• özcan alper'in ilk uzun metrajlı filmi sonbahar'ı ve kamera arkası goruntulerini beraber izleyip film hakkında soyleyişi yapacagımız zirvedir.

    zirve programı asagıdaki gibi olacaktır:

    8 ocak persembe:
    19:00-21:00 beyoğlu sinemasında film gösterimi
    21:00-23:30 özcan alper* ile seksek'te kamera arkası gösterimi ve söyleyişi

    *sürpriz konuklarla :)

    beyoglu sineması: istiklal cad. halep pasajı
    seksek: istiklal cad. ağa caminin sokağında soldan ikinci bina - yoğurtçu iş merkezi kat:4

    zirve linki : http://limon.6degreesunder.com/zirve/1006096/

    edit:
    sürpriz konuklardan kasıt onur saylak ile serkan keskin olmak ile beraber ben görmeden inanamayacagım icin onların isimlerini yıldız altında saklıyorum.
  • "meaculpa "ekşi sözlük şahane zirve düzenleyicisi" olma yolunda hızla ilerliyor sevgili okurlar. aklımızdan geçeni okuyup, mük kem mel bir biçimde gerçekleştiren genç meaculpa'nın önümüzdeki günlerde daha şahane organizasyonlara imza atacağı kulislerde konuşulmakta."

    the saryade times
    four levent
  • diger ayrıntılar:

    *beyoglu sinemasında gencturkcell 1 bilete 1 bilet bedava kampanyasından yararlanabilecegiz.
    bunun dısında sinema görevlilere biz eksi sozluk yazarlarına bilet fiyatını ögrenci biletine gore sabitlemişlerdir.

    bu da demektir ki eger gise de unutmaz da ben eksisozluk yazarıyım derseniz size hem rezervasyonlu koltuklardan hem de ogrenci olmasanız bile ogrenci biletinden kesilecektir.

    *film baslama saati 19:00 dur. bir sonraki matine yetişmez endisesiyle sinema sahibi temel bey saati ileri alamamaktadır.
    bunun yanında bir 15 dakika esnemekten hiçbir zarar gelmez şeklinde kendisi ikna edilmiştir.

    zirve katılımcıları umarız yetişir.

    *daha önce filmi görenler, iki kere görenler, ücüncü kere görmekten cekinenler direkt soyleyişi kısmına gelebilirler.
    yalnız belirtmeden gecemedim; ozcan alper gelecek ve bininci kere bizimle oturup seyredecek.

    *filmi görmeden soyleyişiye gelmek her ne kadar tarafımca yadırgansa da mumkundur.
  • limon da en yakın zirve listesinde baş sıraya oturmus zirvedir.
    heyecan giderek artmaktadır..

    an itibariyle katılımcı sayısı: 81
  • şu soğuk kış günlerinde gidilecek en güzel zirvedir. ayrıca yeni nesillerin üzerindeki
    zirve korkusunu atabilecekleri süper de bir fırsattır.
  • kendisi dışında mekanına ortak olduğum, sessiz olunması salık verilen zirdevir. * ve ayrıca bu zirvede görüldü ki tuvaleti kullanan on beş yirmi suserdan altısı ellerini yıkamadı, evet bildiğin yıkamadı. *
  • öncelikle zirveyi organize eden meaculpa ve yoktan adam'a cesaret ve gayretlerinden dolayi te$ekkür ederim.

    bir yönetmenin ilk uzun metraj filmini yönetmen ve oyuncusu e$liğinde sözlük yazarlari ile payla$ma $ansini bize bir $ekilde sunmalari takdire $ayandir kanimca. (#10969219)***

    bundan sonrasi, ele$tiri dozu fazla bir entry olacak ama bunları da yazmazsam rahat etmeyeceğim. samimiyetime inanmanızı rica edecğim.

