• (bkz: cig kofte)
  • barf ekolünü benimseyen insanların kopeklerine bolca verdikleri yiyecek.
  • en güzel etlerden birisi. gerçek, doğal, neredeyse canlı. tadı da son derece güzel.
    herşeyi abartmayın.* havvadan ateşle mi çıktınız.
  • yenince envai çeşit hastalık (bkz çiğ et yemenin zararları) yapan temel besin maddesi.
  • etin en lezzetli hali. biraz tuzlayip tercihe gore kirmizi ve kara biber de koyunca nefis oluyor.
  • bugün staj yaptığım fabrikada verdikleri adana'lara verdiğimiz addır. oruçsuzlara bir komplo mudur bilemedim.
    tabi sonra yemek şirketini arayıp içi kıpkırmızı olan etlerden bahsedilince, "taze o etler, ondan kırmızı, olur öyle." cevabı almak da ayrı güzeldi. sanki eti ilk defa senin kıçı kırık adanamsı'nda görüyoruz.
  • pişmişinden çok daha doğal olan yiyecek..

    kimileri bunun lezzetini sever, canı çeker bazan (veya sık sık) ve gayet doğal bir şekilde de yer..

    ammaaaa... tamamen kültürel farklar yüzünden, alışkın olunmayan yerlerde (mesela bizim memlekette) bunu yiyenlere (yani mesela bana) "ağğkkhh, ıyykkhh, öğğkkhh!" türü nidalarla yaklaşılması da neyin nesidir? hele ki ardından çoğu kez eşe dosta hava atmak niyetiyle suşiciye gittiğinde onca parayı bayılıp, sonra da nameler düzerek suşileri yerken ben sana bir şey diyor muyum? pahalı olunca çiğ eti de bir güzel yutturmuyorlar mı sana karpaçyoydu, nigiriydi ayağına? o zaman mesela ben karşında balığı olduğu gibi, çiğ çiğ yediğimde niye kusma efektleri çıkarıyorsun ikiyüzlü şey? ya da damak tadıma göre hazırladığım kendi karpaçyo türevlerimi yerken? senin kadar para vermedim diye mi? ya da çiğköftenin içindekinin baharatlarla "öldüğüne, piştiğine" kendini safça inandırıp, bayıla bayıla yediğinde n'oluyo geri zekalım benim? ondan sonra kanlı, az pişmiş bonfileye bile demediğini bırakma.. lan sana ne ki? bak sen kendi işine.. kuru et yediğimde bile gözlerin pörtlüyor bazan.. ataların nasıl beslenmiş o bozkırlarda, bi kurcalayıver istersen.. amma hassas mideli, narin yaratıklarmışsınız kardeşim..

    hadiyin ordan.. bana "parazit de parazit!" diye de gelmeyin.. yerim sizi..
  • paris'te pişmiş biftek diye yutturuyorlar bu çiğ eti...arkadaş, bir kere kesince resmen kırmızı kan akıyor tabağa, ikincisi kapadın gözlerini kestiğin parçayı attın ağzına diyelim, çiğne çiğne nereye kadar, kopmuyor parçalanmıyor yahu meret, üçüncüsü bonus, o da sindirme esnasında ortaya çıkıyor, alışık değilsen motoru bozuyorsun...ilk seferinde, aşçı bifteği attı ızgaraya bastırdı spatulayla cız iki saniye sonra çevirdi bız, tamam tabağa koydu servise hazır...baktım sıra bekleyen diğerlerine de mi aynısını yapıyor, evet, demek ki standart bu, deneyelim dedim...motoru bozduk. ikinci defa biftek olayına girdiğimizde fransızcasını öğrenip çok çok çok pişsin dedim, adam bu sefer bir dakika tuttu çevirdi, tekrar servis tamam. yine orta kırmızı. ama ilerleme var, en azından kan akmıyor tabağa, motor da daha dirençli...üçüncü defa lütfen eti pişirme, sonuna kadar yak, mümkünse dışı kömür olsun, bana acıyan gözlerle bakmayı da kes dedim, iki buçuk dakikadan beş dakika sonra biftek hazırdı servise, leziz. çiğ et bize göre değil hacım, buna kesin emin oldum, damak tadımıza kesinlikle uymuyor.
  • adamım, bunu yiyeceksem illa, avım canlı olsun isterim.
    madem bir yola girdik tam yapalım.
hesabın var mı? giriş yap