• mekan kom$unun ba$kenti.. 76 bin ki$ilik olympiako stadio - spiros louis . daha final belli olmadan demi$tik burada mac zevkli olmaz diye.. yanildik.

    ingiliz philip don ba$lama dudugunu caldiginda, yakla$ik 22 milyon turk futbolsever, ki %96'ya tekabul ediyordu o yil, barca'yi tutuyordu. ilk turda kiev'i zor eledigi halde, gruptan yenilgisiz cikmi$ katalanlar, yari finalde de gol yemeden elemi$ti pórto'yu. azinlikta kalan bir takim italyanseverler ise, 1994'un kupadaki tek yenilgisiz ekibi rossoneri'den umutlu idiler.

    mac massaro'nun sol kramponu sayesinde ba$ladiginda, kimse olacaklari bilmiyordu*. kanatlardan barca defansini bozmaya ba$layan diavoli, 22. dakikada massaro ile sevindi. ilk yari boyle bitecek derken, asker tipli daniele, donadoni'nin soldan ortasina biti$ dudugunden hemen once dokundu: 2-0.

    ikinci yariya ba$larken biraz $a$irmi$ avrupali taraftarlar, 47. dakikada savicevic'in kupa tarihinin mukemmel gollerinden birini atmasiyla iyice sessizle$tiler (anlatilmaz, ya$anir). 89'da steaua'yi dortleyen efsane takim, geri gelmi$ti sanki.
    (bkz: 24 mayis 1989 ac milan steaua bukres maci)

    panikle saldirmaya cali$an barca, yine bir top kaybiyla topu aglarinda gordu: dakika 58, siyah inci marcel desailly. 4-0.
    sonraki dakikalarda iki taraf da 5. gol olmasin diye ugra$tilar. gerek de olmadi. biti$ duduguyle bir kupa daha milanello yolunu tutmu$tu.

    yorenizdeki firinciya gidin ve sorun bu maci. firin sahibi hatirlayacak ve derin du$uncelere dalacaktir. barca'ya gonul vermi$ yuzbinler, akin akin gelen kirmizi siyahlilar kar$isinda oyle $oke oldular ki.. sonraki yillarda elle tutulur meslek dallarina bile gecemediler.

    ben de boylece yillardir icimde kalan hirsi burada noktalar, takim kadrolariyla futbolseverlere elveda derim:

    ac milan: rossi, tassotti (c), galli, maldini, panucci, donadoni, desailly, albertini, boban, saviceviæ, massaro
    antrenor: fabio capello

    barcelona: zubizarreta (c) - ferrer, nadal, r. koeman, sergi, guardiola, bakero, amor, stoichkov, romario, beguiristain
    antrenor: johann cruyff