    çünkü: sözlük yazari olup,** en ba$ta jenerasyon farkliliği endi$esi olmak üzere sözlüğün sadece okuma ve yazma kismina i$tirak eden, diğer olu$um ve geli$imlerle uğra$maya hep uzak kalmayi tercih eden çok kiymetli bir yazar arkada$i her bakimdan katilmasinda sakinca ve tereddütü kalmayacak bir zirve olmasi sebebiyle davet ettim. ve kendileri istanbulun anadolu yakasindan her$eye rağmen zirveye te$rif etti ama ben kendilerine zirve ile ilgili hiçbir$ey anlatamadim zira bir fuaye dolusu genç var ama ayni zamanda hepsi filme girecek. hangileri sözlükten diye sorduğunda api$ip kaldim. zirve nedir ne değildir sözlerle ve örneklerle anlattim ama anlattiğim ortam da zaten bir zirveydi ama kim zirve katilimcisi kim değil anla$ilmiyordu. olayi organize edenleri anlatmaya çali$tim ama onlarda ortada yoktu ki.

    tamamen bir öğretmen edasiyla teferruatlarina kadar anlata anlata zirveler hakkinda bilgi verdim ama zirvelerin genelde bu kadar ilgisiz ve organizatörsüz olmadiğina pek inandiramadim kendilerini.

    benim açimdan bir sorun yoktu ama rica minnet ve çok ciddi bir zirve olmasi sebebiyle iddiali bir $ekilde davet ettiğim bir yazar arkada$i o gece umarim mağdur etmemi$imdir. zahmet edip geldiğine ne kadar değdini ilerleyen günlerde tepkilerinden anlayacağim.

    daha önceki zirve tecrübelerime dayanarak rahatlıkla $unu diyebilirim ki: organizatörsüz bir zirve olmu$tur hatta sonbahar filmine gi$eden bilet alarak gittim desem daha doğru olur. madem ki bir zirve amacıyla filme gidilecek o zaman film öncesi fuayede kayıt / danı$ma masası gibi bir masa olu$turulur ki bir çoğumuzun birbirini simaen tanımadığından dolayı etrafa "ulan !! acaba bu sözlük yazarı mı? hatta organizatör gibi de duruyor" bakı$ları atılmasın. 19.00 seansını tercih eden diğer sözlük dı$ı sinemaseverlerle aynı ortamda olup sözlükçüleri ayrı$tıracak bir organize yapılmamı$tı. hatta gelenlerin neredeyse tamamı diğerleri gibi biletlerini alıp seansı beklemeye ba$ladılar. film ba$ladı ama henüz hiçbir organizatör arkada$ı ne gören oldu (tanımıyoruz ayrıca kendilerini) ne de bir masa etrafında toplanan sözlük kitlesi görebildik. haliyle filme girip izlemeye ba$ladık. ilk bölüm bitip salon ı$ıkları açıldı ve ben umut / heyecanla bir organizatör arkada$tan "arkada$lar, sözlük yazari arkada$lar biz organizatörüz, çiki$ta dağilmayin, seksek'e gideceğiz." türünden bir açiklama yapmasini bekledim ama yine tik yok.
    biletler alindiği sirada "ben ek$i sözlük'tenim diyerek indirimli bilet alanlari sanirim yanyana oturtma amaci güdülmü$ fakat hangi ki$ilerin sinirda olduğunu bilemediğimden acaba yanimdaki arkada$ sözlükten mi, değil mi? türünden çekincelerim oldu dolayisiyla kimseyle diyaloğa giremedim. eğer girebilseydim ilk ve tek sorum $u olacakti: "- pardon, organizatörleri taniyor musunuz? aramizdalar mi?"

