• ogrencinin ogrenmeyle ilgili egilimlerini veya tercihleri iceren ozelliklerdir.
  • oncesinde bilinmesi cocuklarin ogrenmesini kolaylastiracaktir. ozellikle sinif ve grup derslerinde dersler baslamadan onceden bilinmesi egitimde ogrenmeyi kolaylastiracaktir.
    her egitimcinin su dort soruyu kendisine sormasi lazimdir. sonra da ogrencilerine sormasi gerekir.
    1. herkes ayni yontemle mi ogrenir?
    2. eger herkese ayni yontemle ogretilirse kim kaybeder?
    3. duzenli ve ayni sekilde ogretme su sekilde degil midir?
    cok sıkı veya cok genis elbiseyi her gun giymek gibi degil midir? boyle bir seyi sizi rahatsiz etmez mi?
    4. sizin ogrenme oncelikleriyle uyusmayan birisiyle calismak ister miydiniz?

    tabii bu sorularin cevaplanmasi icin ogrencileri tanimak gerekir. bunun icin de once ogrencilerin de kendilerini tanimasi gerekir. bunun icin ogrencilerle su konulari tartismak gerekir.
    ornegin,
    1. cocuk
    gorerek mi?
    duyarak mi?
    dokunarak mi?
    okuyarak mi?
    hareket ederek mi?
    daha cabuk ve iyi ogreniyor

    2. ortam
    resmi
    samimi
    soguk
    hafif gurultulu, canli
    sessiz
    ortamlarin hangisinde daha iyi ogreniyor?

    3. ogrenci
    arkadaslariyla
    sinifca
    grupca
    tek basina ozel egitimle mi daha iyi ogreniyor?

    4. ogrenme davranisi
    motiveli?
    destege ihtiyaci var mi?
    kendi kendine ilerleyebiliyor mu?
    basina buyruk?
    kurallara uyan mi?
    vurdum duymaz mi?
  • eğitim camiasının yanlış kabullerinden biri de her öğrencinin bilgiyi farklı bir şekilde öğrenebileceği üzerine olan varsayımıdır.

    halbuki güncel nörobilimsel çalışmalar, bunun böyle olduğuna dair bir bilimsel kanıt elde edememiştir ve bu sebeple bu yargı nöromit olarak kabul edilmeye başlanmıştır.

    bu yanlış bilginin oluşmasında yatan en temel sebep "her öğrenci farklıdır." mottosudur. evet her öğrenci farklıdır ve bu farklılıklar halihazırda öğrencinin akademik başarısını etkilemektedir fakat bu farklılıklar öğrencilerin farklı öğrenme stillerinden kaynaklanmamaktadır. ilk olarak ister yetenek diyelim ister zeka diyelim öğrenciler farklı konuları öğrenme kabiliyeti açısından zaten birbirinden farklıdırlar. öğrenciler ilgilerini çeken konularda normal olarak çok daha başarılı olurlar. ayrıca, aynı sınıfta olsalar bile öğrencilerin konuyla ilgili ön bilgileri yani hazırbulunuşlukları birbirinden farklıdır veya öğrenciler disleksi tarzında öğrenme güçlüklerini de sahip olabilirler. tüm bu farklılıklara istinaden sezgisel bir yaklaşımla her öğrencinin öğrenme stilinin farklı olduğu gerçeği fazla indirgemeci bir davranış olmaktadır.

    diğer bir taraftan, öğrencilerin farklı öğrenme stilleri tercihleri olduğu doğrudur. bazı öğrenciler görsel, bazıları işitsel ve bazıları da kinestetik bir öğrenme stilini tercih edebilmektedir. günümüzde matematiğin oyunsallaştırılarak öğretilmeye çalışılması ve eğlenceli hale getirilmesi de oldukça yaygındır fakat bu aslında bir yanılsama olabilir. çünkü gerçek öğrenme bilginin kavramsallaştırılabilmesinden geçmektedir, bunun da yolu birçok sinirbilimsel çalışmada farklı teorilerle beraber açığa serilmiştir. anlık bilgi öğrenmeleri kalıcı olmayabilmektedir. bir çocuk beslenme tercihi olarak kola, hamburger ve patates kızartmasını tercih ettiğinde bu onun oldukça sağlıklı bir şekilde beslendiğini göstermemektedir. bu sebeple öğretmenler, öğrencilerin öğrenme stili tercihlerine güvenmekten ziyade, içeriğin etkili bir şekilde sunumu ya da hedef kitlenin ihtiyaçlarını göz önüne alarak uygun eğitim öğretim formatını planlaması gerekmektedir.
hesabın var mı? giriş yap