• arif dino'nun 1985 yilinda adam yayinlari tarafindan basilan 148 sayfa 13.5 x 19.5 cm ebatlarindaki tek kitabi. resimli hayat bilgisi. kitapta arif dino'nun cizimlerini ve siirlerinin fransizca orjinallerini de bulmak mumkun ama kitap artik bulunabilir mi, bu konuda endiseliyim.
  • bir çiçikof nidası, duası.. çapkın çapkın ellerini oğuştururken fısıldadığı söz..
    (bkz: ölü canlar)..
  • bir zombi haykırışı. geçen metrodayım. delinin biri (insan desen insan değil, hayvan desen hayvan değil. ara form gibi birşey) levent'ten taksim'e kadar bunu söyledi durdu. "çok yaşasın ölüler..çok yaşasın ölüler..çok yaşasın ölüle. çok yaşasın.. çok..mmmm"
  • bu gizli sakli kucuk inci is bankasi yayinlari tarafindan yeniden yayinlanacaktir.

    taştan mantar tarlası;
    çok yaşasın ölüler!
  • marcel proust boğuntulu bir yazar, harika bir adamdır. öbür dünyadan bile bize destektir. çok yaşasın. nefesi kendine yetersiz kalmış olabilir, oysa aynı adam nefesi güçlü hocagillerden sayılır. (bkz: marcel proust/@ibisile)

    (bkz: viva la muerte)
    (bkz: ölmemiş ölüler)
  • cahit ırgat ' ın anılarından bir zaman yolculuğu. neyzen' den nazım hikmet' e, orhan veli' den sabahattin ali' ye kadar bir çok farklı insandan bahsederken türk tiyatrosunun ilk yıllarını yaşatıyor okuyucuya.

    özellikle tiyatroya gönül verenler mutlaka okumalı. hoş tiyatro ile işiniz yoksa da okuyun, çünkü içindeki bir zamanların şöhretlerinin dram hikayeleri oldukça ilgi çekici.
  • cahit ırgat; türk sinemasının ve tiyatrosunun unutulmaz oyuncusu ve şairinin portreler üzerinden anlattığı anılarını 1968 yılında otuz sekin gün süren bir tefrika olarak akşam gazetesinde yayımlanmıştır.

    bu yazıların hepsi giden arkadaşlarının arkasından içini döktüğü yazılardan oluşuyor. kimler yok ki hayatında o dönemler; bazen lambo’nun meyhanesinde sait faik, orhan veli, neyzen tevfik oturuyorlar, bazen bir okulda peyami safa, halide edip ve sabahattin ali, reşat nuri güntekin ile karşılaşıyorlar, bazen de türk tiyatrosunun unutulmaz isimleri ile aynı sahnede bulunuyor; ferdi tayfur, küçük kemal, muhsin ertuğrul, naşit özcan, neyyire neyir, sait köknar, suavi tedü, talat artemel gibi.

    inişli çıkışlı ve eşine kolay kolay rastlanmayan bir hayat hikâyesi var cahit ırgat’ın. çocukluğu bolluk içinde geçmiş, büyüdüğünde de çok para kazanmış buna rağmen meteliğe kurşun attığı dönemlerde olmuş. tiyatro ve filmlerde başrol de görmüş küçük rollere razı gösterdiği de. bir odaya kapanıp aylarca içki komasına da girmiş bunu fark edip kendi ayaklarıyla tedavi olmaya kendi gittiği de olmuş. döneminde soyadı mutlu imiş, isteyerek ırgat olarak seçmiş. sebebi sorulduğunda ise ‘kişi yalan söylememeli, soyadıyla bile’ demiş.

    aslında kendi hayatı film gibi olan cahit ırgat’ın eşleri, dostları, arkadaşları arkasından yazdığı yazılar bir döneme tanıklık ediyor. kesinlikle okunmalı.
hesabın var mı? giriş yap