*

  • filistinli yönetmen elia süleyman’ın 2019 yapımı yapımı filmi.

    bu yıl cannes palme d’or’da yarışmaktadır.
  • elia suleiman’ın cannes film festivali’nde iki ödül birden kazanan filmi. gelen maile göre film, önümüzdeki aylarda başka sinema aracılığıyla sinemalardaki yerini alacak. bu yılın merak ettiğim festival filmlerden birisiydi, bekliyoruz bakalım.
  • yönetmenlik koltuğunda elia suleiman'ın oturduğu 2019 yapımı film.

    film dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 72. cannes film festivali'nde yapmış ve burada "fipresci ödülü" ile "mansiyon ödülü"nü kazanmıştı.

    şair mahmud derviş'in "nereye uçar kuşlar, son gökten sonra?" sorusunu filistin'in en tanınmış yönetmeni elia suleiman da son filminde es adındaki (ve kendi canlandırdığı) başkarakteri aracılığıyla soruyor. alternatif bir vatan arayışıyla filistin'den kaçan es, filistin'in hep peşinden geldiğini fark eder. yeni bir yaşam vaadi, bir yanlışlıklar komedisine dönüşmüştür; paris'ten new york'a, nereye, ne kadar uzağa giderse gitsin, her şey bir şekilde kendisine anavatanını hatırlatır. filistin'in oscar adayı ulus, kimlik ve aidiyet kavramlarına değinen komik bir destan.

    filmin afişi
  • ana karakterin neredeyse film boyunca hiç konuşmazken dediği ilk kelimenin "filistin." olması ve rolü canlandıran kişinin yönetmen olması güzel bir detaydı.
  • dün katar’da ajyal film festivali kapsamında gösterildi. yönetmende filmden sonra soru cevap yapmak üzere salondaydı.

    öncelikle güzel bir film. bunu en başta yazmalıyım. kendi dili var yalnız sürekli metaforlardan gidiyor. sürekli... bir sanat veya otör film (ne derseniz artık) olarak çok emek harcanmış o belli. cgi efekt var, ünlü oynatılmış, filistin/fransa/amerika geziliyor vs...

    anlatmak istediğini her şekilde anlatıyor evet ama bu izleyici için yorucu olabilir. yönetmen haliyle tüm bu filmin geçtiği ülkelerde bulunmuş ve ona göre bir portre çizmiş. ancak bu bölgeler hakkında bilginiz yoksa yapılan göndermeleri anlamanız zor. özellikle fransa’da geçen hikayeleri. netekim tr’de yaşayanlar olarak filistin’de, tüm medyadaki amerikan kültürü pompalamasından amerika’da geçen hikayelerin demek istediğini az çok anlıyorsunuz. ancak yolu fransa’dan geçmemiş olanlarımız kadınlarının güzellikleri dışında (birde askerler) pek bir şey anlayacağını düşünmüyorum.

    finalde sormak istediğim sorular vardı, mesela bu anlatım dilini ve ya bir yönetmen/sanatçı olarak insanın kendi özlerinden/doğduğu yerde kaçamaması aşılamayan ve halen geçerli bir arguman mıdır diye ama zaman kalmadı tabii...

    yönetmende çok iyi birisine benziyordu. yani bölge insanına göre gayet sivri dilli ama belli ki kafası çok açık.

    filme trt’ninde katkı yaptığını görmek sevindirici. ancak bunu adamın özelinde mi yaptılar yoksa “filistin”i görür görmez desteği yapıştırdılar mı bilinmez ancak aynısını bir türk yönetmen yapacak olsaydı yardım ederler miydi tartışılır çünkü film hristiyan ayiniyle başlıyor ve baştan sona alkol içiliyor.

    kesinlikle izlenesi bir yapım ama tavsiyem film izlemeyi seven bir grupla izlenmesi. dialog çok çok az olduğundan akarken film hakkında konuşmak keyifli gelecektir.

    bu arada film ne hakkında onu özetlemek lazım; kendisini oynuyor bir yerde yönetmen. filistin hakkında bir hikaye yazıyor, komedi tarzında. bunu önce fransa’da sonrada amerika’da yapımcılara göstermek için yola çıkıyor. bu esnada dışardan bir göz olarak yorumladıklarını beyazperdede de bize gösteriyor tamamen metaforlarla dolu olarak.
  • it must be heaven (burası cennet olmalı), birçok şehre seyahat eden ve hepsinde de anavatanı filistin ile türlü benzerlikler bulan bir adamın hikayesini konu ediyor.

    vizyon tarihi: 21 şubat 2020
    türkiye dağıtım: başka sinema
    şirket: zeyno film
    tür: komedi
    yapım yılı: 2019

    filmin konusu:

    elia suleiman, kendisine filistin’den başka bir vatan aramak için yola koyulur.

    ancak onun yeni bir yaşam vaadi, kısa süre içerisinde bir hatalar silsilesine dönüşür.

    filistin’den başlayıp, new york, doha ve paris’e seyahat eden suleiman, gittiği yerlerdeki bir şeyin ona evini hatırlattığını fark eder.

    polis, sınır kontrolleri ve ırkçılık gittiği her yerde onunla birliktedir.

    yeni bir topluma entegre olabilmek için elinden geleni yapan suleiman, herkesin ona sürekli nereden geldiğini hatırlatması ile karşı karşıya kalır.

    ait olma arayışı içinde olan suleiman, gerçekten nereye evim deriz sorusuna yanıt bulmaya çalışır.”

    yönetmen: elia suleiman
    oyuncular: gael garcia bernal
    senaryo: elia suleiman

    vizyon tarihi: 21 şubat 2020

    filmin altyazılı fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • az önce beyoğlu sineması'ndan çıktım. harikulade bir film. aklımda en çok kalan, su taşıyan kadın metaforu. zulmün bitişine şahit olabilmek için keşke ömrümüz yetse. ama yetmeyecek.
  • “orta doğu’da barış mı? işte bu gerçekten komedi.”

    kadıköy sineması’nda izleme imkanım oldu. filmden çıktıktan sonra amaçsızca yürüdüm ve aynı yönetmen gibi bir kafede kahve içip insanlara baktım.

    siyasi mesajından daha çok, insanı gördüm ben bu filmde. yeri geldi kahkaha attım ama daha çok dinlendim. ruhumun dinlendiğini ve bundan keyif aldığımı fark ettim.

    yazan, yöneten ve oynayan aynı kişi.
    eline sağlık çok leziz olmuş, tüm sinemaseverlere tavsiye ederim.
  • gael garcia bernal'in çok çok az bir süre girip çıktığı* bir film.
  • bütün komedi kısmı fragmanda olan filmdir.

    yönetmen amacına kesinlikle ulaşmış. komedi filmine gider gibi gittim. ama yönetmen filistin gerçeğini yüzüme öyle bir çarptı ki filmin sonunda "ne izledim ben"i yaşadım amaçsızca dolaştım, filmi ve hayatımı sorguladım.
hesabın var mı? giriş yap