• türkiye nüfusunun 13 milyon küsür çıktığı cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımıdır
    ilgi çekici bir sonucu da dulluk(widowhood) haritasıdır:

    http://en.wikipedia.org/…:1927-widowhood-turkey.png

    kadınların en çok dul kaldığı yerler artvin, istanbul ve muğla-aydın-antalya bölgeleridir
    sonrasında ege bölgesinin geri kalanı, edirne, bursa, afyon, orta karadeniz ve trabzon-rize bölgesi gelmektedir
    doğu anadolu bölgesinde oran oldukça düşüktür

    buradan ne çıkarılabilir?

    1-o devrin şartlarında çok isabetli ölçümler yapılmamış olabilir, van'ın, hakkari'nin mezralarına gidip bütün insanlarla tek tek konuşmak kolay olmasa gerek, bilhassa erzurum'da oranın düşük çıkması soru işaretlerini arttırıyor
    2-eğer isabetli olduğunu kabul edersek dul kadınların oranıyla o bölgeden verilen şehitler hakkında bir korelasyon mümkün olabilir
  • " gece saat 10.15' te nüfus sayımının sona erdiğini duyurmak için toplar gürledi ve sabırsız insanlar derhal kapı eşiklerinden sokaklara döküldüler. hemen yürüyerek grande rue de pera'ya gittim ve on dakika içinde kaldırımlar caddelere taşan insan kalabalığıyla dolmuştu. taksiler kalabalığı yararak ilerliyordu, sinemalar, kahveler ve lokantalar açıldı, dükkanlar kepenklerini kaldırdı. yarım saat içinde tüm şehir gürültüyle uğulduyordu. insanlar, özgürlüğüne kavuşmuş mahkumlar gibi caddeleri arşınlıyorlardı. böylece, türkiye'nin 28 ekim 1927' de yapılan nüfus sayımı sona erdi; halk sabah saat 5' ten gece saat 10.15' e kadar -17 saat 15 dakika- evlere hapsolmuştu..."
    (joseph c. grew, atatürk ve yeni türkiye, 2002, gündoğan yay., s. 46)
  • ermeni sorunu hakkında tartışmalarda nüfus istatistiklerinin çok tuhaf şekillerde kullanıldığını biliyoruz. özellikle anadolu'da yaşayan ermeniler'e ilişkin nüfus tahminleri, resmi tarihçilerin çarpıp, çıkarmayı, bölüp, toplamayı çok sevdikleri bir "eğlence" ve "kanıt" metasıdır. ama 1927 nüfus sayımının çarpıcı sonuçlarından biri olan anadolu'daki ermeni nüfusa ilişkin göstergeler bir "ermeni buharlaşması"na işaret ettikleri için genellikle konu dışında tutulur. 1927 sayımına göre anadolu'da kalan (yüzde 70'i tehcir kapsamı dışında tutulan istanbul'da olmak üzere) ermeni nüfus 77,453 kişidir. birinci dünya savaşı öncesine ilişkin (ermeni patrikliğinin 2,425 ve 3 milyonluk tahminleri ile yusuf halaçoğlu'nun da 600 bin kişilik tehciri küçük göstermeye gayret eden toplam ermeni nüfusu kanıtlarını kenara koyarsak) resmi osmanlı istatistikleri’ne göre toplam ermeni nüfusu 1,162,169'dur. talat paşa anılarında bu sayıyı biraz daha yüksek gösterir ama 1914'deki 16,2 milyonluk toplam nüfus içinde yaklaşık yüzde 8'lik bir ermeni nüfus yoğunluğu genel olarak kabul edilir.
    sonucu kendiniz de hesaplayabilirsiniz. evet, 1914-1927 yılları arasında, anadolu'daki toplam ermeni nüfusu yaklaşık yüzde 95'lik bir "buharlaşma" yaşamıştır ve "ama onlar da bizi" söyleminin gizlediği bu yüzde 95'lik kaybin ne demek olduğunu istanbul'un çatalca dışındaki bütün ilçelerindeki nüfusun aniden buharlaştığını düşünerek tahmin edebilirsiniz.

