• öncelikle; (bkz: kitab-ı mukaddes/@nonserviamm)
    eski ahit'in bölümlerinden birisi.

    israil halkı bir kral istiyor

    1 samuel yaşlanınca oğullarını israil'e önder atadı.

    2 beer-şeva'da görev yapan ilk oğlunun adı yoel, ikinci oğlunun adıysa aviya'ydı.

    3 ama oğulları onun yolunda yürümediler. tersine, haksız kazanca yönelip rüşvet alır, yargıda yan tutarlardı.

    4 bu yüzden israil'in bütün ileri gelenleri toplanıp rama'ya, samuel'in yanına vardılar.

    5 ona, "bak, sen yaşlandın" dediler, "oğulların da senin yolunda yürümüyor. şimdi, öbür uluslarda olduğu gibi, bizi yönetecek bir kral ata."

    6 ne var ki, "bizi yönetecek bir kral ata" demeleri samuel'in hoşuna gitmedi. samuel rab'be yakardı.

    7 rab, samuel'e şu karşılığı verdi: "halkın sana bütün söylediklerini dinle. çünkü reddettikleri sen değilsin; kralları olarak beni reddettiler.

    8 onları mısır'dan çıkardığım günden bu yana bütün yaptıklarının aynısını sana da yapıyorlar: beni bırakıp başka ilahlara kulluk ettiler.

    9 şimdi onları dinle. ancak onları açıkça uyar ve kendilerine krallık yapacak kişinin nasıl yöneteceğini söyle."

    10 samuel kendisinden kral isteyen halka rab'bin bütün söylediklerini bildirdi:

    11 "size krallık yapacak kişinin yönetimi şöyle olacak: oğullarınızı alıp savaş arabalarında ve atlı birliklerinde görevlendirecek. onun savaş arabalarının önünde koşacaklar.

    12 bazılarını biner, bazılarını ellişer kişilik birliklere komutan atayacak. kimisini toprağını sürüp ekinini biçmek, kimisini de silahların ve savaş arabalarının donatımını yapmak için görevlendirecek.

    13 kızlarınızı ıtriyatçı, aşçı, fırıncı olmak üzere alacak.

    14 en seçme tarlalarınızı, bağlarınızı, zeytinliklerinizi alıp hizmetkârlarına verecek.

    15 tahıllarınızın, üzümlerinizin ondalığını alıp saray görevlileriyle öbür hizmetkârlarına dağıtacak.

    16 erkek, kadın kölelerinizi, en seçkin boğalarınızı, eşeklerinizi alıp kendi işinde çalıştıracak.

    17 sürülerinizin de ondalığını alacak. sizler ise onun köleleri olacaksınız.

    18 bunlar gerçekleştiğinde, seçtiğiniz kral yüzünden feryat edeceksiniz. ama rab o gün size karşılık vermeyecek."

    19 ne var ki, halk samuel'in sözünü dinlemek istemedi. "hayır, bizi yönetecek bir kral olsun" dediler,

    20 "böylece biz de bütün uluslar gibi olacağız. kralımız bizi yönetecek, önümüzden gidip savaşlarımızı sürdürecek."

    21 halkın bütün söylediklerini dinleyen samuel, bunları rab'be aktardı.

    22 rab, samuel'e, "onların sözünü dinle ve başlarına bir kral ata" diye buyurdu. bunun üzerine samuel israilliler'e, "herkes kendi kentine dönsün" dedi.
  • bir halkın elleriyle tercih ettikleri yöneticilerinden kendilerinin sorumlu olduklarını, tanrı'nında bir yasası olarak bu işe müdahale etmediğini ve etmeyeceğini anlatır. musa'nın özgürleşmeleri için mücadele verdiği halk, harun'dan sonra bu kez aynı kafayla samuel'in karşısına çıkarlar ve kendilerini yönetecek bir kral bulmasını isterler; mısır'dan çıktıkları günden bu yana özgürlüğü kaldıramamış olan halkın tekrar boyun bükecekleri liderler araması samuel'i rahatsız eder ama isteklerini tanrı'ya iletmek zorundadır, tanrı'nında buna izin vermemesi için yakarır ve tanrı'nın müdahale etmeme prensibinin en açık örneği burada gerçekleşir. izin vereceğini fakat yine de onları uyarmasını, başlarına getirdikleri kraldan kendilerinin sorumlu olacaklarını; onların nasıl istismar edileceklerinin, kralın hizmetkârı olarak kullanılıp kralın mülkü için sömürüleceklerinin anlatılmasını, o zaman da nasıl feryat edeceklerini tanrı'nında asla yardım etmeyeceğini söyler: "seçtiğiniz kral yüzünden feryat edeceksiniz. ama rab o gün size karşılık vermeyecek" (8:18) benzer bir hadise daha ve aynı kafa mısır'dan çıkış bölüm 16'da yaşanmıştır: (bkz: #68788444)

    bölümlerin anlaşılmaya değer yanı tarihin yasaları, aynı zamanda tanrı'nın yasalarıdır; insan tanrı'dan bir şey beklememelidir toplumlar ancak kendileri özgürleşebilir ya da onlar kendi tercihleriyle köle yapılırlar. bu kurallar da tarihin hiçbir döneminde değişiklik yaşanmaması gibi bugünkü bütün toplumlar içinde geçerli olan yasadır; tarihin bütün köşelerinde de istisnasız krallar, dikta yönetimler yalnız ve yalnız halkın tercihleriyle yaratılmış kurumlardır ve onların içlerindeki tapınma arzularından doğup büyüyebilecek yetkilerdir; ne tanrı'nın eli vardır, ne de tepeden inme güçlerin etkileri vardır. toplumlar kullandıkları araçları ve giydikleriyle bedensel olarak bugünde yaşıyor görüntüsünü verebilirler, ama kafa olarak taş çağında da yaşayabilirler.
hesabın var mı? giriş yap