• cem karaca'nın bir şarkısı.
  • sözü de müziği de cem karaca* amcamıza ait parçalardan biri...alamanyalardan döndükten sonra (ki bundan sonra dönek olarak adlandırılmaya başlandı) çıkardığı "nerde kalmıştık" kasetinde söylemişti bu şarkıyı...

    sözlerini de yazalım*;

    "...
    sendelesen bile bazı yürümek var ya
    oh ne rahat deyiverip yayılmak varken
    kim demiş köşe başında tezgah kurmuşlar
    düşmüş işportalara sevdan gibi sevdalar

    doğuştaki o dehşetli güzellik bile
    nereden gözlersen gözle
    dolu dolu gözyaşı ile kan ile terle
    değil mi ömrüm

    elalemdir neler derler yaşamak var ya
    öküz altında buzağı aranırlarken
    o ki bir an için tuz basılır yaralara
    hasretlerden süzülünür sevda gibi sevdalar
    ..."
  • gayet basarılıbir calışmadır. ha albümde daha basarılı sarkılar yok degildir ama bu sarkının da yeri ayrıdır...
  • eray sezer ( bbg eray) in şiir kitabının adı. 4-5 sayfa okumak nasıl üstün!! bir şair olduğunu anlamama yetti ve arttı, hemen koşarak uzaklaşmak istedim. nasıl demeli sanırım ikinci cansız manken vahe örneği duruyor karşımızda. iyi şairlere yazık oluyor.
  • bir bayan ismiymiş bu...
    (bkz: ben bugün bunu gördüm)
  • ...babanın ömrüm deyişini duyduğum şu anda, eksikliğinin farkına bir daha varmak içimi acıtıyor. başı dik bir özgürlükle ömrüm diye bağırmak arzusu her yanımda...

    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=tw_vpjj6plq)
  • isminiz ömürse dinlenin çok tehlikeli olduğu şarkı...
    (bkz: kendimden biliyorum)
    (bkz: durduk yerde adamın amına koyan şarkılar)
  • ne zaman duysam aklima atilla atalay'in fabriga'sini, dedesinin "bahcalara" kacip "omruuum" diye bagirmasini getirir bu sarki.
  • grup çığ'ın ya da bilmiyorum belki de sadece mustafa özarslan'ın söylediği versiyonu kalp sıkıştırma gibi bir etkiye sahipmiş. *
  • internette bulduğum kelepir kitapları toplama hobimin bana getirisidir ömrüm isimli eray sezer'in şiir kitabı. hiç bir şairin, hiç bir şiirine beğenmedim demedim, vardır bir şeyler bu şiirin içinde ama ben göremiyorumdur dedim. böyle dediğim şiirlere farklı açılardan bakıp görmeye de çalışmadım, çünkü bana değil bir başkasına yazılmış şiirlerdi onlar.

    eray sezer'in ömrümünü okurken kimseye çaktırmadan başkası oldum, empati neyim yaptım, birde o gözden baktım ama göremedim. sanki olmamış, yapamamış, becerememiş gibi geldi.

    "bir yolun ıssızlığı, o yoldaki yolcunun yalnızlığı kadar büyük olamaz!" gibi iddalı bir cümleyle kitabın arkasına güzel bir fon vermesi, kitabın içinin dolu dolu olduğunu göstermiyormuş.
hesabın var mı? giriş yap