    merak ediyorsanız, bugün patrikhane kayıtları temel alınarak türkiye'de 50 ila 65 bin arasında ermeni kaldığı tahmin ediliyor. 1965'den bu yana nüfus sayımlarında etnik ve dinsel aidiyet soruları sorulmadığı için net bir rakam veremiyoruz be ahparik..

    ben demiyorum t.c. başbakanlık yayınları ve devlet istatistik enstitüsü diyor... "osmanlı imparatorluğu’nun ve türkiye’nin nüfusu (1500-1927) die tarihi istatistikler dizisi cilt 2, s. 40, t.c. başbakanlık yayınları vs..)
  • özet sonuçlar:
    toplam nüfus: 13 milyon 648 bin
    kadın nüfus: 7 milyon 84 bin(%51,9)
    erkek nüfus: 6 milyon 564 bin(%48,1)
    köy nüfusu: 10 milyon 342 bin(%75,8)
    il ve ilçe belediye nüfusları: 3 milyon 306 bin(%24,2)
    en büyük kent istanbul'un nüfusu: 691 bin(%5,1)

    demografik göstergeler:

    kaba doğum: binde 53
    kaba ölüm: binde 36
    yıllık doğal artış oranı: %1,7
    toplam doğurganlık oranı: 6,6 çocuk
    doğuşta yaşam umudu: 32 yıl(tahmini)
    okuryazarlık oranı: %11
    nüfus yoğunluğu: 18 kişi/km2

    öncelikle belirtelim, osmanlı devleti'nde 14. yüzyıldan beri nüfusa ve iskana ait kayıtlar tutulmakta idi ve 16. yüzyılda en parlak dönemini yaşamıştı(burasını cumhuriyet ansiklopedisi der). çok geniş osmanlı arşivlerinde bu belgeler hala durur. yavaş yavaş günyüzüne çıkıyor.

    19. yüzyıldan itibaren, 2. mahmut dönemi devlette meydana getirilen teşkilatlanma ve merkezileşme amaçlı çabalardan itibaren nüfus meselesi kurumsal nitelik kazanmıştı çok çeşitli amaçlarla istatistiki ve demografik sayımlar yapılıyordu. 1926'da ise türkiye cumhuriyeti kapsamında devlet istatistik enstitüsü kuruldu.

    1927'deki nüfus sayımı aslında toplumsal değişime yönelik, hem geçmiş için, hem de gelecek için büyük bir ayna. resmi nüfus kayıtlarına göre türkiye cumhuriyeti sınırlarının 1914'teki nüfusuyla 1927'deki nüfusu arasında %20'lik eksi yönde bir fark sözkonusudur. bu nüfus farkının teşhisini şu baplardan koyabiliriz.

    1) erkek nüfusun azlığı ile de bütünleştirilecek bir şekilde, malumunuz, 1. dünya savaşı ve kurtuluş savaşı'nda askerlik veya mücadele görevi esnasında savaş, hastalık, hava şartları, direniş, esaret vb. durumlar sonucu meydana gelen yüksek sayıda şehit miktarı. bu durumdan en mağdur görüneni iç anadolu gibi duruyor..

    2) savaş dönemindeki zorlu şartların, tarımsal üretim çöküşünün, nüfusun seferber olmasının getirdiği ekstradan kıtlık, hastalık, tıbbi vb. insani zorluklar..bilhassa bu durum çocuk ölümlerinin sayısını katlamıştır.

    3) ermeni tehciri ve doğu anadolu'daki müslüman nüfusun kıyımı sonucu bilhassa doğu anadolu'da düşen nüfus. konu hakkında en kapsamlı araştırmayı yapmış olan justin mccarthy'nin araştırmalarına göre, osmanlı vilayet teşkilatlanmasına göre ele alınaraktan, takribi olarak, gerek müslüman, gerekse gayrimüslim bazında van vilayetinin nüfusu %80, bitlis vilayetinin %70, diyarbakır vilayetinin %40, erzurum vilayetinin ise %50 oranında düşmüştür(bunlarda göçlerin de etkisi olduğunu takdir etmek lazım).