    umudum çayimi içmeden bitmi$ti ve ikinci bölüm için yine salona girdik, sol tarafta ha$ir hu$ur sesler içinde bi'$eyler yiyen tiple, yine ayni cenahta israrla telefonunu sessize almayip her çaldiğinda kisik kisik konu$an diğer tip e$liğinde filmi bitirdik. yusuf'u ebediyete uğurladik. film sonundaki jeneriği bitirene kadar israrla oturup o görevide ifa ettik ve çiki$ta yine gözlerim organizatörleri aradi ama mamafih yine bir hareketlilik bir topla$ma göremedik. ister istemez seksek'e doğru gideceklerini tahmin ettiğimiz bir grup görünce takildik ve bilinen mekana te$rif buyurduk. ayni arayi$ inatla burada da sürdü fakat yine bir ilgili bulamadik. bulduğumuz iki tabureye hemen çöktük. çöktük ki ne çöktük ama benim solumdaki özcan alper, arkada$in solundaki ise onur saylak imi$. neyse efendim içkilerimizi ismarlayip direkt yönetmen ve ba$rol oyuncusu ile ayni masada oturmanin lüksü ile bodoslama sorulara tebriklere geçtik. kadehler toku$turuldu. en sonunda hiç utanmadan ve içimde kalan son umut kirinmtilari hatirina özcan alper'e $unu sordum: pardon, zirve organizatörleri kim acaba? cevap: vallahi az önce barda birisini gördüm ama $imdi nerde bilemiyorum. tarif edemem ismini de nickini de bilmiyorum. aldiğim cevap yine beni hayal kirikliğina uğratti ve artik organizatörlerden ümidimi kestim, vurdum votka- portakalin dibine. misafirim de beylerbeyi raki'nin tadindan ve kalitesinden dolayi ilk dublenin ardindan çaya geçi$ yapmak durumunda kaldi.

    ortamda herkes bir masa etrafinda gruplar halinde demlenirken biz de yönetmen ve ba$rol oyuncusu ile epey derinlemesine muhabbet edebildik.

    neyse ki sevgili organizatör arkada$lardan bir haber alabilmi$tik ve birden müzik kesildi, duvardaki ekrana yönetmenin bizzat getirdiği cd'den görüntüler yansimaya ba$ladi. kamera arkasi görüntüleri e$liğinde özcan alper ve onur saylak sorulari cevaplandirmaya ba$ladiklarinda yanlarindaki arkada$in yoktan adam olduğunu ancak öğrenebildik, neredeyse bitecek bir zirvede organizatör görebilmenin mutluluğu nasildir o gece anladim i$te.

    masada özcan bey'e bizzat sorduğumuz ve anlattiklarini bir de tüm arkada$larin duymalari açisindan tekrardan özcan bey'e sordum.

    film hakkinda aklimiza takilan bir nokta kalmamasi açisindan sorulan sorular ve cevaplari yeteri kadar aydinlatici oldu.

    saat 23.30 civari konu$malar bitti ve yava$ yava$ seksekten seke seke evlerimize doğru yollanmaya ba$ladik. di$arida yağmaya devam eden kar da ayri bir güzellikteydi.

    çiki$ta, yazar arkada$i çay ve tost e$liğinde bi'güzel teselli edip, tüm bu zirveden dolayi kafasinda olu$an olumsuz dü$ünceleri unutmasini sağladiğimi dü$ündüm.

    bunu akm yanindaki dolmu$ durağina yürüyene kadar kendi ağzindan duydum, o kadar sevindim ki anlatamam. tabii ki bunun böyle olmasinin en büyük sebeplerinden birisi de özcan bey ve onur bey'in zirveye bizzat katılmalarıydı.

    böylelikle zirvedeki tüm aksakliklar unutulmu$ olup, tamamen insanlarin emek-gayret ve cesaretleri ön plana çıkıverdi.

    sonuçta güzel bir film, büyük risk ve cesaret neticesinde meydana getirilmi$, olabildiğince insana ula$tırılması konusunda çalı$malar devam ediyor ve birde ek$i sözlük'ten iki arkada$ta** bir $ekilde bizi bu film etrafında bulu$turmu$tur.

    zirvenin ve gecenin sonunda aklımda, yüreğimde kalanları elimden geldiğince bu enrtymde yazmaya çalı$tım.

    spe$yıl tenks tu:

    - meaculpa & yoktan adam
    - adı bende saklı sözlük yazarı arkada$ım,
    - özcan alper
    - onur saylak
    - seksek'te masamızla bizzat ilgilenen "sempatik bayan garson arkada$"
  • sinavlar dolayisiyla dış dünyayla iletişimini kesen şahsımın kaçırdığı zirve. filmi de bugün izleyen şahsım hala kendine küfür edip kafasini duvara sürtmektedir.
hesabın var mı? giriş yap