6 eylül 2010 u2 istanbul konseri

• bu konserden en fazla tweet gireni ödül olarak abdullah gül'le bir adaya göndersinler.
  
  iyi anlaşabilirler.
• ferhat gocer'in yuksek ihtimalle izlemeyip, hatta yemeyip icmeyip tweetledigi konser. yeter be!
• ilk anda yağan yağmur ve soğuk havayı snow patrolun ısıttığı,u2 nun kulak pasını sildiği bir konser olmakta...bir ara paul hewson un gundemle ilgili yorumları,laiklik,din konularında konuşup saçmalamasıyla gelen ıslık sesleri sonucunda, köprü aslında geçmişle geleceği birleştiriyor...siyaseti bırakalım da başkaları yapsın diyerek konuyu kapatmaya çalışmıştır...sahne etrafındaki küçük köprülerin müziğin coşkusu ve akışıyla beraber yer değiştirmesi göze güzel gelen detaylardan..
• zulfu livaneli'nin bono'nun yillar once kaybettigi babasi oldugunu gordugumuz konser oldu. gozluk falan derken bu kadar mi benzer insan
• bu günden kelli dünyanın en iyi rock grubu r2-d2-c3po dur..
• bono, konserin ortasında çok lazımmış gibi egemen bağış'dan bahsetmeye başlayınca 10-15 saniye kadar bayağı bir yuhalandı. konuşmaya devam ediyordu ama baktı olacak gibi değil, -ıslıklama ve protesto devam ediyor, "tamam politikacılardan bahsetmiyorum" dedi konuyu boğaziçine bağladı. herşey birden normale döndü, kitle yeniden gaza gelip coştu.
• allahtan zülfü livaneli sahneye çıkmış da "one" ve "with or without u" dan başka u2 şarkısı bilmeyen milletime gün doğmuş...
• geçen sene ramazan diye madonna'yı getirmeyenlerin organizasyonu.
  
  demek ki neymiş, istenirse pazartesi günü bayrama 2 gün kala ramazan gününde olimpiyat stadında konser yapılabiliyormuş.
• misal; bu semalara gelmesini senelerdir beklediğim radiohead bilmem nerede konser verecek olsa,
  bu konserin u2'nun reklamı yapıldığı kadar çok ve kafa patlatıcı şekilde reklamı yapılsa,
  
  şerefsizim onlardan bile soğuyacakmışım gibi hissetmeme sebep olarak, kendimden korkmamı sağlamışlardır.
  
  (bitse de gitse)
  
  (edit: imla)
• tem kuzey yan yola girmek yerine halkalı üstünden güney yan yola girip batıdan stada ulasmak cok rahat oldu, 60km uzaktaki evime konserden sonra donmekte 45 dakika surdu. hiç trafikte beklemedik.
  adım başı görevliler önce yolu sonra otoparkı sonrada oturacağımız yeri gösterdiler. tek sıktını bira ve yemek satan yerlerin çok az sayıda olması oldu. başlarda yağan yağmurda dinince konser dadından yinmez oldu.
  şu canım konseri yazın güzel bi cumartesi gecesi yapsalardı daha çok insan da gelirdi.
  
  zülfü olayı da güzel bir süpriz oldu, hep beraber yiğidim aslanım söyledik.
  
  sunday bloody sunday, where the streets have no name, one, with or without you, in the name of love gibi şarkılar bazılarımız için bir anlam ifade etmeyebilir. benim için bir anlam ifade etmiyor demek yerine yada hiç ilgilenmemek yerine illa başka şeyler mi yazmak lazım, anlamsız.
  
  umarım bir daha gelirler, sahneleri muhteşem ötesi, ses sistemi o kadar güzel mükemmel di ki arabaya binip müziği açınca daha önce gayet normal ses verdiğini düşündüğüm ses sisteminden gelen ses resmen çöp gibi geldi kulağıma. ne kulağımız çınladı ne de en ufak rahatsızlık verdi. sadece bugüne kadar hiç tecrübe etmediğim kalite ve yüksek seste çok güzle müzik dinedik ve inanılmaz sahne şovu izledik. o ekrana yansıyan görüntüleri çeken yöneten ekibi tebrik ediyorum sanki dvd izliyorduk. canlı olduğuna inanmak zordu.
  
  neyse, uzattım, çok şahane şukela konser oldu.