    4) müttefik devletlerin ülkeyi işgali sonucu yol verilen ve bilhassa yunan işgal bölgelerinde meydana gelmiş olan ölümler ve savaş esnasında cephe arkalarında yaşanan türk-yunan/rum kapışmaları sonucu her iki taraftan da meydana gelen ölümler

    5) yunan ordusuyla beraber göçen rum nüfusun bir kısmının yanısıra yunanistan ile yapılan nüfus mübadelesi; 900.000 kadar rum giderken, 400.000 kadar türk gelmiştir, ve haliyle bir nüfus azalışı sözkonusudur.

    bir önemli nokta da 1927 nüfus sayımında doğum yeri kriterinin ele alınmamış olmasıdır. bu kriter ilk kez 1935 nüfus sayımında ele alınacak ve anadolu'da o yıllardaki nüfus hareketliliği hakkında şaşırtıcı birtakım sonuçları ortaya koyacaktır.

    bunun yanısıra, bugünden bakarsak, 1927 sayımı, türkiye'nin o dönemki tarım toplumu kimliğini, bugünlere kadar gelen nüfus patlamasının sebebi olan doğurganlık oranlarının yüksekliğini ve yaşam süresinin * düşüklüğü bakımından çarpıcı sonuçlar ortaya koymaktadır(çocuk ölümlerinin fazlalığını vurgulamak lazım)

    ve son tahlilde, o dönemki istanbul'un nüfus oranına bakacak olursak(yüzde 5), ve bugünkü en az yüzde 20'lik nüfus oranıyla karşılaştıracak olursak, türkiye'nin ne kadar sağlıksız bir sanayileşme ve şehirleşme yaşadığını takdir ve tahmin edebiliriz.

    bizzat bana ait olan orijinal yazı: http://transandantaldervislerocagi.blogspot.com/…ml
  • dönemin koşullarında oldukça fazla emek verildiğini düşündüğüm sayım.

    yeni bir sürecin başlangıcı olan cumhuriyet'in ilk yıllarında ülkenin demografik yapısını ayrıntılı şekilde bizlere sunmaktadır. sayımda alt başlıklar kısaca şu şekildedir:

    - kaza ve vilayetler itibariyle toplam nüfus, toplam alan, nüfus yoğunluğu, mahalle, köy ve mezra sayısı,
    - nüfusun medeni hali ve yaş gruplarına göre dağılımı,
    - nüfusun meslekler ve tahsil itibariyle dağılımı,
    - nüfusun dinler ve maluliyetler itibariyle dağılımı,
    - nüfusun ana lisanı itibariyle dağılımı,
    - nüfusun tabiiyet itibariyle dağılımı,
    - nüfusun inanç yapısı itibariyle dağılımı.

    hasılı oldukça detaylı veriler sunan bir sayımdır. veriler içerisinde benim en çok dikkatimi çeken husus, sınır bölgelerinde ya da en çok şehit veren il ve kazalarda 20- 45 yaş aralığında kadın nüfusunun erkek nüfusundan afaki bir farkla fazlayken (savaş koşulları ve askerlik çağının bu yaş aralığında olması temel etkendir), 1-6 yaş aralığında ise erkek nüfus lehine büyük bir fark olmasıdır. ikinci göstergeyi sanırım sadece allah'ın hikmeti ile açıklayabildim.
  • kesinliği net olarak belli olmamakla birlikte bazı kaynaklarda sonuçları şu şekilde verilen sayımdır:

