• (bkz: o)
  • fransizcada il,elle
  • en garip şahıstır bu. hep yalnızdır, hep tekildir. herkes onun hakkında bişiiler konuşur ama onun hiç haberi olmaz. (seni seviyoruz üçüncü tekil şahıs, bunu bil...)
  • neşeli ikili diyaloglarda gizli öznelerin başrol oyuncusu:

    - ölmesi gerek di mi?
    - kesinlikle evet ölmesi gerek.
  • ayrıyeten bakalım (bkz: üçüncü şahsın şiiri). demek ki (bkz: ölmen gerek)
  • ikili ilişkilerde olaya burnunu soktugu andan itibaren ortalıgı karıstıran kisi
  • kendisinden ücüncü tekil şahıs olarak bahseden insanlar vardır bir de.. ne zaman biri böyle yaparsa biliriz ki o artık olmuştur. ne olduğunu bilemem ama kalçası deniz seviyesinde değildir artık. inanılmaz bir kendine güven ve rahatlıkla aklı başında bir insanı delirtebilecek laflar sarfeder. örneğin petek dinçöz'ün bir röportajında sarfettiği 'petek dinçöz 24 yaşında zirvededir, 30 yaşında emekli olacaktır, kendisi yaşıtları arasındaki en başarılı insandır' gibi sözleri bize diğer kendisini yetenekli zanneden, daha da kötüsü sanatçı zanneden yaşam formlarını hatırlatmaktadır. bu modayı ibrahim tatlıses'in çıkarttığını düşünmekteyim. diğer örnekler için: (bkz: bülent ersoy) (bkz: hülya avşar)
  • "ben"lik ve "sen"liği belirleyen konuşma eylemi iken üçüncü tekil şahıslığı "o"luğu belirleyen mekandır daha çok. "o" boşuna hem zamir hem de işaret sıfatı olarak kullanılmaz. bu açıdan bakıldığında "üçüncü tekil şahıs" kimliği kurandır, konuşmanın ötesinde yerlilik olarak kurulan bnir kimlik "o"(n)suz olmazdı. bu nedenle kimlik anlamına gelen hüviyet kelimesinin kökü "hüve"dir. arapçada "o" demektir.

    kimlik kurucu bir grup "o" için (bkz: mehmet bilal)
  • ikili ilişkilerde, muhatap alınmayan- alınmaması gereken kişi.
  • sen gidince elde kalan..
hesabın var mı? giriş yap