460 entry daha
  • 47 sene önce bugün bu dünyadan ayrılan, türk edebiyatının dünyada okutulan en büyük şairi.
  • her dizeni, her sözünü severim. ama tam da bugünlerde aklımdan geçen şu şiirin: (bkz: beş satırla).
    ve elbette, iyi ki doğmuşsun.
    .........

    gelen sıkıcı mesajlara toplu cevap; e tabi ki doğum günü değil.
  • saman sarısı gibi, bu dünyanın gördüğü en güzel şiirlerden birini yazmış, 47 yıl önce bugün dünyayı şiirlerinden yoksun bırakan büyük insan.
  • 47 sene once devrilmis cinar. sesi ise hala yankilaniyor dunyada. o gideli cok sey degisti anayurdunda.
  • ''bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar".

    edit: düzelti için gombaldak'a teşekkürler.
  • chp hapsetti sağcılar mahkum etti. sonuna kadar komünist olan tarihsel şahsiyet. kıytırık ulusalcılar her ne kadar şimdilerde üzerinden prim yapmaya çalışsa da sonuna kadar enternasyonalist marksisttir.
  • 'yine görüşürüz
    dostlarım benim
    yine görüşürüz...
    beraber güneşe güler,
    beraber dövüşürüz... '
  • (bkz: #19247187)
  • esim herhalde bu mavi gozlu adam hakkinda benden cok daha fazla sey soyleme hakkina sahip cunku kendisini babasi addetmis... ben ise cahilim, hayatimda siir sevmedim, sair bilmem, uzak kalmisim, uzgunum... ama mezarini ziyaret ettim.. adimi yazdim mezarinin uzerinde birakilan tahtaya... babamin elinden tuttum, saygi durdum karsisinda...

    her ne kadar tanimiyorsam seni nazim, inan ki biliyorum...

    simdi esime sordum 'neydi o nazim'in 18 yasinda falan diye bir siiri vardi' diye (o kadar cahilim, bu sekilde sordum, hicbirini bilmiyorum)... o da bana kafadan okuyuverdi siiri saolsun canim...

    ben o kadar cahilim ki siirin adi zaten '19 yasim' imis...neyse cahilligim baki kalsin benim hatun kafadan oturup simdi bana bu siiri okudu ya benden guzeli yok...

    19 yaşım

    benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
    19 yaşım
    sana anam gibi hürmet ediyorum
    edeceğim
    senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum
    gideceğim
    benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
    19 yaşım
    *
    çok uzaklarda yuvarlanıyor başım
    oturuyor 19 yaşım
    yatağımın başucunda
    ellerimin avucunda
    bana diyor ki;
    -- kafamızda getirelim geri
    o delikanlı günleri cancazım,
    o dehşetli güzel günleri...
    *
    köpüklü şahlanışların dönüm yeri..
    dünyanın altıda biri;
    kan içinde doğuran ana..
    istasyondan istasyona
    yalınayak
    tankları kovalayarak
    açlıkla yarış...
    şarkıların boyu kilometre
    ölümün boyu bir karış...
    *
    kafkas;
    güneş
    sibirya;
    kar
    seslenebildiğiniz kadar ses-
    -lenin
    24 saatte 24 saat lenin
    24 saat marks
    24 saat engels
    yüz dirhem kara ekmek,
    20 ton kitap
    ve 20 dakika şey! ..
    *
    ne günlerdi heheheeey
    onlar ne günlerdi ahbap! ! ..
    çok uzaklarda yuvarlanıyor başım
    duruyor karanlıkta 19 yaşım
    lambayı yakıyorum
    ona hayretle
    muhabbetle
    hürmetle
    ve daha bilmem neyle bakıyorum
    bakışıyoruz
    *
    yılların arkasında çırptı kanadını
    'strasroy ploşaat' ın saat kulesi
    yaşıyor herhangi bir 24 saatini
    vatandaş kavgasının darülfünun talebesi;
    balık çorbası, tüfek talimi, tiyatro, balet
    kitap..
    patetes kamyonu başında süngü tak bekle nöbet
    kitap... kitap...
    madde, şuur, istismar, fazla kıymet
    kitap... kitap... kitap...
    manikür;
    hayır,
    diş fırçası;
    evet.
    kitap... kitap... kitap...
    bu ne 24 saat
    bu ne 24 saattir ahbap! !
    *
    aşk;
    yoldaş,
    profesör;
    yoldaş,
    zenci;
    coni,
    alman;
    telman,
    çinli;
    li
    ve 19 yaşım
    yoldaş da yoldaş, yoldaş da yoldaş,
    yoldaşım...
    yılların arkasında yuvarlanıyor başım
    başım yuvarlanıyor
    uzun saçlarından tutuştu yıllar
    yıllar yanıyor
    yanıyor da yanıyor...
    *
    oku
    yaz
    boz
    bağır
    çağır!
    bütün kuvvetinle nefes al...
    kafanda, kalbinde
    etinde
    iskeletinde ihtilal...
    ihtilal;
    gündüz-gece
    gece ormanda çam dalları yakarak,
    bembeyaz
    yusyuvarlak aya bakarak,
    hep bir ağızdan şarkılar söyleniyor..
    ve bu anda
    kuvvetli dinç
    bir ağrıdan gelen deli bir sevinç
    sıçrar atlar köpüklenir çatlar
    kafanda...
    *
    haaayydaa,
    beyaz orduları dumanlı ufuklar gibi önüne katan
    bir kızıl süvarisin,
    bir kızıl süvariyim,
    bir kızıl süvariyiz,
    bir kızıl, , , , ,
    geçti üç yıl
    ey benim 19 yaşım,
    ormanda çam dalları yaktığımız
    hep bir ağızdan şarkılar söyleyerek aya baktığımız
    gecelerin üstünden........
    ben yine söylüyorum aynı şarkıları
    döndürmedi rüzgar beni havada yaprağa,
    ben kattım önüme rüzgarı...
    ve sen ki en yıkılmazları yıkabilirsin,
    gözüme bakabilir
    elimi sıkabilirsin...
    ve sen ki...
    sen,
    benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşim
    19 yaşim

    kissadan hisse: eger evlenecekseniz karinizin size siir okdugundan ya da sarki soylediginden emin olun...her seferinde asik olursunuz...
  • çok zor be. çok zor. bir de haziran da ölmek. o hepten zor.

    'şuramda bir çalıkuşu ötüyor,
    haziranda ölmek zor!'
3499 entry daha
hesabın var mı? giriş yap