• kimyasal reaksiyona girmeyen maddelerin homojen yapılı karışımı
  • bir başka değerden ayrılmış tek başına kalmış...
  • fiziksel özellikleri her yerinde aynı olan homojen karışımlara çözelti denir. kaynak: ege universitesi fen fakültesi kitaplar serisi no: 115; genel kimya. (bkz: çözünme)
  • (bkz: solution)
  • (bkz: mahlul)
  • (bkz: çözünürlük/10)

    ayrı dünyaların insanları* olan maddelerin birbirleri içerisinde tanışıp kaynaşmaları, homojen bir görünüme sahip olmalarıdır.

    genelde sadece katı-sıvı çözeltisi bilinmesine rağmen tür tür, şekil şekil çözelti vardır sayın izleyiciler.*** katı-katı*, sıvı-sıvı, sıvı-gaz, gaz-gaz, karışımlar da aslında çözeltinin alası sayılmaktadırlar.

    çözeltilerde bir çözünen, bir de çözücü olmalıdır.. yoksa bu aşk yürümez.. **

    tür ve türevlerine göre, seyreltik çözelti, derişik çözelti ve ayrıca, doymuş, doymamış ve aşırı doymuş* çözeltiler olmak üzere ayrılabilirler.. haktır bunlara zaten.

    seyreltik çözelti: şerbeti yapan hancı, cimri olduğundan suyun içine az şeker katarsa, bu seyreltik olur. sıvının içinde az miktarda madde vardır, tadı da tatsız tuzsuz bişi olur hani..*

    derişik çözelti: içinde bol miktarda çözünen madde bulunan çözeltidir. fakat görün ki, cimri hancıya sorsanız, kendi yaptığı şerbet de derişiktir.. yani bu kavramlar göreceli olabilir, içinde 20 gram şeker çözünmüş bir su, 40 gram çözünmüş olana göre seyreltiktir fakat.. bunu kimse engelleyemez.

    doymuş çözelti: midenin 3/4'ü dolacak şekilde demiş peygamber vesselam**.. fakat bu tip çözeltilerde durum farklıdır. çözücü madde çözünen maddeye doymuştur, gark etmiştir artık.. gaz yaparsa sırtına vurursunuz hiç yoktan..

    doymamış çözelti: hala biraz biraz zorlasanız çözücü yiyebilir çözeltidir bu.

    aşırı doymuş çözelti: bir nevi doymuş çözelti de denebilir. fakat öylesine doymuştur ki, bir kısım çözünen madde dibe çöker.* bu durum şöyle açıklanabilir ki, bu aşırı doymuş çözeltiler başta çok kararsızdırlar. "ay ondan mı yesem", "ay ben bunu da yiyim" diyerekten löpür löpür yemişlerdir çözücüleri. bir süre sonra doğal olarak fazla aldıkları şeyleri çıkartma, çökertme isteği duyarlar. aynısı alkol ile de açıklanabilir, fakat denemediğim için bilemiyorum.**

    *doymuş, doymamış ve aşırı çözelti üçlüsü, seyreltik ve derişik çözeltiler ile karıştırılmamalı, birbirlerine benzetilmemelidir. ağlarlar sonra, üzülürler. hepsinin kendi içinde bir orijinallikleri vardır yani..

    bir de elektriksel iletkenliklerine göre, elektrolit çözeltiler ve elektrolit olmayan odun çözeltiler olmak üzere ikiye ayrıldığı görülür.
  • iyonik çözeltiler, yani çözünen maddenin çözünürken iyonlara ayrıldığı çözeltiler, elektrik akımını iletirler. kovalent bağlı bileşikler çözücü içerisinde moleküller halinde dağılırlar. bu tür çözeltiler ise elektrik akımını iletmezler.
  • örneğin 1lt suya 100 gram tuz atalım tuzun tamamının çözüleceğini varsayalım. daha sonra bu suyun yarım litresini başka bir kaba alıp buharlaştırdığımızda 50 gram tuz kalacaktır.

    şimdi denizleri düşünelim bir tarafa kızıldenizi bir tarafa karadenizi alalım. bu denizler bir şekilde birbiriyle bağlı olmasına rağmen ikisinden de birer litre alıp buharlaştırsak eşit tuz olmadığı görülecektir. bu da bize sihirsel bir şekilde tuzun homojen bir çözeltinin her yerinde eşit olarak bulunamayacağını gösterir. bu da tuz moleküllerinin su içerisindeki yer değiştirme hızıyla ilgilidir.
  • çözelti ya da solüsyon, iki ya da daha fazla maddenin herhangi bir oranda bir araya gelerek oluşturdukları homojen karışımdır.
  • (bkz: aşı)
hesabın var mı? giriş yap