*

  • iğrenç, iki yüzlü bir pisliktir.

    şaka lan şaka, normal vegandır. (bkz: kedi köpek sevdikten sonra yemekte et yiyen insan) başlığını gördükten sonra biraz mallaştım sadece.
  • "et yemeye gerek yok" diyerek hareketini meşrulaştıran vegandır. hayvansal proteinlerin insan zekası için önemini bir kez daha ortaya koyar.
  • işin şakası bir yana (zeka falan, geyik yapıyoruz beya) tutup et yemeyi seven bir insana dayatmada bulunma hakkını kendinde gören vegandır.

    kusura bakmayın canlar, et yemenin ne yasal ne de ahlaki yönden bir sıkıntısı yok. "kedi köpek sevdikten sonra yemekte et yiyen insan" gibi başlıklar açarak zeka seviyesini (bak bu sefer şaka değil) belli eden arkadaşlara karşı bu başlık açıldı diye burada da propaganda yapmanıza, manifestolar düzmenize gerek yok. bire bir aynı mantıkla açılmış bir başlıktır bu. madem öyle siz de bitki katliamından vazgeçin, gidin taş yiyin. (tekrar ediyorum, aynı mantık. taş yemenin ne kadar aptalca olduğunu düşünenler, veganların saçmalıklarını da düşünsün.)
  • zamanında sigaranın zararlı olmadığını söyleyen bir kurumu refere eden yosun.
  • refere ettiği içerikte herhangi bir vegan beslenme önerisi olup olmadığını bile kavrayamayacak derecede proteinsiz kalmış süne zararlısı.
  • kendisini tiye alan başlıkta propaganda yapmaya devam eden, "yani tamam bitkiler de canlı ama onlar daha az canlı, o yüzden yiyoruz" diyen vegan. asfdşlhakdşlfkjahşildiş
  • yaşamını sürdürmek için güzelim maydonozları, ıspanakları, kurufasulyeleri canice katleden iğrenç bir yaratıktır. ben çilek yetiştirmeyi seviyorum, çilekleri katletmek istemediğim için de dana yiyorum. ne var şimdi bunda, hayret bi' şey.
  • bitkilerin de bir hayvan gibi bir insan gibi (ki biyolojik olarak o da hayvan sayılır) acı çektiğini, korktuğunu bilmeyen vegan olabilir bu vegan.

    hani sadece bitki yiyerek zararı aza indirdiğini bile düşünebilir.

    ha derse ki, bu benim tercihim sana ne. evet haklısın bana ne. sonuçta ben her ikisini de tüketiyorum bundan da kime ne. ama insanlara kuzu kesince canı yanıyor, maydanoz doğrayınca canı yanmıyor dersen yanlış yönlendirmiş olursun diyor araştırmalar.

    (bkz: #33201782)
    (bkz: #26367907)
  • ortalama boyutlarda 1(bir) hayvandan elde edilecek besinle belki bir ay doyma imkanı varken, bir ay boyunca doymak için kaç bitki katletmem gerektiğini hiç hesaplamadım. bilimsel bir istatistik de tutmadım.

    bir endüstriye karşı çıkmakla hayvan eti tüketmeye karşı çıkmak arasında çok fark olduğunu düşünüyorum. en nihayetinde istediğim zaman köyde yaşayan ahbaplarımdan doğal ortamda doğal besinlerle beslenmiş bir hayvanın etini alabiliyorum. inanın bir çoğunuzun bu seçeneği var ama zahmetli.

    dışarıda orada burada yenilen yemeklerde tüketilen etler o endüstriden geliyor diyecek olursak, o zaman da şöyle düşünürüm; peki otlar nereden geliyor? insanlar hangi meyvenin sebzenin hangi ayda yetiştiğini nasıl oldu da unuttu? şimdi küçük çocuklara sorun bakalım kaçı kaç tanesine doğru cevap verebilecek.. bir tohum olduğunuzu düşünün. ekiyorlar sizi. aslında doğanız gereği güneşe ihtiyacınız var ama insanların yazı bekleyecek sabrı yok hemen yemek istiyorlar sizi. güneş yüzü göremeden naylon brandalar içinde hormonlarla büyütülüyorsunuz. belki doğada yetişseniz 3 ayda büyüyecekken 1 ayda hop koparılıyorsunuz.* bir hayvanı kestiğiniz zaman ölüyor ve bir daha acı çekmiyor. ama bir bitkiyi buzdolabında soğukta bekletiyor, canlı canlı lime lime ediyorsunuz. bu konuda dalga geçmeden söylüyorum ki çektiği acıyı tahayyül edemiyorum.

    ayrıca tüm hesapları yaparken tarım ilaçlarının toprağa, o toprakta yaşayan hayvanlara ve o bitkilerle beslenen tüm canlılara ne kadar zarar verdiğini de hesaplamak gerek. ve genetiği değiştirilmiş kısır tohumların diğer bitkilere, hayvanlara ve insanlara verdiği zararı da o hesaba eklemek gerek. pazardan marketten yediğiniz hemen hiçbir şey aslında masum değil. organik denen şey nedir ve neden encik kadar paketlerde fahiş fiyata satılır? hiç, bir köye gidip gerçekten doğal ürünler yedikten sonra metabolizmanızdaki değişimi fark etme fırsatınız oldu mu?

    ben "doğal" ve dengeli beslenmekten yanayım. ve hiçbir amerikan, fransız, ingiliz... bilmem ne birliğinin işine öyle geldiği için oluşturmaya çalıştığı algılara hemen kanma taraftarı değilim. benim bildiğim bilim bunu söylüyor.

    hayvan endüstrisine karşıysak bitkilerinkine de aynı oranda ses çıkarmalı ve karşı olmalıyız. ki sağlam bir duruş sergilensin.

    ayrıca bitkilerin hafızalarının olduğunu, kişileri tanıyıp ayırt edebildiğini, sese tepki verdiğini, yanında bir başka bitkiye zarar verildiğinde hissettiklerini görmek isteyenler için bir de buradan paylaşalım videoyu.
    https://www.youtube.com/watch?v=wt3smrxkvpe

    şimdi ne yiyeceksiniz?
hesabın var mı? giriş yap