• 1851 de kurulan ve 1944'e kadar boğaziçi'ndeki hat vapurlarinin isletmeciligini yapan sirket
  • 1850'lerde istanbul'da ortaya çıkan, vapur taşımacılığı yapan, levanten şirket. ilk osmanlı şirketi.
  • oldukça pis ve bakımsız olduklarından dolayı "herhangi birşeyi şirketi hayriye vapuruna donmuş" deyiminin ortaya çıkmasını sağlayan kurum. genel kullanımı:

    "adamın kulaklarının içi şirketi hayriye vapuru gibiydi, gördün mü?"
  • ali ve fuat paşalar tarafından temelleri bursa da kaplıca sefası sırasında atılmış milli sermayenin geliştirilmesini hedefleyen politikanın en gözle görünür halidir. yaşam çizgisinin uzunluğu benzerleine göre hayli fazladır. şirketin logosuna sahip olabilmek adına japonların milyar dolarlar ya da milyar yenler önerdiği rivayeti halen duyulmaktadır.
  • bu sirketin en onemli amaclarindan biri istanbul merkezindeki yerlesim yogunlugunu bogaz boyunca dagitmaktir. ulasimi kolaylastirinca, ev esyalarini bedava tasiyinca bogaza tasinmis insanlar sira sira.
  • boğazdaki yolcu nakliyâtı için yurdumuzda kurulan ilk anonim şirket.
    eskiden boğaziçinin iki yakasında yolcu taşıma birbirinden güzel kayıklarla yapılırdı. osmanlı oymacılık sanatının ince örnekleriyle süslü piyâde, pazar kayığı, iki çifte, üç çifte vs. adları taşıyan kayıkların ilk ve sonbaharda müşterileri çok olurdu. gemiler sefere konunca zamanla kayıklar önemini kaybetti.

    şirket-i hayriye 1850 yılında sermâyesi, her biri üçer bin kuruş olan 2000 hisse senediyle kuruldu. sultan abdülmecid hanın emriyle devlet ileri gelenleri, nâzırlar, zenginler ve halk bu hisse senetlerini satın aldılar. vâlide sultanın 50, abdülmecid hanın 100 hisse aldığı, eserlerde kayıtlıdır. kuruluşu bittikten sonra altı yıl süreyle antuvan kalaycıyan ve agop bilezikçiyan adındaki iki tüccara ihâle edildi. fakat bu süre tamamlanmadan 1854’te mukâvele feshedilerek şirket adına çalıştırılmaya başlandı.

    ingiltere’deki robert white fabrikasına ısmarlanan altı vapur 1853 yılında geldi ve seferlere başladı. bu vapurların tahmini mâliyetleri sekiz bin altın civârındaydı. yeni vapurlara; rumeli, trakya, göksu, beylerbeyi, tophane, beşiktaş adları verildi. halkın bu vapurlara rağbeti neticesinde 1858 yılında istinye, mîrgûn, anadolu, 1859 yılında kandilli, beykoz, sudaver adı konan vapurlar satın alınarak hizmete kondu. altmış beygir gücünde olan vapurların elektrik ve kaloriferi yoktu. kamaralarda soba yakılarak ısıtılırdı.

    şirket-i hayriye vapurlarında öğrenci, memur ve siviller için ayrı ücret târifeleri uygulanıyordu. yedi yaşından küçük çocuklardan ücret alınmazdı. 1860 yılındaki şirket-i hayriye yolcu târifesine göre istanbul’dan kandilli’ye hizmetçisiyle gidecek bir şahsın aylık ödeyeceği ücret 250 kuruştu. uzak iskeleler için böyle iki kişinin ödediği aylık ücret ise 300 kuruştu.

    şirket, 1868’de ingiltere’den getirttiği bir arabalı vapurla kabataş-üsküdar arasında seferlere başladı. çalışma sahasını gün geçtikçe genişleten şirket-i hayriye, izmit’ten sonra 1904’te tekirdağ’a da vapur işletmeye başladı. cumhûriyet kurulduktan sonra da faaliyetine devam eden şirket, 19 haziran 1944’te, üyelerini olağanüstü bir toplantıya çağırdı. bu toplantıdan sonra, şirketin ulaştırma bakanlığına devri kararlaştırıldı. alınan karar gereğince, 12 mayıs 1944 târihinden îtibâren ulaştırma bakanlığına devredildi. böylece 94 yıllık bir geçmişi olan şirket-i hayriye, fiilen 1 temmuz 1944’ten îtibâren deniz yolları idâresine geçmiş oluyordu. bu gemiler, uzun zaman deniz yollarında kullanıldıktan sonra, daha modernleriyle değiştirildi.
hesabın var mı? giriş yap