    1.istanbul.........794.444
    2.izmir..............526.065
    3.konya............504.384
    4.balıkesir.........421.066
    5.ankara...........404.720
    6.bursa.............401.595
    7.manisa...........374.013
    8.kastamonu....336.501
    9.sivas..............329.551
    10.malatya........306.882
    11.kütahya........302.436
    12.trabzon........290.303
    13.kocaeli.........286.600
    14.samsun........274.065
    15.erzurum.......270.426
    16.zonguldak....268.909
    17.tokat............263.063
    18.afyon............259.377
    19.kayseri.........251.370
    20.çorum..........247.926
    21.denizli..........245.048
    22.adana..........227.718
    23.bolu.............218.246
    24.gaziantep....215.765
    25.elaziz...........213.777
    26.aydın............212.541
    27.yozgat..........209.474
    28.kars.............204.846
    29.antalya........204.372
    30.şanlıurfa......203.595
    31.ordu.............202.354
    32.diarbekir.......194.316
    33.maraş...........186.855
    34.mardin..........183.471
    35.çanakkale....181.753
    36.muğla............175.390
    37.rize...............171.667
    38.sinop.............169.965
    39.niğde.............166.056
    40.giresun..........165.033
    41.edirne............150.840
    42.çankırı............157.219
    43.eskişehir.........154.332
    44.isparta...........144.437
    45.erzincan..........132.325
    46.tekirdağ..........131.446
    47.aksaray...........127.031
    48.kırşehir...........126.901
    49.gümüşane......122.231
    50.mersin.............119.107
    51.amasya...........114.884
    52.bilecik..............113.660
    53.kırklareli..........108.989
    54.şebinkarahisar.108.735
    55.cebelibereket...107.694
    56.bayazıt..............104.586
    57.siirt...................102.433
    58.içel (silifke).........90.940
    59.bitlis....................90.631
    60.artvin..................90.066
    61.burdur ................83.614
    62.van.....................75.329
    63.hakari..................24.980
  • 1927 itibariyle türkiye'deki ermeni nüfus 123.602'dir. buna din değiştirmişler, kökenini bilmeyenler, beyan etmeyenler ve saklayanlar dahil edilirse sayı elbette yükselecektir. tabii o dönem nüfus genel bazda ne kadar etkili sayılmış, herkes sayılabilmiş o da tartışmalı. devletin sayabildiği nüfusta ermeniliğini beyan edenlerin sayısını açıklarken ciddi oynamalar yaptığını sanmıyorum. niye sanmıyorum çünkü o noktada zaten sürülen sürülmüş, sürgünde ölen ölmüş, kaçan kurtulmuş. cumhuriyet kurulduğunda ermeni nüfus çoktan ağırlığından/yoğunluğundan -vardıysa birşey- kaybetmiş idi ve türkiye ermenileri çoğunlukla istanbul'daydı artık. devletin normalde yapacağı sanılan bir oynamayı yapması için elinde bir motivasyonu kalmamıştı.
  • bir ermeni buharlaşmasını işaret ettiği söylenen durumdur. ancak bu bahsi geçen "buharlaşma"nın ermenistan devletine göçü de kapsadığını akıllarda tutmak gerekmektedir. insanlar verilerden istediklerini çıkarabilir, ama somut gerçekliğe ulaşmak her zaman kolay değildir.
  • modern anlamda yapılan ilk nüfus sayımımızdır.
    kadınlar ilk defa insan yerine konup sayılmıştır.
    nüfus sayımının il il sonuçlarının, o dönemki il isimleri ve
    farklı sınırlarının da görülebileceği harita / kaynak:
    https://twitter.com/…gi_/status/1333854723443724289
  • osmanlı devleti’nin doğu trakya ve anadolu dışında tüm topraklarını yitirmesiyle nüfus miktarı ve yapısı tamamıyla değişmiştir. cumhuriyet kurulurken yunanistan’la yapılan mübadele sonucu takribi 1,2 milyon rum yunanistan’a göç ederken, buna karşılık 450 bin dolaylarında müslüman türkiye’ye göçmüştür. uzun yıllar süren savaşlar ülkenin dini ve etnik şemasını derinden etkilemiştir. birinci dünya savaşı öncesi nüfusun yaklaşık %82’si müslüman ve %18’i gayrimüslim iken, 1927 yılındaki nüfus sayımında ülke nüfusu 13,6 milyon, gayrimüslim topluluğun bütün nüfus içindeki oranıysa %3 çıkmıştır.
hesabın var mı? giriş yap