*

  • sepp piontek onderliginde buyuk umutlarla ciktigimiz ve paul cascoigne (2), alan shearer ve stuart pearce'nin golleriyle 4-0 kaybettigimiz mac.
  • 1994 abd dünya kupası grup eleme maçı. kırmızı beyaz formayla mücadele etmiştik, maçtan tek hatırladığım pozisyon hami mandıralı'nın şahane bazukasını kaleci chris woods'un son anda kornere çelmesidir. hami bu pozisyon sonrası başını ellerinin arasına alarak dişlerini bilmemkaçıncı defa sıkmış, kadere isyan etmiştir.

    maçtan bazı görüntüler: http://www.youtube.com/watch?v=sv9llvhooco
  • o dönem şenes erzik beyefendi daha fifa içerisinde çok etkin olmadığı için ayağımızı kaydırmak isteyen ibneler her şampiyona öncesi ingiltere'yi bizim grubumuza atıyorlar, tabir-i caizse bizi futbola küstürüyolardı.
    86 dünya kupası elemeleri, 88 avrupa futbol şampiyonası elemeleri, 92 avrupa futbol şampiyonası elemeleri derken 1994 dünya kupasına katılmak için gene ingiltere ile aynı gruptaydık..

    bir önceki ingiltere serisinde iki maçıda kaybetmiştik ama ilk defa ezilmemiştik, hatta dönem dönem de sahada ezmiştik. direkten dönen toplar, kalecilerinin kurtadığı toplar falan. keyfimiz yerinde bu sefer yeneriz diyoruz.
    piontek, yükselen genç yetenek hakan şükür'ü ilk 11 çıkartarak uzun boylu zeballah ingiliz savunma oyuncularını hakan şükür'ün 4.5 kilo kadar gelen saçları ile sindirmek istemişti. hakan'ım yanında hami seker de koyarım taktiği ile yer alıyordu.

    zaman zaman iyi ataklar yapmamıza rağmen o zamanlar götü başı çok fazla oynamayan, futbolu seven, sabah kahvaltısında domuz eti salamdan başka bir şey yemediği ziyadesiyle belli olan gascoigne'nin iki yarıda birer tane, ingiltere genç milli takımından a kadroya yeni alınan, eski kocamız lineker'in halefi olan alan shearer'in ve bazukacı stuart pearce'in golleriyle maçı 4-0 kaybediyorduk.

    maçın bizim açımızdan en önemli atağı bir frikikti. ikinci yarının başında orta sahadan kazanılan frikik için hami topun başına gelmişti. ingilizler hami'nin orta yapma ihtimaline karşı önce baraj yapmamıştı. hami'nin hayrettin'in yanına kadar gerilip ondan hayır duası alması üzerine işi biraz daha ciddiye alıp üç kişilik bir baraj gelmişti. yediği milyonlarca hamsinin gücü adına topa gelen hami topa sinkaf eder gibi vurmuş, woods soluna gelen topu son anda kornere atmıştı. o güne kadar o mesafeden, o özgüvenle atılan bir şut görmeyen ingiliz taraftarlardan üçü müslüman olurken altı tanesi kütüğünü trabzon'a aldırmıştı. a milli takımlar düzeyinde wembley'e ilk çıkan futbolcu olan abdülkerim, wembley üst direğini kırmak isteyen ünal ve son olarak orta saha efsanesi hami kendilerini unutulmazlar arasına sokmuşlardı.

    ingiltere'nin son iki golü birer dakika ara ile milli takımın konstantrasyon kaybı yaşadıgı anlarda gelmiş ve piontek gibi efendi birisi bile kenarda kendisinden geçip taklalar atmıştı.
    bu maçtan sonra trt bize gol atan ingiliz futbolcuların listesini ekranlardan vermişti. maşallah bizim o zaman 35 senelik lig tarihimizde o kadar isim yoktu.
  • bu maçla aynı saatlerde oynanan çok kritik bir basketbol maçı vardı. 1993 avrupa basketbol şampiyonasına katılmak için milliler deplasmanda bir maça çıkmıştı. sanırım o maçı kazanıp yıllar sonra avrupa basketbol şampiyonasına katılmıştık. orhun, harun, hüsnü çok iyi oynamıştı. ingiltere türkiye maçında yenen goller sonrası moraller bozuldukça basket maçına zaplamak farz oluyordu. gecenin moral kaynadığı basketbol milliler olmuştu. futbol maçına gelirsek maç 0-0 iken hatta ilk dakikalarda hami sağ çizgiden ceza sahası içine harika bir orta kesmişti uzun ingiliz savunmasını aşıp top hakan şükür'ün göğsünde yumuşayıp önüne düşmüştü. karşısında sadece kaleci olmasına rağmen hakan biraz tecrübesizlik, biraz heyecan ve beceri noksanlığından kayıp iyi bir vuruş yapamamış ve topu kaleciye yumuşak bir vuruşla nişanlamıştı. yani ilk golümüze çok yakındık ingilizlere karşı ama olmamıştı. maçın yıldızı her topu aldığında bizimkileri ipe dize gazza'ydı. stuart pearce'ın golünün uzaklardan, duran toptan hayro'ya olduğunu da belirtip geçmişe sünger çekelim.
  • gurup maçları tamamlandıktan sonra bakıldığında şampiyonaya gitmeye hak kazanamamış 2 takımın maçı olmuştur.

    bu maça dair aklımda kalanlar;

    -durum 0-0 iken türkiye'nin üst direkten dönen topu.

    -kaleci hayrettin topu yatarak kontrol eder, ama hızını kesemeyen siyahi bir oyuncu, kayarak yerde yatan hayrettinin göğüs yada karnına ayağının tabanıyla girer. zaten agresif bir futbolcu olan hayrettin çok ama çok kızar haklı olarak,ve bu ingiliz topçu arasında itişme derecesinde gerginlik yaşanır.

    ingiltere o dönem türk milli takımından kat be kat üstündü kabul . ama türk medyası da çok abartıyordu ingiltereyi , sonuçta o şişirilen ingiltere de gidememişti 94 dünya kupasına. hatta ingiltere'nin 2 maçtada yenemediği gurup lideri norveçi biz yenebilmiştik.
hesabın var mı? giriş yap