    trivia tipitip: 94'un kupa gol krali, defans oyuncusu ronald koeman (8) oldu. sevdigimiz oyuncu luc nilis ise 6 golde kaldi.
  • memleketteki milan fanatiklerinin hâlâ gözlerini dolduran karşılaşma. 10 sene evvel de olsa, unutmak ne mümkün. ertesi gün almanca sınavım vardı. kasmışım maça kadar bitirecem diye, hatta bir gün evvelden başlamışız hususla ilgilenmeye. bir de çerez vardı sanki yanında yalnız çıkaramadım. çerez olmasındandır, yoksa fil adamların pek birşey unuttukları vaki değildir. en fazla analarının doğumgününü unuturlar canım. onun dışındaki bütün detayları hatırlamak varlık sebepleridir.
    elimizde almanca defteri, sağımızda o zamanlar hayatta olan canım kediciğim zülküf televizyonun karşısında kurulmuşuz, maçı bekliyoruz. can, canana karşıydı o maçta. yani rakibin barca olması her ne kadar beni buruklaştırdıysa da, milanımdan koparamadı. malum barca gönlümüzün sıralamasında madalya alamıyor. memleketimizde tuttuğumuzun marşını dinlesek de, milan ile liverpool gümüş madalyayı paylaşıyorlar. bu ahvalde milan'ı tutuyor lakin bir kaza ihtimalinde de mutlu ayrılacağız tvnin başından; çocuğuz tabii, tesellimiz bol. maçın normal süresinde bitmesi en büyük arzumuz. rötuşlarla ilgilenecez, alamanca öğreniceğiz...
    maç başladı. ilk düdükle beraber ben almanca'ya gömüldüm. malum maçların başı ders çalışmak için idealdir; takımlar birbirlerini tartacak, orta sahada fauller yapılacak. hakkaten aheste çekiyorlardı kürekleri. derken milan tarihinin bence en anlaşılamamış ismi, müzmin yedeği ve duygusuz gol makinası olan massaro maça damgasını vurmuştu. şimdi grenoli trio'nun süper starı gunnar nordahl varken veyahut üstad-ı muhterem marco van basten nereden buyurdu bu satırların yazarı bunu demeyin. massaro, yedek başlar, çıkar golünü çakardı, lale devrinde. sonra marco sakatlandı, danielle sazı eline aldı. ikinci keman bile olamayan, baktık birinci keman olmuş, tınıda bir değişiklik olmamıştı, massaro gol olup yağmıştı. tuhaf topa vurma tarzı, zubi'ye salvador dali'yi anımsatsa gerek zira, gol olduktan sonra ayıp olmasın diye yere atlıyordu barcanın file bekçisi. devre arası almanca çalışmak için leziz bir zaman dilimi idi. ikinci yarı başlaması ile birlikte derken o an geldi. dejan saviçeviç sağ çarpazdan o marka olmuş sol ayağı ile topa enfes dokundu. zubi'nin topu kurtarmak için yaptığı jimnastik hareketini 16 yaşındaki bayan cimnastikçiler anca yapıyorlar. nafileydi ve muhteşem bir gol seyretmiştik. bendeniz almanca'yı o anda sabaha havale etmiştim. böyle bir golün üzerine keyiflenmemek mümkün değildi. anneme seyrettirmeye bile kalktım ancak kendisi marco van basten'in göteborg maçında atmış olduğu röveşata golünden beri antremanlı olduğundan usta bir hareketle bana çalım atmıştı. neyse maç devam ediyordu ve barcam için üzülmeye başlamıştım. çok geçmeden o takımın en kazma ayağı olarak görülen marcel desailly ileri fırlamıştı. gözümü kırpmamdan evvel verkaç yaptı, tekrar açtığımda ise zubi ile karşı karşıya kalmıştı. o topa sağ ayak içi ile evladım öyle bir asılmıştı ki, bunu da heyecanına verdim, filelerden "eh be güzelim" diye bir feryat yükselmişti sanki. capello kurt hocadır, kadroda yer alan 30 kişiye şut çalıştırsa da, marcel bir istisna olabilir. o günlerinde çok sert bir oyuncu idi, hatırlarsınız. topu patlatmaması için salık verilirdi kendisine. maçın bundan sonrası bendenizin duaları ile geçti. bir gol daha olsa üzülecektik. barca idi söz konusu, mahşerin dört atlısından herhangi biri olsa zil takıp, oynardık bir de üstüne. milan canavar gibi oynamıştı o gün. asası ile rakibinin kafasını ezmişti. ürkütmüştü bizleri. çok geçmeden milan, her imparatorluk gibi, duraklama dönemine girecekti. bense mutlu bir şekilde saati kurmuş ve sabahın köründe almanca'ya geri dönmüştüm...
  • benim milanlı olmama sebebiyet veren maç.o zamandan beri forza milan...
  • an itibariyle eurosporttan seyredilebilinecek maç. iyi bir 29 ekim süprizi.
  • adet oldugu uzere johan cruyff'un lolipopunu emerek kenardan izledigi macti. milan'in ve italya'nin dunya futboluna bela ettigi defansif futbol (beton gibi defans vardi takimda), savicevic, boban ve inceden kuzenime benzeyen massaro'nun becerileriyle birlesince gol olup yagmisdi milan. caanim barcelona bir daha o duzeye hic ulasamazken, serefsiz italyan takimlari halen her tur sampiyona da birden fazla takimla yari finale gelir, biri de kupayi alir goturur.
  • gun itibariyle albertini'nin jubilesi vesilesiyle super bicimde tekrarlanmi$ old-school cl finali...
  • yanlis hatirlamiyorsam atina olimpiyat stadi'nin santradan disa dogru genisleyen halkalar seklinde ofsayt cizgileri vardi, hayatimda ilk kez boyle birsey gordugumden epey kitlenmistim.

    edit: harbiden oyleymis be, gereksiz bilgiler hazinesi cocuk aklimi seveyim
    http://www.youtube.com/watch?v=0miyuv8dvie

    ayrica sizi bugun cok cool gordum sayin capello
  • beni aglatan ilk futbol karsilasmasi. bunda babamla iddiaya girmis olmamin payi çok büyüktü. 11 yasina yeni girmis ve ilkokulu bitirmeye çok az kalmisti. zubizaretta, stoichkov, koeman, romario'lu barcelona'ya hayrandim. bu maçi barcelona'nin alacagindan kesin emindim. simdi ne oldugunu tam hatirlayamasam da babamla bir iddiaya tutusmustuk. 1-0 milan öne geçiyordu ama ben hala takimimdan umutluydum. 2-0 oluyor ancak ben de degisin bisey olmuyordu. 3-0 olduktan sonra babamin bana "bak milan nasil oynuyor" demesiyle barcelona'dan umudumu kesmeye basliyor ve aglamakli oluyordum. en sonunda 4. gol de barcelona aglarina gidiyor ve babamin sevinç naralari bana göz yasi olarak geri dönüyordu. evet o gün bitmisti benim için barcelona sevgisi. o günden sonra avrupada milan'i tutmaya basladim. ne de olsa babalar herseyin en dogrusunu bilirdi.

    bu maçtan 2-3 yil sonra babaya sirtinda 6 yazan milan formasi aldiriliyor ve milan taraftarligi perçinlestiriliyordu.

    (bkz: bir ani defteri olarak eksi sözlük)
  • bu macta costacurta ve baresi cezalı oldugu icin paolo maldini her zaman oynadıgı sol bek yerine defansın ortasında oynamak zorunda kalmı$tı. peki bu maldini icin fark etti mi ? tabii ki hayır.. maldini, mac boyu kar$ıdan gelen esmer, kavruk adam romario'nun bagırsagını dügümledi.
  • bu macın bir ba$ka efsane anektodu ise johan cruyff'un efsane kaleci andoni zubizarreta'ya kovuldugunu takım otobüsünde söylemesidir..
hesabın var mı? giriş yap