• 5-13 mayıs 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek eskişehir'in gelenekselleşmiş film festivali.

    normalde kışın gelişini palto film günleri, baharın gelişini eff ile kutlardık, ama bu sene sanki kimsede bir heyecan yokmuş gibi. cemre sinema anadoluya düşmemiş gibi.

    şurda haberi var
  • düşünün bugün bir düğüne davet edildiniz, nikah saati 15:00 elinizde kapı gibi davetiyeniz var. bütün işlerinizi bırakıp planlarınızı nikaha göre ayarladınız. sonrada koştura koştura 15:00 te nikah salonuna girdiniz. aaa bir baktınız başka insanlar, sizin gideceğiniz nikahı erkene almışlar.geçe alsalar yetişeceksin ama erkene almışlar. her şey olmuş bitmiş. ya da oldu bittiye getirilmiş. koşa koşa düğün sahibine gidiyorsun, ne olduğunu soruyorsun. gece nikah dairesinden telefon gelmiş başka birisinin nikahı daha önemli imiş saati değiştirmişler eli kolu bağlı. biz internette değiştirdik saati önemli değil cevabı alıyor. ee internet kullanmayan diyorsun ona da canım ya başka yerde yaparsın cevabı geliyor.

    bu ne biliyor musun? ben biliyorum sanırım.

    festivalle ne alaka değil mi? bugün tam olarak böyle bir durum oldu.

    kumbarayı patlatıp koşa koşa gittiğim film öne alınmış, şaşırdım herkese sordum. gönüllü öğrencilerin haberi yok olsa ne yapabilirler üstelik komite gece 11 de karar değiştirmiş. vah efendim programı uymayan diğer yönetmen hanımcağızın işine göre ayarlanmış. yahu dalga mı geçiyorsunuz. bize ayıp değil mi? kim için o festival saat ve tarih böyle kafaya veya kişiye göre nasıl değiştiriliyor.

    ne üzücü biliyor musunuz?

    o filme gidip bambaşka bir filme maruz kalıyoruz. üstelik çocuk gelin yine mağdur edebiyatından öte gidemeyen bir empatisizlik abidesi. millet bir saat salya sümük ağlıyor salonda vah vah diye.

    yönetmene soruyorsunuz.

    filminizi izleyen çocuk gelinler sizin için ne hissetsin diye

    kadın gayet mantıklı diyor ki 'ben empati kurdum onları işledim sinemamda'

    iyi de sen sadece mağduriyeti gösterdin, ne bir yöntem ne bir farklı bakış açısı ne de o olayların koşullarını gösterdin. oturduk bir saat bacaklarının arasından kan akan kızı izledik. peki onunla evlenecek kadar akıl tutulması yaşayan adamı yaratan koşullar, ekonomi, iktidar, pipi o konular yok. sadece kızın delirmesi ona da acıyan doktoru ama araları iyi ha kıza birebir olayları canlandırıp anlattıyor kızda annesine kızıyor oh mis.

    sinemadan herkes kaçar gibi çıkıyor, kimsenin birbirine bakacak yüzü yok.acıdan darma duman haklılar çünkü psikoloji kaldıramayacağı acıya maruz kalınca konudan kopar görmezden gelir travmatize olur. yani empati kopar gider. film ekibine bakıyorsun hooop kj muhteşem az sinema ile ilgilenen varsa aradaki ilişkiyi çabuk çözüyor. gene armutu elma yapan arkadaşlar el atmış.

    diğer film

    canım o saati değiştirildi, doğayı ve insanı anlatan ötekileşmeye karşı diyorlardı. bir ara izlersin. boş ver bak kırmızı halıda bir selfi yeter bize. ödül de alır ödül de veririz. mesele dostlar alışverişte görsün.

    bu kadar büyük bir organizyonda yaşanan bu olay için emek vermiş, gece gündüz didinmiş gönüllü öğrenciler ve emektar hocalar, teşekkürü sizler hak ettiniz. komite sadece komite olarak yapacağını yapmış.

    neyse 'kalandar soğuğu' izlenmeden iyi iş çıkarmış buradan bunu anlıyoruz.

    https://www.youtube.com/watch?v=nnqa54bryem
hesabın var mı? giriş yap