• irvin david yalom'un da dediği gibi, işe yararsa karşınızdakini çocuk yerine koymuş olursunuz, yaramazsa kendinizi hıyar yerine...
  • tipik kocakarı davranışıdır.
  • kesinlikle "sohbet etmek" hadisesini elektrikli testereyle kesip atacak aktivitedir. iletişimin de sohbetin de bir numaralı failidir.
  • alınınca sinirleri geren hadisedir. aslında öğüt veren kişi okumuş görmüş ve hayatın zorluklarını yaşamışsa onu gerçekten dinler öğütlerine kulak veririm. çok da keyifli bir sohbet olur benim için. ama işin dozunu kaçıran tuhaf insanlar var. gelmiş bana diyor üniversite oku kesinlikle bak falan. diyorum abi xxx üniversitesi hedefim. ya o üniversite mi ya onlar tıraş boş ver onu kazanmakta ne var diyor. şu mühendisliği istiyorum diyorum ya o meslek mi onu herkes okuyor zaten diyor. sürekli öğüt verip duruyor. en son dedim abi sen hangi üniversiteyi okudun? ''ben üniversite okumadım'' dedi. kan beynime sıçradı amk. bunları diyen profesör olsa gam yemicem eyv abi dicem. sinirim tepeme çıkması için adamı görmem yeterli şu an. görünce hiçbir muhabbete girmeyip yolumu değişiyorum. yok bütün hayatın boyunca düşük maaşla çalışırsın yok şöyle ezilirsin böyle refah seviyen düşük olur. sanki bana ceo da benim seçtiğim mesleği beğenmiyor amk. ben o mesleği istiyorum lan at ben ondan keyif alıcam alla alla. bak yine sinirlendim

    geçenlerde öğrendim, yetersiz olduğu için işden çıkarılmış.
  • alandan çok, verene hizmet edebilen eylem.

    "bugün anladım ki öğüt, öğüdü alandan çok öğüdü verene fayda sağlıyor. benden yaşça büyük insanlar bana öğüt verdiklerinde asıl amaçları söyledikleri öğüdü tutmanın mümkün olduğunu sindirebilmek. öyle ki böyle bir gerçeklik mümkün olsun, kendileri de bundan sonra söyledikleri gibi yaşayabilsinler."

    2014, 20 yaşındayken. ne oldu kim bana öğüt verdi hiç hatırlamıyorum. bunu ne ara yazdığımı da hatırlamıyorum.
  • tecrübe itibari ile daha çok yaşanmışlığı olanın , olmadığını düşündüğü kişiye bu yaşanmışlığını aktarmaya çalışması durumu.
    genellikle hiçbir yaşta almaktan hoşlanılmaz. özellikle gençlerle girdiğim diyaloglarda öğüt gibi degil de başka bir bakış açısı imiş gibi anlatmaya çalışırım.
    o da olmazsa aynı konuda kesin benim başıma saçma ve komik bir olay gelmiştir, rezil olmuş ya da olmaya ramak kalmıştır onu anlatır rezil olma ihtimalini hatırlatır, sakin olmasını dolaylı yoldan hatırlatmış olurum.
    mesajı aldı aldı ; almazsa zaten beni anlamıyor demektir arayı bozmaya gerek yok diyip hiç olmazsa ne yaptığını bilmek için temasta kalırım.
    genelde de işe yarar ama. ailenin ve beni tanıyanların aykırı ve her belaya bulaşan delisi olduğumdan vardır bir bildiği diyip dinlerler.
hesabın var mı? giriş yap