• batı simgeleri uzmanı michel pastoureau'nun ilk baskısı 1997'de iletişim yayımları tarafından yapılan ve türkçe'ye "şeytan kumaşı çizgilerin ve gizgili kumaşın tarihçesi" olarak çevrilen, çizgili kumaş üzerine yapılmış tarihsel/imbilimsel bir çalışma, "çizgi dışı" bir kitap.

    yatay/dikey çizgili kıyafetlerin kadınları daha ince gösterdiği ve köşe başı namus bekçisi junior polatların vazgeçilmezi olmak dışında, çizgili kumaşın evrimsel sürecine dair birkaç ipucu olması açısından göz atıldığın da ortaçağ'da çizgi; düzensizliğe ve ihlallere neden oluyorken, modern ve çağdaş çizgi kademeli bir şekilde düzen göstergesine dönüştü.

    çizgi özellikle 13. 16. yy'da edebiyatta, resimlerde, sokaklarda çizgili nesneler/giysiler, farklılıkların/aykırılığın/toplum düzeninin dışında kalanların, olumsuzluğun simgesiydi. mahkumlar/dışlanmışlar(cüzzamlılar, yobazlar, cahiller, deliler)/ tasvip edilmeyen işlerle uğraşanlar(hizmetçiler, uşaklar)/ küçük düşürücü meslekler yapanlar(hokkabazlar, fahişeler, cellatlar) ve lanetli olduğunu inanılan üç grubuna ait insanlar: büyücülük de yapan demirciler, zalimlikleriyle tanınan kasaplar, stok yaparak açlık ve kıtlığa neden olan değirmenciler.

    batı toplumunun sınıf işaretleri taşımaya önem verdiği ve giysinin bu işaretleri taşıdığı önemli bir üstünlük aracı olan şekiller, renkler, kumaşlar, motifler, süsler ve aksuarlar, kişileri ve grupları belirtmeye yarayan bazen de akrabalık, bağımsızlık veya irtibat şekillerini gösteren unsurlar/ayraçlar olarak kullanılıyordu. kitabın en dikkat çekici noktalardan biri de "devrimci çizgi"nin, varlığına dair fransız ihtilaliyle birlikte söz edilip edil(e)meyeceği ve amerikalıların köleliğin simgesi olarak çizgili bir kumaş seçmelerine dair varsayımlar.

    pastoureau, neden batıda uzun yıllar boyunca sosyal sınıfların büyük bir kısmı kendilerini ayrıcalıklı bir biçimde görsel kodlarla ifade ettiler? görme olgusu, işitmeden ya da dokunmadan daha mı etkili? "görmek" sınıflandırmak mıdır? sorularına cevap arayışı günümüze uyarlandığında en yüzeysel haliyle, "marka" olgusunun "çizgi"nin yerini aldığını görmek yanlış bir önerme olmaz.

    çizgi anlamsal yapıda evrim geçirdi. ortaçağ’da şeytanı temsil eden/sosyal düzeni tehdit/ihlal anlamındayken günümüzde, spor (adidasın üç çizgi sportfliği), çizgi film (dalton kardeşler), diş macunu (signal macunlarının ilk kez kullandığı çizgili macun), müzisyen, oyuncak, çizgi roman, denizcilik vb. alanlarda farklı yapıları temsil eder oldu.
hesabın var mı? giriş yap