six feet under

• twilight bölümü ile nate ile birlikte beni de tokatlamış dizidir..
  
  lisa "ben bir şans değilim, bir *insan*ım (i'm not a chance, i'm a person)" dedi ben orda kaldım.. aynanın karşısında ağlayan nate'e baktım, baktım..
  
  ne kadar nefret etmiştim lisa'dan ben, nate'i mülayim, salak bişi yaptı diye ne kadar sinir olmuştum , anladım ki saçmalamışım... hayır lisa süper bir insan demiyorum, sorunluydu kesinlikle, ama o'nun dediği gibi *o da insandı* be kardeşim, sanki senin, onun , bunun sorunları yok mu??? a be salak??!!
  
  ne kadar acımıştım nate'e oysa ki.. yanlış insana acımışım onu anladım.. acımak ta değil, acıma kelimesini kullanmak ta haksızlık olur.. gidip aynanın karşısına, benim de ağlamam lazım.. lisa aracılığıyla aklıma tekrar gelen (sadece nate midir kaçınılmaz gerçeği geçiştiren?) yanlış anladığım, yanlış değerlendirdiğim, önyargıyla yaklaştığım ve hatta kullandığım, aslında *insan* olduğunu unuttuğum herkes için.. onu anladım.. çok pis anladım..