• bu ülkenin gelmiş geçmiş tüm eğitimle uğraşan kişilerinin gözyaşlarına boğulması gereken, kendilerini eleştirmeleri, harakiri falan yapmalarını gerektiren, faşist türkiyenin resmini gösteren program.

    edit: çocuklar arasında daha sonradan güzel konuşanlar da oldu. sanırım ezberleri bir kenara bırakmak sadece çocuklar için değil, hepimiz için çok yararlı...
  • artık çocuklar da dahil toplumun, o kürt, öteki türk, 'biz', 'onlar' diye tartışmaya başladığını birkez daha gözlemlediğimiz program. aferin başardınız; "barış" diye diye bu ülkede etnik çatışmanın sosyal-psikolojik temelini işte şimdi attınız. kına yakın..
  • küçük çocukların kendilerine ezberletilmiş büyük jargonuyla konuştukları bir acayip program. çocuklar ne dediklerinin farkında değil. bir suda yüzüyorlar yüzme bilmeden. boğuluyorlar haberleri yok. bir de ak sakallı bir adam çıkmış reyting sağıyor kendilerinden.

    yapmayın canım arkadaşım. hakikaten yapmayın.
  • türkiye'nin yıllardır büyük bir cumhuriyet ailesi kuracağız idealleri içinde geçen siyasi yaşamının çocuklarını nasıl da zehirleyerek yetiştiren ailelerden oluşan bir cumhuriyet haline geldiğini gözler önüne sermiş olan programdır gözümde.

    programın adı "çocukların açılımı" ve evet gayet anlaşılır bir misyonu var. ancak üzülerek görüyoruz ki katılımcı çocuklar kafalarına kazılmış olan klişelerden çıkamıyor. yani her 23 nisan'da çocuk meclisi yapıp bunu utanmadan televizyonlarından yayınlayan devletimiz burada da sadece kendi söylemlerini dile getirmiş ve "ne mutlu türküm diyene" diyenleri aptal yerine koymuş oluyor. yanlış anlaşılmasın; bu devletin suçu değil. devlete yalakalık yapayım da bana da adam desinler diyen zihniyetin ürünü. medya ailemiz sağolsun, yıllardır insanları birbirlerine yabancılaşmaya hizmet ettiler. buyrun işte mahsül bu:

    -ben kürt alevisiyim ama türkçe biliyorum... gerçek kırıcı olsa bile söylenmeli; abdullah öcalan atatürk ile nasıl karşılaştırılır? biri kahraman, biri katil... hepimiz kardeşiz! kürt açılımı yapılmalı çünkü biz dış mihrakların bizi etkilemesine izin vermemeliyiz... empati olursa, karşılıklı anlayış da sağlanır...

    bu tarz cümleler kuruyor çocuklar. ekrana çıkma büyüsü altında olabilirler ama kendilerinden beklenilen yaratıcı çözümleri sunamamalarını tamamen içinde yaşadıkları toplumun hipermetropluğuna bağlıyorum. yazık. yeni bir eğitim seferberliği lazım.
  • kürt sorununun veya açılımının, kürt ve türk çocuklarla tartışıldığı programla, siyasilere inceden bir mesaj verilmektedir.
    yahu siz de aynı şeyleri söylüyorsunuz aha bu sabi sübyan da. bu mudur sizin kalibreniz, yaratıcılığınız, yöneticiliğiniz.

    ha bir de ilgili programı izledikten sonra, uzun uzun seneler sonra önyargılarından arınmış, fikri hür vicdanı hür olacağına inandığım gençlerin siyasete soyunmasıyla çözülebileceğini düşündüğüm bu sorunun çözülebileceğine dair inancım azaldı. zira bizden ne gördülerse öyle geliyorlar.

    ha çocuğuma konuş kim tutar seni.
  • bizim lunaparkımız var sizin yok,doğudaki kadar kar yağıyor mu istanbulda diyerek kürt açılımının baya bir açıldığı program,rezillik diz boyu...
  • fakat tartışmanın içerisinde bir çocuğun elindeki mikrofonla "edirneniiiiin yooolunaaa!" diyerek şarkı tutturması?

    ali kırca ne zaman "şşş! çoocuum! kendi aranızda konuşmak yok" diyecek merak ediyorum, ya da demiştir, bilemiyorum..
  • bizim lunaparkımız yok aslında tam da bu tartışmada olması gereken şeylerden biri, çocuk bunlar ya ne zannediyosunuz eline mikrofon alıp dış mihraklar bizi bölmek istiyo mu demeleri daha mantıklı benim ninem hastaneye gittiğinde doktora derdini anlatamıyo, sıraya 4 5 kişi oturuyoruz, çok kar yağıyo gibi şeylerden mi bahsetmeleri? bu çocuk için ikinci sınıf vatandaş olmak; batıdan gelen doktorun, öğretmenin kötü davranması, her gün televizyonda gördükleri mutlu ailelerden neden böylesine uzak olduklarını düşünmesidir.

    izlerken gerçekten ne hissedeceğimi bilemediğim bi program oluyor ve hakkari li uğur için çok endişeleniyorum. umuyorum başına bi şey gelmez
  • saat gecenin bir buçuğuna yaklaşırken "türk" ve "kürt" çocuklarını ayrı ayrı tribünlere oturtup birbirleriyle "siz şöylesiniz""biz böyleyiz", "fakat siz de bunları yaptınız" diye öfkeli tartışmalara tutuşturan program (!).

    tartışma konusu kürt sorunu. terörle, siyasi açılımlarla yüklü bir "tartışma". hınç dolu asalak/eşek kadar politikacıların halen birbirini dövmeye doymadığı bu hususta, toplumcak umudu bu denli mi yitirdik de bebelerin karşılıklı saçma sapan münazarasından sentez umuyoruz. bahçeli'nin, ahmet türk'ün, tayyip erdoğan'ın bilmemkimin siyasetlerinden yönü, payda bulma umudunu bu kadar mı kaybettik?

    çocuklara makul zamanda (gecenin bir buçuğunda değil) sanattı, spordu, kültürel aktiviteydi birlikte bi şeyler ürettirin, birbirlerini sevmelerini ve öğrenmelerini sağlayacak platformlar geliştirin. sömürgen siyasetçilerinizin, şahane medyanızın arap saçına çevirdiği, bu denli grift bir meseleye çocukları alet edip, ayrışmışlığı çocuk zihinlerde körüklemeyin. o bebeler şu an kendilerini kürt ve türk halklarının sesi, savunmanı, potansiyel siyasetçisi olarak vehmediyor. bunu çocuklara bu şekilde yapmaya hakkınız yok!!
  • koca koca adamların, kadınların oturup karşılıklı içten tartışamadığı konuları, çocukların eline verip, malzeme yapan bir programdır..
hesabın var mı? giriş yap