öndeyi

• olgular arasındaki ilişkilerden veya bu ilişkileri dile getiren genellemelerden yararlanarak henüz olmamış bir olguyu önceden kestirme.
• (kşz: öngörü)
  (kşz: durugörü)
• (bkz: forecast) (bkz: prediction)
• kestirim, önkestirim, tahmin, kehanet, öngörü.
  
  (bkz: öndeyiş), prolog, prologue
  (bkz: epigraf/@ibisile)
  (bkz: epilog), sonsöz
• ursula le guin'in "karanlığın sol eli" kitabındaki karhide ülkesinin, handdara inancında (bilmemenin bilmek olduğuna inanan ve cahilliği kutsayan bir inanç) gerçekleştirilen bir tür müneccimlik ritüeli. aslında cehaletin kutsanma nedeni; cehaletin bilmeye yöneltmesidir. herhangi bir gethenli merak ettiği bir konuyu, büyük bir bedel ödeme karşılığında handdara öndeyicilerine sorabilmektedir. handdara öndeyicileri mistik uygulamalarla gelecekten veya yaşanan zamandan bilinmesi olanaksız soruları yanıtlayabilen kişilerdir. ancak alınan cevap hiçbir zaman tam olarak beklenilen, almak istenilen cevap olmayabilir. dahası alınan cevabı taşıyabilmek her zaman mümkün olmayabilmektedir. öndeyi sanatında asıl amaç; yanlış soruların cevabını bilmenin ne kadar yararsız olduğunu göstermektir. rivayete göre bir gün öndeyicilere hayatın anlamı sorulur ve meshe adındaki öndeyici, öndeyi sırasında her şeyin bilgisine sahip olur. ve yomesh inancı (orgoreyn ülkesinin dini) doğar.
• kelimenin anlamına tam uyan bir örnek vermek gerekirse, asimov'un vakıf serisindeki karakterlerden hari seldon'un yaptığı şey... seldon, yaptığı istatistik ve olasılık çalışmalarına dayanarak, imparatorluğun yakın gelecekte yıkılacağını öndeyi olarak imparatora sunar... tabii imparator bundan pek memnun kalmaz ve seldon ile takipçilerini terminus adındaki bir serhat gezegenine sürer...
  
  (bkz: geliyor gelmekte olan)