmek gerçekten ölümcül.

    (bkz: ben bugun bunu gördüm)
  • bostancıdan ümraniyenin bir çok yerine giden uzun soluklu iett otobüsüdür. ilk kez bindim ve olay şöyle başladı. ümraniye merkezdeişim vardı. peder beni beklemedi oradan otobüsler geçiyor binip dönersin bostancıya dedi ve gitti. işim bitti dönerken durağı sorarak buldum yanında vatan bilgisayar vardı bir amcaya sordum bostancıya hangi otobüs gidiyor? 19d dedi. bende; iyi dedim ve çok beklemeden geldi. her şeyden habersiz bindim.

    ulan yol bitmiyor be allahsızlar bu ümraniye nasıl bir yer? 40 -50 duraklık bir yermiş bu yol ve dar dar sokaklar, dolambaçlı yollar, sevimsiz tipler. ulan yol bitmiyor ağlıycam yemin ediyorum. bu yolda hergün gidip gelen insanlar nasıl sabırlı adamlar böyle. bu hatta şöförlük yapan söförler de bence, iki kat para kazanmalı lan burası ne böyle aradan bir saat geçti hala yoldayız ya çıldırcam, durak isimleri bile tuhaf tuhaf. ümraniye niye istanbula bağlı ki? kim bağladı ulan burayı? eğer bizanslılardan almak için çok uğraşmışsak yazık lan, ne gerek varmış? diye düşünürken garip bir duraktan garip bir şey bindi. şimdi biraz daha annesinin karnında bekleseymiş göt olarak doğacakmış, bu kıza götsün desen hakaret olmaz gibi geyiklere girmiyeceğim ama harbiden büyük lan. bildiğin traktör tekerleği gibi siyah yüksek bel bir pantolon giymiş, yine siyah bir babet, siyah bir t-shirt ama yeri geldiğinde yastık kılıfı görevini üstlenebilir cinsten bir şey. üstünde yazlık cotton mood tarzında kısa kollu lacivertimsi ceket ve ceketin belin hemen üstünde bitmesi gerekirken belin bayağı üstünde kaldığı için pantolonunun içine sıkıştırılmış t-shirt'ün can çekiştiğinin görüntüsü çok belli oluyordu. zaten, sen o koca götünle nasıl oluyorda kıçını kapatamayan bir mont tercih etmiyorsan hayret birşey yani he renk uyumuna gelmiyorum bile. neyse uzatmıyayım garip durak isimlerinin birinde bayağı yolcu indi ben cam kenarına oturdum ama ters oturdum tam şansa bak diyecektim kio garip varlık ki ona halk arasında bayan falan diyenlerde var ve o da geldi yanıma oturdu. 1-2 dakka sonra telefonu çaldı ve telefonunu aşkitom diye açtı haspa.

    vay yanına koyayım, yani onun değil yanlış anlaşılmasın lafın gelişi söyledim. bu birine aşkım diyor biri de buna karşılık aynı sevgi sözcükleri yada türevlerini gözlerine bakarak ifade ediyor. ya harbiden bu dünyanın amına koyayım.

    yol bir durma biçimiydi ve bizde yol boyunca bu biçimi defalarca icra ettik kız hala telefonda konuşuyor ve yol bitmiyor. konuşmalar enteresan yerlere gitmeye başladı. çocuğun söylediklerini duymuyorum ama kızın söylediklerini kısaca sıralıyorum.

    -aşkomm ya serpillerleyim işte bugün onlarda kalıcam teyzemde gelicek bize.

    -hıhı yarın gelicem ama yok yok yarın kursa gidicem.

    -aşkım yapma cumartesi buluşuruz.

    -erkekim benim.

    -aşkım otobüsteyim.

    -hayır akşam nasıl konuşalım ya evdemiyim sanki..

    -aşkım otobüsteyim dedim ya

    -sapık seni.(gülerek)

    -sen söyle önce, hayır sen önce

    -sevdiğini

    -hayır o değil diğerini pembişi(elini ağzına götürüyor) kurdela olanı

    -hayır ya yılbaşında giydiğim işte

    -aşkım bak kapatırım

    midem bulandı ve buna sebeb olan otobüste ters gitmem değildi. bostancı sapağında indim.. biraz yürüdüm hayatı sorguladım. nasıl bir sapıklık lan bu? nasıl bir felsefe? o yüzden yiğidolar eğer istanbul'da yaşıyorsanız 19d ye bir kez dahi olsa binin ve hayata olan inancınız değişsin.
  • iett'nin insanı hayattan soğutan, üstbostancı-ümraniye otobüs hattı. bu otobüste yolculuk yapmak dünyanın en sıkıcı şeyi olmakla beraber yolcu profili oldukça varoştur. durak sayısı görece az olmasına rağmen guzergahından dolayı otobüs; dolana dolana, oldukça yavaş ilerler. bostancı köprüsü'nden, varoş bir semt olan içerenköy'e girer. içerenköy'ü dolaştıktan sonra, başka bir varoş semt olan kayışdağı'na girer. bir süre kayışdağı caddesi'nde seyrettikten sonra caddeden yokuş aşağı sola döner, uzunca ve daracık bir sokağa girer. bundan sonra yavaş yavaş ümraniye'ye yaklaştığınızı anlarsınız. sonra, bir süre necip fazıl bulvarı'ndan devam eder. imes, modoko ve orka market'i geçer, metro corner avm'nin oradan sola döner. artık otobüs, alemdağ caddesi'ne girmiştir ve uzunca bir süre (10-15 durak falan) buradan devam eder. sonrasında yokuş aşağı dönen bir yoldan çakmak köprüsü'ne bağlanır. (bundan sonrasını bilmiyorum)

    ümraniye'ye gidilecekse 10 numaralı otobüse binilmesi sizi ümraniye'ye çok daha hızlı ulaştırır.
  • tarihe karışmış hat.
    kafasına göre sefer iptal olurdu. iptal olmazsa kalabaliktan kapıya yapışık gidilirdi. ne yolcusu memnundu ne şoförü. m8 açılınca bunun fişini çektiler.

    edit: iptal olmamış, metronun çalışmadığı saatlerde çalışıyor yani 5:00-6:30 arası ve 10:00-11:00pm arasi
hesabın var mı? giriş yap